22. Hukuk Dairesi 2016/17647 E. , 2016/23284 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai ile yıllık izin ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 1999-2005 yılları arası çeşitli aralıklarla girdi çıktı yapılmak suretiyle 01.02.2005 tarihinden itibaren ise kesintisiz olarak davalı işyerinde şoför olarak çalıştığını, 25.01.2014 tarihinde iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini kıdem tazminatının ödendiğini ancak bu zamana kadar yapılan fazla çalışmaların karşılığının ödenmediğini, müvekkilinin şehirlerarası çalıştığını, aynı zamanda 2013 yılına ait onüç günlük yıllık ücretli izin alacağının da ödenmediğini belirterek fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının yıllık izin haklarını kullandığını, davacıya aylık ücreti yanında primde verildiğini bu ödemelerin esas itibariyle fazla çalışma karşılığı yapıldığını şoför olarak çalışan davacı ile yolda ve direksiyonda geçen sürelerin çalışma süresi olarak hesaplanması gerektiği yönünde anlaşma yapıldığını, davacının kara nakil vasıtasında çalışması dolayısıyla mesai saatlerinide kendisinin belirlediğini harcırah ödemesinin de mümkün olmadığını davacının iş sözleşmesini feshederken müvekkilini ibra ederek işten ayrıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosyaya davalı tarafça sunulan imzalı izin formlarında davacının 2013 yılında yirmi gün 2014 yılında da beş gün izin hakkı tanındığı görülmekle davacının yıllık izin alacağı olmayacağı yine dosyaya sunulan belgeler ve tanık beyanlarından davacının ne kadar süre ile sefere çıktığı somut ve hesaplanabilir şekilde ispatlanamadığı kaldı ki davacının asıl ücretinin yanında prim ödemesi aldığı görüldüğünden alınan bu primlerin seferlere karşılık olarak ödendiği izlenimi doğmuş olup davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da fazla mesai konusunda göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda davacının, şoför olarak çalıştığı sabittir. Bu tür çalışanların Karayolları Trafik Kanunu’na göre çalışma saatleri sınırlı olup, takograflarla belirlenmektedir. Davacı vekilince, takograf kayıtları dosyaya sunulmuştur. Davacının talebinin bu kayıtlar esas alınarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken fazla çalışma ücreti alacağı isteğinin yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.