21. Hukuk Dairesi 2013/10711 E. , 2014/10619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Uşak 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2013
NUMARASI : 2012/595-2013/434
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 03/07/2011 olduğunun ve davalılardan işverene ait işyerinde 03/07/2011-10/05/2012 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının davalı işveren şirkete ait işyerinde 03.07.2011-10.05.2012 tarihleri arasında Kurum"a bildirilmeyen hizmet sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 03/07/2011-10/05/2012 tarihleri arasında Kurum"a bildirilen 06/01/2012-20/04/2012 tarihleri arasındaki süre dışında davalı işveren yanında kesintisiz çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının davalı işyerinde çalışmaya başladığına ilişkin olarak 06/01/2012 tarihli işe giriş ve 20/04/2012 tarihli işten ayrılış bildirgelerinin Kurum"a elektronik ortamda sunulduğu, hizmet cetvelinde davacının 20/07/2000- 20/04/2012 tarihleri arası toplam 1271 gün SSK lı hizmetinin bulunduğu, 06/01/2012 -20/04/2012 tarihleri arasındaki(106 gün) davalı 1025346 sicil no lu işyeri nezdindeki hizmetlerinin Kurum"a bildirilmiş olduğu, Kurum"un 15/08/2012 tarih ve 14.470.443 sayılı yazı cevabı ile davalı işyerinin 03/07/2011-05/01/2012 tarihleri arasında faaliyeti olmadığından bu döneme ilişkin dönem bordrolarının gönderilemediği, faaliyeti olan devrenin 06/01/2012-20/04/2012 tarihleri arası olduğu hususunun Mahkeme"ye bildirildiği, Mahkeme"nin 2012/701 Esas ve 2013/249 Karar sayılı dosyası ile davacı T. U.tarafından davalı A.. K.. aleyhine işçilik alacakları davasının kabulle sonuçlandığı, zabıta araştırması neticesi komşu işyeri tanıklarının isim, meslek ve adres bilgilerinin 05/09/2012 tarihli tutanak ile bildirilmiş olduğu, davacı ile komşu işyeri tanıklarının dinlendiği, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya ibraz olunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının davalı işyerinde hizmetinin tespitine karar verilmiş ise de SGK kayıtlarına göre işyerinin hangi tarihte Kanun kapsamına alındığı anlaşılamamakta olup dinlenen tanık beyanlarının çalışma olgusunun varlığının tespiti hususunda yetersiz olduğu, buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; davalı işyerinin Kurum kapsamına alındığı tarih ile kapsam tarihinden öncesinde de işyerinin faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını vergi kaydı araştırması ile belirledikten sonra komşu işyeri tanığı İ.. T.."in beyanına göre de işyerinde bir sezon çırak olarak çalıştığı iddia olunan şahsın tespit edilerek beyanına başvurmak, davanın kamu düzenini ilgilendirdiği de dikkate alınarak araştırma genişletilip bu dönemlerde çalışması bulunan komşu işyeri işverenleri ve bu işverenler tarafından çalışmaları Kurum"a bildirilen kimseler ile benzer işi yapan işyerlerinin kayıtlara geçmiş çalışanları zabıta ve Kurum kayıtları marifetiyle belirlenip beyanlarına başvurularak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.