8. Hukuk Dairesi 2018/8128 E. , 2019/5179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, vekil edenlerinin dava konusu 107 ve 110 parsel sayılı taşınmazların maliki olduklarını, taşınmazların sınırından tahliye kanalı geçtiğini, kanalın bakım ve temizliğinin davalı ... tarafından yapıldığını, davalı tarafından herhangi bir yasal gerekçeye dayanılmaksızın, kanalı genişletmek ve artezyen açmak suretiyle vekil edenlerinin taşınmazlarına müdahale edildiğini açıklayarak, davalının müdahalesinin önlenmesine, uygun kanal yapımı için masrafın davalıdan tazminen tahsiline, kuyu ve artezyenin kapatılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davacıların tahliye kanalı ile ilgili belediyenin hizmeti sonucunda zarara uğradığı, bu zararı tam yargı davası olarak idare mahkemelerinde ileri sürmesi gerektiği, ayrıca artezyen kuyusunun kapatılması ile ilgili talebi konusunda da idari yargı yolunun görevli olduğu gerekçesi ile yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece her ne kadar az yukarıda yazılı gerekçeler ile görevsizlik kararı verilmiş ise de, Mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır.
Şöyle ki;
İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projenin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar ile idarenin aynı plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; ancak idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davalı ... tarafından bir karar, plan ve proje olmadan herhangi bir yasal gerekçeye dayanılmaksızın, tahliye kanalını genişletmek, su kuyusu ve artezyen açmak suretiyle dava konusu taşınmazlara müdahale edildiği açıklanarak, davalının müdahalesinin önlenmesinin, uygun kanal yapımı için masrafın davalıdan tazminen tahsilinin, kuyu ve artezyenin kapatılmasının talep edildiği anlaşılmakta olup, olayda, idarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak tesis edilmiş bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminine yönelik olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1. maddesinde sayılan idari davalardan birisi açılmamış, taşınmazlara yapılan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi istenmiştir. .
Bu durumda, uyuşmazlığın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceği açıktır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.5.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.