Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22549
Karar No: 2016/23015
Karar Tarihi: 10.10.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/22549 Esas 2016/23015 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/22549 E.  ,  2016/23015 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, davalı S... Kurulunun 27.05.2014 gün ve 2504 sayılı kararının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılından bu yana S... şube başkanlığı görevini yürüttüğünü, 2005 yılından itibaren de 4688 sayılı Kanun"un 18. maddesi ve sendika tüzüğünün 19. maddesi gereğince kurumundan aylıksız izinli sayıldığını, gerek kanunda gerek tüzükte aylıksız izin için aranan ek şartın yönetim kurulu üyesi olarak seçilen kişinin kuruma başvurusu olduğunu, bunun dışında hiçbir şart aranmadığını, sendika genel merkez yönetim kurulunun bu konuda herhangi bir yetkisinin olmadığını, ileri sürerek aylıksız izninin iptaline dair genel yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, üye sayısı binin altında bulunan şubeler için profesyonel yöneticiliğe ayrılma imkanı bulunmadığına dair düzenlemenin ya sendikanın ana tüzüğünde yapılacak değişiklikle ya da bu konuda genel kurulca, merkez yönetim kuruluna verilecek yetki neticesinde bir karar verilmesi gerektiği, ekonomik ve hukuki gerekçeleri de açıklanıp tartışılarak bu yola gidilmeksizin doğrudan davacının aylıksız izninin kesilmesine dair genel merkez yönetim kurulu kararının objektiflik ve eşitlik kriterlerine dayandığı hususunun kabul edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dava, profesyonel sendika yöneticiliğinin sona erdirilmesine dair genel merkez yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Sendika ile sendika yöneticileri arasındaki ilişkinin kural olarak vekalet ilişkisi olduğu kabul edilmelidir. Ücret, vekalet sözleşmesinin zorunlu unsuru değildir. Buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi ve amatör sendika yöneticisi olmak üzere iki tip yöneticinin söz konusu olduğunu söylemek gerekir. Sendika yöneticilerine verilecek ücretler ile sağlanacak diğer menfaatleri belirleme yetkisi ise münhasıran genel kuruldadır.
Profesyonel sendika yöneticiliği, idare hukukunda yer alan statüler gibi değildir. Profesyonel sendika yöneticiliği kadrosunun açık olması, sendika yöneticisinin kendiliğinden o kadroya atanmış sayılacağı sonucunu doğurmaz. Sendika yöneticisinin de profesyonel sendika yöneticiliğini talep etmesi gerekir. Bir başka ifadeyle profesyonel sendika yöneticiliği, sendika yöneticisinin tercihine bağlı bir pozisyondur. Yöneticinin, özellikle sendikanın sağlayacağı maddi menfaatlerle, çalışması durumunda elde edeceği menfaatleri ve profesyonel yöneticilik sebebiyle üzerine aldığı risk gibi hususları birlikte değerlendirmesi neticesinde amatör sendika yöneticiliğini tercih etmesi mümkündür. Bunun sonucu olarak sendika yöneticisinin talebi yoksa profesyonel sendika yöneticiliği kadrosu açık olsa bile sendikanın yöneticinin profesyonel sendika yöneticisi olarak değerlendirme yükümlülüğünden söz edilemez.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikalar ve Toplu Sözleşme Kanunu"nun 18. maddesinin dördüncü fıkrasına göre “Sendika veya konfederasyonu ilk genel kurula kadar sevk ve idare edecek yönetim kurulu üyeleri, genel kurulda yönetim kuruluna seçilenler ile sendika şube yönetim kurulu üyeleri seçildikleri tarihten itibaren durumlarını en geç otuz gün içinde kurumlarına yazılı olarak bildirirler. Söz konusu yöneticiler sendika tüzüğünde belirtilen hükümlere göre, ayrıca yazılı talepte bulunmaları halinde bu görevleri süresince aylıksız izine ayrılırlar. Talepte bulunmayanlar ise kurumlarındaki görevlerine devam ederler...”
Sendika tüzüğünün 20. maddesinin 41. bendinde düzenlenen “Sendika ve Şube yönetim kurulu üyelerinden aylıksız izine ayrılma talepleri olanlar hakkında karar vermek” hususu sendika yönetim kurulunun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Yine sendika “Şubeler Yönetmeliği”nin 12. maddesine göre de “Sendika yönetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde şube yönetim kurullarından bir yönetim kurulu üyesi aylıksız izinli sayılır.”
Dosya içeriğinden, davacının S.... şube başkanı olarak görev yaptığı, dava konusu 27.05.2014 tarih ve 2504 sayılı merkez yönetim kurulu kararı ile davacının ücretsiz izninin sonlandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, sendika merkez yönetim kurulunun 02.01.2013 tarih ve 1990 sayılı kararı ile en az 1000 üyeden aidatı kesilen şubelerdeki şube başkanlarının ücretsiz izne ayrılmasına karar verildiği ve davacının da bu kapsamda ücretsiz izne ayrıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda, dava konusu karar tarihi itibariyle davacının başkanlığını yaptığı şube üye sayısının binin altında olduğu hususu ise sabittir.
İnceleme konusu davada, 4688 sayılı Kanun"un 18. maddesi doğrultusunda sendika tüzüğü ve diğer düzenlemeleri ile şube başkanlarının ücretsiz izne ayrılması ve profesyonel yönetici olarak görev yapmaları hususunda takdir hakkının merkez yönetim kuruluna bırakıldığı tartışmasızdır. Bu doğrultuda, merkez yönetim kurulu ise, aidat kesintisi yapılan üye sayısının bin ve üzeri olması gerektiği yönünde objektif kıstas belirlemiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre de, Sinop şubedeki üye sayısı binin altında olduğu gibi, üye sayısı binin üzerinde olmayan başkaca şube başkanının aylıksız izinde olması da söz konusu değildir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, sendika genel merkez yönetim kurulu kararı, 4688 sayılı Kanun ve sendika tüzüğü düzenlemelerine uygun olduğundan, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi