Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/7495
Karar No: 2021/684
Karar Tarihi: 03.02.2021

Danıştay 4. Daire 2016/7495 Esas 2021/684 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/7495
Karar No : 2021/684

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Tekstil İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : ...

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, mal ve hizmet satışlarının bir kısmı için fatura düzenlemediği, hasılatının bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle vergi inceleme raporuna dayanılarak 2009/6,7,8,9,10,11,12 dönemleri için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin (KDV) kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararı uyarınca ... Çamaşır Ticaret Anonim Şirketi'nin bilinen adreslerinde yapılan arama sonucunda çok sayıda işletmeye ait faturasız satış yapıldığının belirlendiği, bu Şirketin hesaplarının incelenmesinden davacıya yapılan mal ve hizmet ödemeleri karşılığında fatura düzenlenmediğinin tespit edildiği, davacının defter ve kayıtlarında ise herhangi bir faturanın mevcudiyetine rastlanılmadığı, davacının anılan mükelleften faturasız mal aldığı ve faturasız satın aldığı malları kendisinin beyan ettiği %20 kârlılık oranını eklemek suretiyle yine aynı şekilde faturasız sattığı kabul edilerek re'sen takdir yoluna başvurulduğu, ancak fiili ve kaydi envanter incelemesi yapılmadan bulunan hasılatın varsayımdan öteye geçmeyeceği, davacının kayıt ve beyan dışı bıraktığı bir hizmet teslimi bulunduğu yolunda söz konusu şirketin kayıtları dışında herhangi bir somut tespit veya ifade bulunmadığı ve davacı nezdinde defter ve belgelerin haricinde herhangi bir araştırma yapılmadığı, kârlılık oranı belirlenirken yalnızca davacının beyanının esas alındığı sektördeki kârlılık oranının araştırılmadığı anlaşıldığından tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin eksik incelemeye dayandığının kabulünün gerektiği, bu durumda, davacı hakkında yapılan tespitlerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 134. maddesi ile getirilen amaca uygun olarak gerçekleştirilmiş, varsayım ve kıyasa dayanmayan, hukuken kabul edilebilir, somut tespitler olduğundan söz edilemeyeceğinden ve vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetini ortaya koymaktan uzak olduğu görüldüğünden belgesiz alış ve satışları bulunduğundan bahisle davacı adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mükellef kurumun bahsedilen mükelleften almış olduğu faturaları yasal defterlerine kaydettiği ve faturalara ilişkin katma değer vergilerini ilgili dönem katma değer vergisi beyannamelerinde indirim konusu yaptığının tespit edildiği, bahsi geçen mükelleften alınan sahte faturaların üzerinde yer alan katma değer vergilerini haksız yere indirim konusu yaptığı, vergi inceleme raporuna istinaden davacı mükellef adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin hukuka uygun olduğu ve kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : ..
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 Sayılı Vergi Usul Kanunun (VUK) 3/B maddesinde ise vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delil ile ispatlanabileceği; 141. maddesinde de, inceleme esnasında lüzum görülen hallerde vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumlarının ayrıca tutanaklar ile tespit ve tevsik olunabileceği, ilgilinin itiraz ve mülahazalarının (açıklamalarının) varsa bunların da tutanağa geçirileceği, bu suretle düzenlenen tutanakların bir nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmıştır.
213 sayılı VUK'un 134. maddesi uyarınca ödenmesi gereken verginin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla yapılan vergi incelemesi sırasında, lüzumlu görülen hallerde, sözü edilen 141. madde uyarınca, vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumları tutanağa bağlanarak belgelendirilmektedir. Vergi inceleme raporlarının eki tutanaklar; gerçek veya gerçeğe en yakın gelirin vergilendirilmesini ortaya koyacak delil niteliğini haiz, inceleme esnasında gerek görülen maddi olay ve kayıt düzenine ilişkin hesap ve işlemleri belgelendiren, inceleme elemanının tespitleriyle birlikte incelenenin de itiraz ve açıklamalarının serbestçe aktarıldığı belgelerdir. Bu bakımdan, vergilendirilecek matrahın tespitinde olduğu gibi, saptanan hasılattan gerçek manada gerçekleşen giderlerin tespiti ve indiriminin yapılamadığı durumlarda, bu hasılata mükellef veya temsilcinin beyan ettiği oranın uygulanmasıyla vergilendirilecek kazancın hesaplanmasında, yasal temele uygun olarak düzenlenen tutanakların dayanak alınması sorun oluşturmaz; hukuka aykırı düşmez.
Vergilendirmede ispatlama, her türlü delilin serbestçe kullanılması ve ekonomik gereklere göre değerlendirilmesi suretiyle yapılmaktadır. Zira, vergi matrahının ve vergiye tabi olayların tespiti ve ispatlanması, bu olaylara ilişkin her türlü delilin serbestçe kullanılması ile mümkün olabilmektedir. Bu bakımdan, maddi ve biçimsel delil sisteminin uygulanması sonucu olarak vergi yasalarının uygulanmasında, vergi güvenliği ve vergi adaleti yönünden ortaya çıkan sakıncaları gidermek amacıyla, vergi usul hukukunda serbest delil sistemi benimsenmiştir. Bu amaca uygun olarak da 213 sayılı Kanunun 3/B maddesinin ilk fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyeti ve oluş şeklinin esas alınacağı ilkesi açıklanarak vergi uygulamalarında her şeyden önce olayın, gösterildiği şekilde değil gerçek yönüyle ele alınması ve buna göre işlem yapılması gerektiği belirtilmiş, ikinci fıkrasında ise vergiyi doğuran olay ve işlemlerin gerçek mahiyetinin her türlü delille ispatlanabileceği söylenmek suretiyle, şimdiye kadar kabul edildiği üzere, ispatlamanın sadece defter ve belge gibi maddi ve şekli delillerle değil, her türlü delil ile tespit edilebileceği öngörülmüştür. Böylece vergiye tabi olay ve işlemlerin defter, kayıt ve belge gibi maddi delillerle ispat olunabileceği gibi bu olay ve işlemler bunlar dışında kalan her türlü ispatlama araçlarıyla da tespit edilebileceğine olanak sağlanmıştır. Uygulamada da, genellikle yargı organlarınca kabul edilen; yükümlünün bildirimleri ve beyanları, defter, kayıt ve belgeleri, hukuka uygun düzenlenen özel sözleşmeler, ikrar, olayla ilgili olan ve husumet bulunmayan tanık beyanları, bilirkişi raporları, fiili envanter vb. unsurlar ispatlamada, belirleyici ölçüde, delil olarak kabul görmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararı uyarınca ... Çamaşır Ticaret Anonim Şirketi'nin bilinen adreslerinde yapılan arama sonucunda mükellefin bilgisayar ve kayıtlarına el konulduğu, elektronik cihazlar teknik çözüm analizlere tabi tutularak detay bilgilere ulaşıldığı, teknik çözümlemenin sonucunda çok sayıda işletmeye ait faturasız satış yapıldığının belirlendiği, ayrıca davacıya ( ...) kodu ile satış yapıldığının anlaşıldığı, davacının defter ve kayıtlarında ise herhangi bir faturanın mevcudiyetine rastlanılmadığı ve aynı şekilde ... Çamaşır Ticaret Anonim Şirketi'nin satış faturası düzenlediğine dair bir bilgiye ulaşılamadığının tespit edildiği, bunun üzerine 2009 yılında mal ve hizmet teslimleri karşılığında fatura düzenlemediği ve elde ettiği hasılatlarını kayıt dışı bıraktığının tespit edildiği, davacının ... Çamaşır Ticaret Anonim Şirketi'nden faturasız mal aldığı ve faturasız satın aldığı malları davacının beyan ettiği %20 kârlılık oranını eklemek suretiyle yine aynı şekilde faturasız sattığı kabul edilerek kayıt ve beyan dışı bırakılan satış hasılatlarının bulunduğu, davacının faturasız satışları sonucunda beyan dışı bıraktığı matrah farkları ile vergi kaybına sebebiyet verilen katma değer vergisi hesaplanmak suretiyle fark tutarlar üzerinden vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin tarh edildiği görülmektedir.
Bakılmakta olan davada ilgili yasa kuralları ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, mükellef kurum temsilcisinin kayıt ve beyan dışı bırakılan hasılatlarının büyük bir kısmının maliyet unsuru olduğu ve harcandığı, kayıt ve beyan dışı bırakılan tutarlara %20 kâr eklenmek suretiyle brüt satış tutarlarının tespit edildiği şeklinde beyanının bulunduğu, vergilendirmede taraf olanın ifadesinin kanuni düzenlemelere uygun şekilde elde edilmediği ve elde ediliş yöntemi açısından hukuka aykırı mahiyette olduğu hususunda bir tespitte bulunulmadığı gibi söz konusu delinin açıkça hukuka aykırılığından da söz edilemeyeceği ve geçerli olduğu, karşıt inceleme hususunun davacı nezdinde tutulan tutanakla yapıldığı dikkate alındığında, davacı tarafından ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanan, kanuni temele uygun olarak düzenlenen, tutanağa dayanılarak tanzim edilen ve kayıt dışı hasılat elde ettiği tespit edilen rapora istinaden davacı şirket temsilcisinin beyan ve ifade ettiği oran esas alınarak adına re'sen tarh edilen matrah farkı üzerinden hesaplanan vergi ziyaı cezalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi