16. Hukuk Dairesi 2014/304 E. , 2014/2424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DURAĞAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2013
NUMARASI : 2012/187-2013/193
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı E.. E.., A. Köyü çalışma alanında bulunan ve 1970 yılında yapılan kadastro sırasında çay yatağı niteliğiyle tespit harici bırakılan iki ayrı taşınmaz hakkında, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 18.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda "1" rakamı ile gösterilen 1348,78 metrekarelik bölüm ile "2" rakamı ile gösterilen 730,43 metrekarelik bölümün davacı E.. E.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporunda "1" ve "2" rakamları ile gösterilen bölümler üzerinde davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle mülkiyetin kazanılması şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Bu tür uyuşmazlıkların çözümü için objektif, bilimsel ve teknik verilerden yararlanılmalıdır. Ne var ki; mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için dava tarihinden en az 20 yıl öncesine ait hava ve uydu fotoğraflarından yararlanılmamış; Tapu Müdürlüğünden fen bilirkişisi tarafından düzenlenen haritanın bir örneği eklenerek çekişmeli taşınmazlar hakkında çifte tapu oluşmasının önüne geçilmesi için başkaca dava açılıp açılmadığı sorulmamıştır. Hal böyle olunca, öncelikle, tapu müdürlüğünden fen bilirkişisi tarafından düzenlenen haritanın bir örneği eklenerek çekişmeli taşınmazlar hakkında çifte tapu oluşmasının önüne geçilmesi için başkaca dava açılıp açılmadığı sorulmalı, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 ziraat mühendisi, 3 jeolog bilirkişi ile 1 jeodezi veya fotogrametri uzmanından oluşacak bilirkişi heyetlerinin katılımı ile yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları bilirkişilere bilimsel yöntemlerle inceleme (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenmesi) yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazların öncesinde dere yatağı olup olmadığı, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli, çekişmeli taşınmazlardan “2” rakamı ile gösterilen taşınmaza komşu 638 parsel sayılı taşınmazın dayanağı olan tapu kaydının sınırları tanık ve yerel bilirkişilere okunmak suretiyle çekişmeli taşınmaz yönünün ne okuduğu belirlenmeli ayrıca çekişmeli taşınmazların sınırında bulunan ve davacı tarafından yapıldığı belirtilen settenin çay yatağını değiştirmek için yapılmış olup olmadığı ve hangi tarihte yapıldığı belirlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 11.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.