Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/26460
Karar No: 2014/1768
Karar Tarihi: 28.01.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/26460 Esas 2014/1768 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 466 sayılı Kanun gereğince tazminat davasıyla ilgili olarak bir karar verdi. Davacının beraat ettiği ceza dava dosyasında kendisini vekille temsil ettirdiğinin ortaya çıkması üzerine, serbest meslek makbuzu üzerindeki 2.360 TL’nin talep tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte maddi zarar kapsamında ödenmesine karar verildi. Ancak bu miktar, beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 1.000 TL olarak belirlendi. Ayrıca, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamasına rağmen, hak ve naşafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: 466 sayılı Kanun, 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2013/26460 E.  ,  2014/1768 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname no : 12 - 2012/305785
    Mahkemesi : Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 01/11/2012
    Numarası : 2012/267 - 2012/373
    Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Davacının, beraat ettiği ceza dava dosyasında kendisini vekille temsil ettirdiğinin anlaşılması karşısında, beraat hükmünden önceki bir tarihte tanzim edilen serbest meslek makbuzu üzerindeki 2.360 TL’nin talep gibi tahliye tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte maddi zarar kapsamında ödenmesine karar verilmesi gerekirken, talepten az olacak şekilde beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 1.000 TL’nin beraat hükmünün verildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte maddi zarar kapsamında ödenmesine karar verilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, ancak;
    1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 131 gün süreyle tutuklanan davacı için belirlenen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp fazla tayini,
    2- Tazminat davasına dayanak teşkil eden Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/269 Esas- 2007/330 Karar sayılı ceza dava dosyasında, davacı ile ilgili gözaltı tutanakları, tutuklama ve tahliyeye ilişkin müzekkereler ve belgelerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneklerinin dosya içine alınmaması,
    3- 28.06.2012 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığına yazılmadan, suç tarihi olarak 1997-2000 tarihlerinin yazılması,
    4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve hükmedilen tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.01.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi