
Esas No: 2018/7225
Karar No: 2021/447
Karar Tarihi: 02.02.2021
Danıştay 9. Daire 2018/7225 Esas 2021/447 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/7225
Karar No : 2021/447
DAVACI : …
DAVALILAR : 1- … - …
2- … Bakanlığı - …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : 09/11/2018 tarih ve 30590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, "Yolcu Beraberinde Getirilen Telefon Kullanım Harcı Tutarının Yeniden Belirlenmesine Dair" 08/11/2018 tarih ve 320 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun mükerrer 138. maddesinde, maktu harçların, her takvim yılı başından itibaren değişebileceği düzenlenmiş iken, dava konusu Karar ile, maktu harç tutarı değişikliğinin yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi yolundaki düzenlemenin, Kanun'a aykırı olduğu, yasa koyucunun vatandaşların mağdur olmaması için maktu harçların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere değişeceğini düzenlediği, bu düzenleme ile harç tutarlarının ne zaman değişeceğinin vatandaşlar için öngörülebilir olmasının amaçlandığı ve bu durumun, hukuk güvenliği prensibinin de bir gereği olduğu, Cumhurbaşkanı'nın maktu harç tutarlarını belirleme yetkisi olduğunun tartışmasız olmasına karşın, bu yetkinin harcın tutarına ilişkin olduğu, Kanun gereği değişikliğin her takvim yılı başında yapılmasının zorunlu olduğu, dava konusu değişiklik yayınlanmadan önce yurt dışından telefon getiren ve Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Cihazların Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik uyarınca, cihazı kaydettirmek için 120 gün süre tanınan vatandaşların, telefonun ülkeye girdiği tarihte ödeyecekleri harç tutarı 170,70-TL iken, kendilerine kayıt için tanınan 120 günlük süre dolmadan, harç tutarının 500,00-TL'ye çıkarılması nedeniyle hak kaybına uğradıkları, telefonların kaydının yurda getirildikleri tarihte yürürlükte olan harca tabi tutulmasının icap ettiği ve iptali istenen kararın yürürlük maddesinin 01/01/2019 tarihi olarak belirlenmesi gerektiği iddialarıyla dava konusu Karar'ın iptali istenilmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMASI:
Cumhurbaşkanlığı tarafından; 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı tarifelerde yer alan maktu harçları veya bu harçların yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenmiş olan tutarlarını ve nispi harçları, artırma ve indirmeye Cumhurbaşkanı'nın yetkili olduğu, bu yetkinin kullanılmasına ilişkin herhangi bir zaman sınırlaması bulunmadığı gibi Cumhurbaşkanı'na bu fıkrada verilen yetkinin, aynı maddenin 2. fıkrasında belirtilen ve Cumhurbaşkanı'nın yetkisi kapsamında bulunmayan maktu harçların yeniden değerleme oranında artırılması ile ilgisinin bulunmadığı, yıl içerisinde süreli veya süresiz olarak maktu ve nispi harçların artırılmasına ve azaltılmasına ilişkin benzer bakanlar kurulu kararları ve Cumhurbaşkanı kararlarının bulunduğu, harcın devletçe verilen bir hizmet ya da yapılan bir iş ve işlemin menfaatinden yararlanılmasının karşılığı olarak ödenen bedel olduğu ve işlemin gerçekleşmesi ile birlikte harç alacağının doğduğu, mevcut olayda harca esas işlemin, telefonunun yolcu beraberinde yurda getirilmesi değil, Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından kullanım izninin verilmesi olduğu, dolayısıyla da, kullanım izninin verildiği tarihte yürürlükte olan Tarife'nin uygulanacağı, Harçlar Kanunu'nun mükerrer 138. maddesinin 4. fıkrası ile Cumhurbaşkanı'na verilen, maktu ve nispi harçları artırma ve indirme yetkisinin, aynı maddenin, maktu harçların her yıl yeniden değerleme oranında artırılmasına ilişkin 2. fıkrasında belirtilen zamanla sınırlı olduğuna ilişkin iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğu iddialarıyla, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından; 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı tarifelerde düzenlenen maktu harçları veya bu harçların yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenmiş olan tutarlarını ve nispi harçları artırma ve indirmeye Cumhurbaşkanı'nın yetkili olduğu, bu yetkinin kullanılmasına ilişkin herhangi bir zaman sınırlaması bulunmadığı gibi, bu fıkrada verilen yetkinin, aynı maddenin 2. fıkrasında belirtilen ve Cumhurbaşkanı'nın yetkisi kapsamında bulunmayan, maktu harçların yeniden değerleme oranında artırılması ile ilgisinin olmadığı, harcın devletçe verilen bir hizmet ya da yapılan bir iş ve işlemin menfaatinden yararlanılmasının karşılığı olarak ödenen bedel olduğu ve işlemin gerçekleşmesi ile birlikte harç alacağının doğduğu, olayda da harcın, telefonun kayıt altına alınması suretiyle kullanım izninin verildiği anda doğduğu iddialarıyla, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ:
Cumhurbaşkanı'na verilen, maktu ve nispi harçları artırma ve indirme yetkisinin, maktu harçların her yıl yeniden değerleme oranında artırılmasına ilişkin Yasa'da öngörülen her takvim yılı başından itibaren geçerli olacağına dair zaman ile sınırlı olmadığı görüldüğünden, dava konusu 08/11/2018 tarih ve 320 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nda hukuka aykırılık görülmediğinden davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ:
Dava; 09/11/2018 tarih ve 30590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Yolcu Beraberinde Getirilen Telefon Kullanım Harcı Tutarının Yeniden Belirlenmesine Dair" 08/11/2018 tarih ve 320 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu edilen Kararın 492 sayılı Harçlar Kanununun 138 inci maddesi gereğince yürürlüğe konulduğu, Kararda; 492 sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı tarifenin "VIII-Yolcu beraberinde getirilen telefon kullanım izin harcı" başlıklı bölümünün (1) numaralı fıkrasında yer alan (170.70) maktu harç tutarının 500,00 TL olarak yeniden belirlendiği,bu Kararın yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği ve bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanının yürüteceği kurala bağlanmıştır.
492 sayılı Kanunun mükerrer 138'inci maddesinin 2'nci fıkrasında; her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan maktu harçların (Maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılacağı, aynı maddenin 4'üncü fıkrasında da "....Cumhurbaşkanı bu Kanuna bağlı tarifelerde yer alan maktu harçları veya bu harçların yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenmiş olan tutarları (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) ile nispi harçları, tarifeler yahut tarifelerin ilgili fıkra ve bentleri itibariyle birlikte veya ayrı ayrı olmak üzere; maktu harçlarda yirmi katına, nispi harçlarda ise bir katına kadar artırmaya uygulanmakta olan maktu harçları yarısına, nispi harçları ise Kanunla belirlenen oranların onda birine kadar indirmeye, bu had ve miktarlar arasında yeni had, miktar ve nispetler tespit etmeye" yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan hüküm uyarınca, Cumhurbaşkanının, Harçlar Kanununa bağlı tarifelerde yer alan maktu harçları veya bu harçların yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenmiş olan tutarlarını ve nispi harçları artırma ve indirme yetkisi bulunmakta olup, bu yetkinin kullanımına ilişkin olarak yasada zaman yönünden herhangi bir sınırlama da söz konusu değildir.
Davaya konu edilen Karar ile yolcu beraberinde getirilen telefon kullanım izin harcı 170,70 TL den 500,00 TL ye çıkarılmış olup, söz konusu bu düzenleme 492 sayılı Harçlar Kanununun yukarıda sözü edilen mükerrer 138'inci maddesinin 4'üncü fıkrasında Cumhurbaşkanına verilen maktu harçları yirmi katına kadar artırma yetkisi içindedir.
Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun gerekçesi uyarınca harcın; teorik bakımdan vergi karakteri taşımayan ve fertlerin özel menfaatlerine ilişkin olarak kamu müesseseleri ve hizmetlerinden faydalanmaları karşılığında yapılan bir ödeme niteliğinde olması nedeniyle, olayda harç alacağının doğumu telefonun yurda getirilmesi ile değil, kayıt işlemi için Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından izin verilmesi işlemi ile meydana gelmektedir.
Bu itibarla, yukarıda sözü edilen yasa hükmü uyarınca, Cumhurbaşkanına verilen maktu ve nispi harçları artırma ve indirme yetkisinin, maktu harçların her yıl yeniden değerleme oranında artırılmasına dair yasada öngörülen her takvim yılı başından itibaren geçerli olacağına dair zaman ile sınırlandırılmaması nedeniyle, verilen yetki kapsamında bulunan davaya konu Kararda hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ:
Davacı tarafından, 09/11/2018 tarih ve 30590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Yolcu Beraberinde Getirilen Telefon Kullanım Harcı Tutarının Yeniden Belirlenmesine Dair" 08/11/2018 tarih ve 320 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali talep edilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
Anayasa'nın 73. maddesinin 3. fıkrasında, "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır" hükmü; 4. fıkrasında da, "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir." hükmü yer almaktadır.
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun mükerrer 138. maddesinin 2. fıkrasında, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan maktu harçların (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil), o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılacağı, aynı maddenin 4. fıkrasının 3. cümlesinde ise, Cumhurbaşkanı'nın, bu Kanun'a bağlı tarifelerde yer alan maktu harçları veya bu harçların yeniden değerleme oranı uygulamak suretiyle belirlenmiş olan tutarları (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) ile nispi harçları, tarifeler yahut tarifelerin ilgili fıkra ve bentleri itibarıyla, birlikte veya ayrı ayrı olmak üzere; maktu harçlarda yirmi katına, nispi harçlarda ise bir katına kadar artırmaya, uygulanmakta olan maktu harçları yarısına, nispi harçları ise Kanunla belirlenen oranların onda birine kadar indirmeye, bu had ve miktarlar arasında yeni had, miktar ve nispetler tespit etmeye yetkili olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
09/11/2018 tarih ve 30590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 320 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nın 1. maddesinde, 02/07/1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (8) sayılı tarifenin "VIII-Yolcu beraberinde getirilen telefon kullanım izin harcı" başlıklı bölümünün (1) numaralı fıkrasında yer alan maktu harç tutarının 500-TL olarak yeniden belirlendiği, 2. maddesinde, bu kararın yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği, 3. maddesinde de, bu kararın hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı'nın yürüteceği düzenlemeleri yer almaktadır.
Hukuki Değerlendirme:
Yukarıda yer verilen, 492 sayılı Kanun'un mükerrer 138. maddesinin 2. fıkrası incelendiğinde, söz konusu hüküm ile her takvim yılı başında, önceki yılda uygulanan maktu harçların, o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılacağının düzenlendiği ve bu tutarın belirlenmesinde Cumhurbaşkanı'na yetki verilmediği görülmektedir. Cumhurbaşkanı'na verilen yetki, aynı maddenin 4. fıkrasının 3. cümlesinde düzenlenmiştir. Buna göre Cumhurbaşkanı tarifede yer alan maktu harçları veya bu harçların yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenen tutarları ile nispi harçları, yine Kanun'da belirtilen oranlarda değiştirebilecektir. Söz konusu madde incelendiğinde, Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak değişikliğin yürürlüğe gireceği tarih konusunda bir sınırlama getirilmediği de anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, harç, fertlerin özel menfaatlerine ilişkin olarak kamu müesseseleri ve hizmetlerinden faydalanmaları karşılığında yaptıkları ödemeler olup, olayda, harca esas işlemin, yurt dışından telefon getirilmesi değil, kayıt işlemi için Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından izin verilmesi olduğu da görülmektedir.
Bu bakımdan, telefon kullanım izin harcının 170,70-TL'den, 500,00-TL'ye yükseltilmesinin Cumhurbaşkanı'na Kanun ile verilen yetki sınırları içinde olduğu ve bu yetkinin yalnızca takvim yılı başında kullanılacağı yolunda bir sınırlama da olmadığı anlaşıldığından, dava konusu 08/11/2018 tarih ve 320 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nda hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın REDDİNE,
2. Peşin yatırılan karar harcının mahsubundan sonra kalan …-TL'nin davacıdan tahsiline, gereği için Vergi Dairesi Müdürlüğüne harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta gider avansının, karar kesinleştiğinde iadesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazine ve Maliye Bakanlığına verilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Vergi Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 02/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.