10. Hukuk Dairesi 2014/14891 E. , 2015/4635 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava,..... yaşlılık sigortası rejimine ilk tabi olunan tarihin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti ve yurtdışı borçlanmasının 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesi kapsamında yapılabileceğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Anılan sözleşmenin 29’uncu maddesine uygun şekilde, yurtdışı çalışmalarını gösterir tercümeli ... sigorta mercii hizmet cetveli celbedilmeksizin, sigorta başlangıcına ilişkin mahkeme kabulü, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Her ne kadar,............ Çalışma ve Sosyal Güvenlik.... yazısıyla, davacının 11.09.1989 tarihinden itibaren...."da çalıştığı işyeri ve dönemi gösterilmiş ise de, anılan belgenin, davacının ..... ibraz ettiği belgeler üzerine düzenlenmiş olması, ..... sigorta Merciine ait bir belge niteliğinde bulunmaması ve .....yaşlılık sigorta rejimi bilgilerini içermemesi karşısında hükme esas alınamaz.
Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesi hükmü, Malûllük, Yaşlılık ve Ölüm sigortaları hakkındaki Türk mevzuatının uygulanmasında, sigortalı, Türkiye’de yaşlılık sigortasına tabi işe girmeden önce, ...’da bir yaşlılık sigortasına tabi olmuşsa, bahis konusu Hollanda rejimine tabi olduğu ilk günün, Türk mevzuatına göre yaşlılık sigortasına tabi işe ilk defa girdiği gün olarak kabul edileceğini öngörmüştür.
Şu hâlde, yapılması gereken iş ; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, öncelikle, davacıya ait .... yaşlılık sigorta rejimine tabi sigortalılık sürelerini gösterir..... Sigorta Mercii hizmet cetvelleri gibi ilgili kayıt ve belgeler davalı Kurum’dan usulünce celbedilip, gerekirse tercümesi de yaptırılarak,..... yaşlılık sigortası rejimine ilk tabi olunan tarih usulünce belirlenmeli ve davacı istemi bu çerçevede yeniden değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
2-Mahkemenin, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, sigorta başlangıcına ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresini düzenleyen 5510 sayılı Yasa"nın 38’inci madde hükmü; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcını; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceğini; Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlamış olacağını, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarıprimlerinin, prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edileceğini öngörürken, Uluslararası Sosyal Güvenlik Sözleşme hükümlerinin saklı bulunduğu ifade edilmiştir.
Öte yandan, Anayasamızın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmeler Kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşme kurallarına uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların uygulanma önceliği de haiz bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti ile.... arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nin, konuya ilişkin 29’uncu maddesi hükmü, Malûllük,Yaşlılık ve Ölüm sigortaları hakkındaki Türk mevzuatının uygulanmasında, sigortalı, Türkiye’de yaşlılık sigortasına tabi işe girmeden önce, ....’da bir yaşlılık sigortasına tabi olmuşsa, bahis konusu .... rejimine tabi olduğu ilk günün, Türk mevzuatına göre yaşlılık sigortasına tabi işe ilk defa girdiği gün olarak kabul edileceğini öngörmüştür.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, anılan sözleşme hükmünün uygulanabilmesi, Türkiye Cumhuriyeti ile ..... arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesi kapsamında, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce,....’da yaşlılık sigortasına girmiş bulunması ve 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanılması ile .... sigorta rejimine giriş tarihinin Türkiye"de sigortalılık başlangıcına esas alınabilecektir.
Öte yandan; 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 29"uncu maddesi ile 3201 sayılı Kanunun 5"inci maddesinin beşinci fıkrasına “Ancak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi eklenmiştir.
5754 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanunun 5.maddesine 4.fıkra hükmü olarak eklenen ek fıkra ile de; “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa, borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa, aynı
Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.” hükmü getirilmiştir.
Anılan 5754 sayılı Yasa ile, 3201 sayılı Yasa"da yapılan değişiklikler ve getirilen ek düzenlemelere birlikte bakıldığında; başvurulacak kuruluşların belirlenmesinde, eski 3. maddede öngörülen değişik hallerden tümüyle vazgeçilmiş ve sadece; Türkiye’de sigortalılıkları varsa, borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa, aynı Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği öngörülmüştür. Yasa"nın bu açık hükmü karşısında, artık borçlanılan sürelerin, mülga diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında bir sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi imkanı ortadan kalkmıştır. Yani,Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayan kişilerin, 3201 sayılı Yasa"ya dayalı borçlanma sürelerinin 5510 sayılı Yasa"nın 4/I-b kapsamında sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.
Şu hâlde, yapılması gereken iş; davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, ... sigorta rejimine giriş tarihini içerecek şekilde yurt dışı borçlanması, usulünce sağlanmalı ve borçlanmanın varlığına göre, davacının yurtiçi sigortalılığı araştırılarak, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ya da 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılıklardan hangisi kapsamında kabul edileceği tespit edilmeli ve tüm dosya kapsamından varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerekir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.