8. Hukuk Dairesi 2012/10738 E. , 2012/11160 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
... ile ... aralarındaki dava hakkında Kdz. Ereğli 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 23.12.2010 tarih ve 73/753 sayılı hükmün Dairenin 26.06.2012 gün ve 1523/6288 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı ve davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK.nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve anılan kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK.nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye irad kaydına ve aşağıda müfredatı yazılı 43,90 TL peşin harcın red harcına mahsubuna 26.11.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, davalı ile 31.3.2005 tarihinde evlendiğini, 26.5.2008 tarihli kararla boşandıklarını, boşanma kararının 28.12.2009 tarihinde kesinleştiğini, evlilik birliği devam ederken 348 ada 2 nolu parseldeki 7 nolu bağımsız bölümün 27.10.2005 tarihinde ... isimli kişiden ½ payını kendisi üzerine, ½ payı da, davalı adına satın aldığını, davalının baskıları sonucunda kendi üzerindeki ½ payı 28.3.2006 tarihinde davalıya resmi satışla temlik ettiğini, davalının taşınmazların alımında hiçbir katkısının olmadığını, davalının ev hanımı olması nedeniyle bir gelirinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 30000 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, TMK. nun 178. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, tapu memuru huzurunda yapılan işlemlerin resmi işlem olması nedeniyle aksinin aynı kuvvette yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacının kötü niyetli olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, BK. nun 234, 246. maddeleri uyarınca ve 29, 30 ve 31. maddeleri gereğince, bir yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacı ve vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkeme kararı Dairenin 26.6.2012 tarih 2012/1523-6288 Esas ve Karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez davacı ve vekili, karar düzeltme istemiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; tarafların boşanmalarına ilişkin Karadeniz Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin Aile Mahkemesi sıfatıyla vermiş olduğu 26.5.2008 tarih 2007/318 Esas, 2008/194 Karar sayılı kararı ve ilgili dosya ektedir. Çap kaydı getirilmiştir. 348 ada 2 nolu parsel (3 kattı bir dükkan, 6 meskenden ibaret 7 bağımsız bölümlü kagir apartmanın 3/18 arsa paylı 7 nolu bağımsız bölümü mesken niteliğiyle tam mülkiyet üzere 28.03.2006 tarihinde İsmail kızı Zeynep Turan adına kayıtlı olduğu ve 27.05.2008 tarihinde aile konutudur şerhinin konulduğu) görülmüştür. Nüfus aile kayıt tablosu dosya içerisindedir. Resmi sözleşmelerin fotokopileri dosyadadır. 27.10.2005 tarihli sözleşmede satıcının ..., alıcının ... ve Zeynep Turan oldukları dava konusu yerin ½’şer paylı olarak temlik edildiği görülmüştür. 28.03.2006 tarihli sözleşmede satıcı ..., alıcı ...olduğu, aynı taşınmazın ½ payının 60.000 TL bedelle temlik edildiği görülmüştür. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir.
Uyuşmazlık, TMK. nun 178. maddesinin somut olayda uygulanıp uygulanmayacağı ve mahkeme gerekçesinde sözü edilen BK. nun 23, 29, 30 ve 31. maddeleri ile 234 ve 246. maddelerinin uygulama yerinin bulunup bulunmadığında toplanmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki; eldeki dava Aile Mahkemesi sıfatıyla açılmış ve görülmüştür. Bu nedenle genel hüküm niteliğindeki BK. nun 23, 29, 30 ve 31. maddeleri ile 234 ve 246. maddelerindeki sebepler Aile Mahkemesi tarafından incelenemezler. Ayrı ayrı davaların konusudur ve genel mahkemede açılıp görülmesi gerekir. Bundan ayrı, TMK. nun 178. maddesinin de somut olayda uygulama yeri yoktur. Taşınmazın 01.01.2002 tarihinden sonra ve evlilik birliği içerisinde edinilmesi nedeniyle 10 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. 178. madde kendisinden önceki boşanmanın ferileri olan nafaka vs. ile ilgili zamanaşımı süresi getirilmiştir. Esasen TMK. nun sistematiği bir bütün olarak incelendiğinde tüm müesseselerden sonra zamanaşımı ya da hak düşürücü sürelerle ilgili özel düzenlemeler yapılmıştır. Dolayısıyla 178. maddedeki zamanaşımı süresi maddenin gerekçesinde de yazılı olduğu üzere, maddi – manevi tazminat, yoksulluk nafakası gibi konular için getirilmiştir. Somut olayda, BK. nun 125. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı kuşkusuzdur. Yasa koyucu bilinçli olarak mal rejiminin ithamında zamanaşımı ya da hak düşürücü süreyi düzenlememiştir. TMK. nun 5. maddesi de buna ilişkindir.
Tüm bu nedenlerle sayın çoğunluğun görüşlerine katılmam mümkün olmamıştır. Mahalli mahkeme kararı bu nedenlerle bozulmalıdır. İşin esasına girilip tarafların iddiası ve savunması ve tüm delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyecek gerekçeler ve yasa maddelerinden bahisle red kararı verilmesi doğru olmamıştır. 26.11.2012