22. Hukuk Dairesi 2015/13876 E. , 2016/23291 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla çalışma, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanılamaz.
Somut olayda, mahkemece iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar verilmiş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Dosya içeriğinden, 14.10.2011 tarihinden beri davalı işyerinde üretim müdürü olarak davacının, müşteri tarafından siparişi verilen 2. kalite yerine 1. kalite ürün hazırladığı, göndermek üzereyken işverence durumun farkedildiği ve bunun üzerine davacının işyerinden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Şu halde, iş sözleşmesinin istifa sonucu sona erdiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
3-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, davacının haftada 12,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek fazla mesai alacağının belirlendiği bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş ise de, mahkemenin kabulü dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Bilirkişi raporunda davacının çalışma saatleri doğru şekilde tespit edilmiş ise de, haftanın 2 günü 08:00-16:00 saatleri arasındaki 8 saatlik çalışma süresinden yarım saat ara dinlenmesi mahsup edilmesi doğru olmamıştır. Davacı tanıklarının günde toplam 1 saat ara dinlenmesi olduğuna dair beyanları da dikkate alındığında, davacının haftada toplam 11,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek anılan alacağın hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
4-4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Dosya içeriğinde bulunan 28.02.2013 tarihli, yıllık izin parası 850,00 TL yazılı ve davacı imzalı belgenin yıllık izin hesabında nazara alınmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, belirtilen ödemenin yıllık izin ücreti hesabında mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibaret iken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.