22. Hukuk Dairesi 2016/17756 E. , 2016/23263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ... Esirgeme Kurumu avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı idareye bağlı kız yurdunda 10.05.2005-31.12.2005 tarihleri arasında davalı ... Şirketi nezdinde, 01.01.2006-31.12.2006 tarihleri arasında davalı ...Şirketi nezdinde, 01.01.2007-06.01.2010 tarihleri arasında ise yine davalı ... Şirketi nezdinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, davalı idare ile diğer davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin 08.00-17.00 saatleri arasında çalışarak üç saat fazla çalışma yaptığını, 2009 yılı kurban bayramının üç günü hariç olmak üzere bayramlarda çalıştığını, 2009 yılı hariç yıllık izin kullanılmadığını, iş sözleşmesinin işverence haklı bir sebep yokken feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve bayram tatili ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı idare vekili; davayı kabul etmediklerini, davacının idarenin işçisi olmadığını, husumet itirazlarının olduğunu, alacakların zamanaşımına uğramış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Şirketi vekili; davaya ve ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin 31.12.2009 tarihinde sürenin sona ermesi sebebiyle kendiliğinden sona erdiğini, ihbar tazminatı hakkının olmadığını, ayrıca kıdem tazminatı ve yıllık izin hakkı bakımından kıdem şartının yerine getirilmediğini, fazla çalışması ile bayram çalışmasının ise bulunmadığını, davacının iş sözleşmesi belirsiz süreli kabul edilirse de ortada bir fesih varsa bile bunun davacının davranışları sebebiyle işverence haklı sebeple yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Taşımacılık Şirketi ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar bu kez Dairemizin 09.12.2015 tarihli 2015/31784 esas-2015/34123 karar sayılı ilamı ile haftalık çalışma süresinin kırkdokuz saat ve fazla çalışma süresinin de haftalık dört saat olduğu, bozma sonrası usulü kazanılmış haklara riayet edilmeksizin davalı ...Taşımacılık Şirketi hakkında davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı, yıllık izin ücretinde temerrüt edilmesi halinde uygulanacak faiz türünün kanuni faiz olduğu ve davalı kurumun harçtan muaf olmasına rağmen harca mahkum edilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının fazla çalışma ücret alacağı, yıllık izin ücret alacağı ve bayram tatili alacağı taleplerinin kabulüne, diğer talepleri ilgili daha önce verilen karar kesinleştiğinden bu talepler hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve davalı ...Ltd. Şti. hakkında da daha önce verilen karar kesinleştiğinden davalı ...Ltd. Şti. hakkında da yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı idare vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğine göre sorun, bozma üzerine verilen kararda, bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup, kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının; hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra mahkemece 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan kıdem ve ihbar tazminatı ile bayram resmi tatil ücret alacakları talepleri hakkında da açıkça önceki hüküm gibi hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında bu alacakların Yargıtay bozma ilamı dışı bırakıldığı, bu surette kesinleşmiş olduklarından anılan bu alacak kalemlerine dair yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca bozma kararında, bozma sonrası usulü kazanılmış haklara riayet edilmeksizin davalı ...Taşımacılık Şirketi hakkında davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı belirtilmiştir. Davalı ...Ltd. Şti. hakkında da açıkça daha önce kurulan hüküm gibi hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında davalı ...Ltd. Şti. hakkında verilen kararın Yargıtay bozma ilamı dışında kalarak kesinleştiğinden bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.