20. Hukuk Dairesi 2014/2299 E. , 2014/4721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu taşınmazların bulunduğu ... Köyünde 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları 11.12.2006 tarihinde 6 aylık askı ilânına çıkarılmış, davacı vekili 11.06.2007 tarihli dava dilekçesinde, ekteki haritada komisyonca belirtilmiş bulunan OS noktaları arasına kırmızı hatla gösterdikleri bölümün müvekkilinin senelerdir zilyetliğinde olan ve tamamen kültür arazisi durumunda olduğunu belirterek orman tahdidine itiraz etmiştir.
Yargılama devam ederken çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde arazi kadastrosu çalışmaları başlamış, davalı parsellerin kadastro tutanaklarında taşınmazlara zilyet olan kişiler tespit edilmiş, ancak, davalı olduklarından bahisle kadastro tutanakları malik haneleri açık bırakılarak kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazlara zilyet olan kişiler davaya dahil edildikten sonra, davalı parsel sayısının çokluğu nedeni ile ... Köyü ... ada 385, 386, 388, 394, 395, 396, 397, 398, 399 ve 400 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tefrik kararı verilmiş ve bu taşınmazlar için yapılan yargılama sonucu, davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile ... İli, ... İlçesi, ... Köyünde bulunan;
-... ada 385 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile ... oğlu ... adına,
-... ada 386 parsel sayılı taşınmazın 26/07/2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5672,52 m2 kısmının orman vasfıyla Hazine adına, (B1, B2, B3, B4 ve B5) harfleriyle gösterilen 20323,43 m2 kısmının tarla vasfıyla, ..."in yargılama aşamasında öldüğü anlaşılmakla mirasçıları olan ...,..., ..., ..., ..., ... adına (miras payları oranında veraseten iştirak halinde),
-... ada 388 ve 394 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfı ile...i oğlu ... adına,
... ada 395 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile ... oğlu ... adına,
... ada 396 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile ... oğlu ... adına,
... ada 397 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile ... oğlu ... adına,
... ada 398 ve 399 parsel sayılı taşınmazların ...oğlu ... adına tarla vasfı ile kayıt ve tesciline,
... ada 400 parsel sayılı taşınmazın 26/07/2013 havale tarihli fen bilirkişi raporu eki krokide (A) harfi ile gösterilen 136,19 m2 kısmının orman vasfıyla Hazine adına, (B1 ve B2) harfleri ile gösterilen 2470,61 m2 kısmının tarla vasfıyla ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tescillerine, 26/07/2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunun kararın ekisayılmasına, taşınmazların yukarıda belirtilen nitelikleri ile ve fen bilirkişi raporunda belirtilen yüzölçümleri ile tapuya kayıt ve tesciline, boş bırakılan yüzölçümü, nitelik ve malik sütunlarının bu şekilde doldurulmasına,
karar verilmiş; hüküm; davalı ... Yönetimi tarafından kişiler adına tesciline karar verilen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman ve arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 11.12.2006 tarihinde ilân edilen ancak, eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen 6831 sayılı Kanun gereğince yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Yörede genel arazi kadastrosu 2011 yılında yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, temyize konu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu ... ada 398 ve 399 parsel sayılı taşınmazların...oğlu ... adına tesciline karar verildiği ve ...i oğlu ..."in davalı sıfatı bulunduğu halde, ...i oğlu ..."in adından önce davacı sıfatı yazılmıştır. Davacı olan ..."in baba adı... olup, 398 ve 399 parsel sayılı taşınmazların davalı olan...oğlu ... adına tesciline karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacı ve davalının isimleri aynı olduğundan, yapılan bu yanlışlık sonucu hükmün infazında tereddüt oluşturacağı düşünülmüşse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün birinci fıkrasının 9 ve 10 numaralı bentlerinde geçen ... ada 398 ve 399 parsel sayılı taşınmazların tescili ile ilgili olan bentlerdeki “davacı...oğlu ... adına” ibaresininin çıkarılarak yerine “davalı...oğlu ...” ibaresi yazılmak sureti ile düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/04/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.