3. Hukuk Dairesi 2020/2240 E. , 2020/3184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; mahkemece 18.02.2020 tarihli ek karar ile temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, bu defa ek kararın da davalı vekili tarafından temyizi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kiracının taşınmazı haber vermeden tahliye ettiğini, taşınmaza bakmaya gittiğinde taşınmazın hor kullanılmış olduğunu, özellikle alt katın zeminin iyice bozulmuş olduğunu gördüğünü, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/99 D.İş sayılı delil tespit dosyasında 18.490,00 TL zarar hesaplandığını belirterek, 18.490,00 TL zarar ile 430,00 TL tespit giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; hor kullanım kaynaklı zararların meydana geldiği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, tespit raporunda hor kullanım olağan kullanım ayrımı yapılmadığını, bu nedenle rapora itiraz edildiğini, zemin katındaki paridyen kaplamanın bozulmasının ince ve kalitesiz olmasından kaynaklandığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, kiralananın hor kullanılmasından ötürü, 18.920,00 TL"den oluşan tazminatın 16.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 14.11.2017 tarihli ve 2017/2326 E., 2017/15850 K.sayılı ilamı ile özetle; davalı tarafından delil tespiti sonucu alınan bilirkişilerin raporlarına itiraz edildiği halde mahkemece, bu raporlar esas alınarak hüküm verildiği, davalının itirazlarını da karşılayacak şekilde gerektiğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişilerden rapor alınıp, kiralananda oluşan hasarın hor kullanmadan mı yoksa olağan kullanımdan mı kaynaklandığının tereddüte yer vermeyecek ayrıntılı bir şekilde tespit edilip değerlendirilmesi, hor kullanmadan kaynaklanan zarar bedelinden yıpranma payları da düşülerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi, kabule göre de; delil tespiti giderinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek hüküm kısmında yargılama giderleri içerisinde gösterilmesi gerekirken asıl alacağa dahil edilerek karar verilmiş olmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporu doğrultusunda hor kullanma kullanma bedeli olan 18.690 TL"den, doğal kullanmadan dolayı oluşan yıpranma bedeli olan 3.000 TL düşülmek suretiyle, davanın kısmen kabulüne, 15.690 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 17.10.2019 tarihli ve 2019/1721 E., 2019/8069 sayılı ilamı ile; hükmü temyiz eden davalının harca tabi olmadığı kabul edilerek peşin temyiz harcı ile temyiz başvuru harcı alınmaksızın dosyanın temyiz incelemesine gönderildiği, davalı şirketin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu"na devredildiği ve Fonun, şirkete kayyım olarak atandığı, 690 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin 73/6. maddesinde kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketlerin, açtıkları davalarda harçtan muaf olduğu belirtilmiş ise de, somut dosyada davalı konumunda olan şirketin harçtan muaf olmadığı, harca tabi olmasına rağmen harç alınmadan temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında HUMK"nun 434/3 maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş, mahkemece davalı tarafa Dairemizin 17.10.2019 tarihli ve 2019/1721 E., 2019/8069 sayılı ilamı tebliğ edilmiş, tebliğ açıklamasında tebliğden itibaren 2 hafta içinde harcın tamamlanması ihtar edilmiş, harcın tamamlanmaması üzerine de 18.02.2020 tarihinde ek karar ile temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yatırması gereken harç miktarını açıkça gösteren bir muhtıranın davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, anlaşılmakla davalının temyiz talebinin kabulü ile mahkemenin 18.02.2020 tarihli ek kararı kaldırılarak işin esasına girildi.
Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
Mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozma sonrası alınan inşaat mühendisi bilirkişi raporunda; "yüklü araçların manevrası nedeniyle zemin katta yer yer ezilmeler olduğu, zemin kattaki mermer paridyen kaplamasının bozulmasının kullanımdan kaynaklandığı, hor kullanımdan dolayı zararın 18.690 TL olduğu" tespit edilmiş, davalının itirazı üzerine bilirkişiden alınan ek raporda; "kiracının kiralanana verdiği zararların kullanımdan kaynaklı olduğu, yüklü araçlar kullanılmamış olsaydı doğal yıpranma nedeniyle küçük tadilatlar yapılacağı, doğal kullanımdan dolayı yıpranma bedelinin toplam 3.000 TL olabileceği" kanaatine varılmıştır.
Dairemizce verilen bozma kararından sonra alınan bilirkişi raporunda, zemin kattaki mermer paridyen kaplamasının bozulmasının hor kullanmadan mı yoksa olağan kullanımdan mı kaynaklandığı konusunda kendi içerisinde çelişkili ifadeler bulunduğu, bu hususun tereddüte yer vermeyecek ayrıntılı bir şekilde belirlenmediği görülmüştür.
O halde mahkemece, konusunda uzman farklı bilirkişiden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli ve önceki bilirkişi raporları ile mukayeseli rapor alınarak, kiralananda oluşan hasarın hor kullanmadan mı yoksa olağan kullanımdan mı kaynaklandığının tereddüte yer vermeyecek ayrıntılı bir şekilde tespit edilip değerlendirilmesi, belirlenen hasarlardan hangilerinin hor kullanım hangilerinin olağan kullanımdan kaynaklandığı ayrı ayrı tespit edilmesi, hor kullanmadan kaynaklanan zarar bedelinden yıpranma payları da düşülerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.