20. Hukuk Dairesi 2019/2453 E. , 2019/4419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün temyiz incelemesi ve Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25/06/2019 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı vekili Av. ... ve Av. ... ile davacı vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; ... mahallesi 2238 ada 26 sayılı parselde bulunan taşınmaz üzerinde bulunan Kılıçarslan apartmanı (A) Blok kat maliklerinin ortak kullanımında olan tesisat katı, 2. bodrum katta bulunan sığınağın bir bölümünü ve apartman girişindeki holün bir kısmını davalının (A) blokta bulunan ve mülkiyeti kendisine ait zemin kat 25 nolu bağımsız bölümü dükkanına katarak binanın ortak kullanım alanlarını işgal etmekte ve bu nedenle haksız gelir elde etmekte olduğunu ileri sürerek mülkiyeti ... mahallesi 2238 ada 26 sayılı parselde bulunan (A) blok zemin kat 25 nolu bağımsız bölüm taşınmaza binanın ortak kullanım alanlarını katarak haksız ve kötü niyetli olarak işgal ettiğinden müdahalesinin men"i ve dükkanına kattığı binanın ortak kullanım alanlarının kal"i, 10.000,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istenilmiştir.
Davacı vekili, 18.04.2015 tarihli dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazla ilgili olarak talep edilen bedeli 109.322,38 TL daha artırarak davadaki talep miktarını toplam 119.322,38 TL’ye çıkartarak; son durumdaki dava değeri olan 119.322,38 TL’nin her bir döneme ait ecrimisilin ait olduğu dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi talep edilmiştir.
Mahkemece; çekişmenin 634 sayılı Kanundan kaynaklanması nedeniyle davanın sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin (634 sayılı Kanunun Ek 1. maddesi 33. maddeleri gereğince) görev yönünden reddine, görevli mahkemenin Kayseri Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar kesinleştiğinde ve HMK"nın 20. maddesi gereğince 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Kayseri Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2014/18 E. - 2014/3268 K. sayılı kararıyla; "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Ecrimisil istemine ilişkin yapılan incelemede;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Ecrimisil istemi de malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan davanın bu niteliğine
göre davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olup, mahkemece ecrimisil yönünden işin esasına yönelik delillerin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken bu istem yönünden de görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; davalının dava konusu taşınmazın ortak alanına el attığı açık olup, davacının ecrimisil talebinin yerinde olduğu, davacının davalıdan uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 23/02/2015 tarihli raporda belirtildiği şekilde 119.322,38 TL ecrimisil alacağının bulunduğu, bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelerle uyumlu hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın (tefrik sonrası ecrimisil istemi yönünden) ve ıslah isteminin kabulüne, 119.322,38 TL ecrimisilin dava tarihi olan 22/01/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, müdahalenin men"i ve ortak alanlara kal ile birlikte haksız işgal tazminatına karar verilmesi talepli olup müdahalenin men"i ve kal davasının tefrik edilerek Kayseri Sulh Hukuk Mahkemesinde derdest olduğu anlaşılmakla bahsedilen mahkemedeki yargılamada müdahale edilen alanların neler olduğunun tespiti sonucu mahkemece verilecek kararın kesinleşmesi beklenilerek kesinleşen yerler yönünden (müdahale edilen yerler) ecrimisil talebi hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de;
Yapılan incelemede; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda "Oluşturulan kısa kararda davanın ve ıslah isteminin kabulüne" dendiği halde, gerekçeli kararda "Davanın (tefrik sonrası ecrimisil istemi yönünden) ve ıslah isteminin kabulüne, 119.322,38 TL ecrimisilin dava tarihi olan 22/01/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" denmiştir. Oysa, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur. (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 t, 1991/7 E. – 1992/4 K.).
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.