Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13785
Karar No: 2016/22988
Karar Tarihi: 10.10.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/13785 Esas 2016/22988 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/13785 E.  ,  2016/22988 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA: Davacı, ücret alacağı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait hastanede ortopedi uzmanı olarak çalıtığını, fazla mesai ücretleri ile 2012 yılı Aralık, 2013 Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayı ücretlerinin ödenmediğini belirterek anılan alacak kalemlerinin hesaplanarak hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı şahitlerinin anlatımları doğrultusunda, davacının haftada yirmidokuz saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile anılan alacak hesaplanmış ve % 50 taktiri indirim ile hüküm altına alınmıştır. Taraflar arasında imzalanan 03.09.2012 tarihli iş sözleşmesinde, çalışma saatlerinin hafta içi 08:00-18:30, cumartesi günleri ise 08:00-17.30 arasında olduğu, ayrıca acil ekibinin 18:00-08:00 arasında hasta katlarındaki hasta takiplerini yapacağı ve hekimin fazla çalışma talebinde bulunamayacağı düzenlenmiştir.
    Sözleşmelerde fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kabul edildiği durumlarda yıllık ikiyüzyetmiş saat fazla mesainin aylık ücret kapsamında olduğu kabul edilmektedir. Dairemizce daha önce incelenen 2015/12728 esas sayılı dosyada, aynı işyerinde çalışan bir başka doktorun açtığı davada, iş sözleşmesinde yer alan, yukarıda açıklanan düzenleme sebebi ile, fazla çalışma alacağının yıllık ikiyüzyetmiş saat dışlanarak hüküm altına alınmasının isabetli olduğu belirtilmiştir. Bu durumda fazla mesai ücreti alacağı hesaplanırken yıllık ikiyüzyetmiş saatlik fazla mesai süresi mahsup edilmeli bakiye kalan kısım hüküm altına alınmalıdır.
    Ayrıca, dosya içeriğine göre davacının 27.12.2012-02.01.2013 tarihleri arsında beş gün izin kullandığı anlaşıldığından bu süreler dışlanmadan yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
    3-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
    Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı Kanun"un 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
    Somut olayda, şahit anlatımlarına göre davacının cumartesi günleri 08:00-13:00 saatleri arasında çalıştığının kabulü dosya içeriğine uygun olmakla birlikte, 0,5 saat ara dinlenme ile fiilen 4,5 saat çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerekirken cumartesi çalışmalarının ara dinlenme düşülmeden hesaplanmış olması hatalıdır.
    4-Taraflar arasındaki diğer tartışma, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı konusundadır.
    Dosya içeriğine göre davacı, 2012 yılı Aralık, 2013 Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayı ücretlerinin hiç ödenmediğini belirterek anılan aylara ait ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının çalıştığı tüm süre için hesaplama yapılmış ve ödenen miktar mahsup edilerek talep edebileceği ücret alacağının miktarı belirlenmiştir. Taleple bağlılık kuralı gereğince iş sözleşmesinin 15.04.2013 tarihinde sona erdiği de gözetilerek ücret alacağı 4,5 ay için hesaplanmalı ve şimdiki gibi dava dilekçesinde talep edilen miktarla bağlı kalınarak hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektimiştir.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi