20. Hukuk Dairesi 2014/1955 E. , 2014/5220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1979 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü 567 parsel sayılı 7281 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 23.07.1952 tarih ve 7 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın kadastro sırasında davalı adına yapılan tespitine itiraz ettiklerini, tapulama komisyonun 18/01/1980 tarih ve 9 sayılı kararı ile itirazlarının reddine dair kararının yanlış ve hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini bildirerek komisyon kararının iptali ile taşınmazın Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 28.06.1993 gün ve 1993/2138 - 6660 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, öncelikle taşınmazın bulunduğu yöreye ilişkin orman sınırlandırma harita ve tutanaklarının onaylı örnekleri ile 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince yapılan uygulama sonucu düzenlenen harita ve tutanak örnekleri getirilerek yeniden keşif yapılması ve taşınmazın orman sınırları içinde iken orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığının açıklığa kavuşturulması, davalı tarafın dayanağı tapu kaydı ile komşu parsellerin tutanak örneklerinin dayanak belgeleri getirtilerek keşifte uygulanması"na değinilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece 22.12.2003 gün ve 2002/3 E. - 2003/7 K. sayılı karar ile davanın reddine, çekişmeli taşınmazın davalı ... mirasçıları adına ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1989/865 E. - 1989/1154 K. sayılı verâset ilâmı uyarınca davalı sağ kalan eşi ... intifa hakkını seçtiğinden 1/2 intifa hakkının beyanlar hanesine yazılmasına, taşınmazın 2 pay kabul edilerek 1 payının ... (...) ve 1 payının ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 27.05.2004 gün ve 2004/943 - 2030 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Bozma kararının gereklerinin yerine getilmediği, hükmüne uyulan bozma kararı çerçevesinde araştırma ve uygulama yapılarak karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece 24.10.2013 gün ve 2012/4 E. - 2013/401 K. sayılı karar ile davanın reddine, çekişmeli taşınmazın davalı ... mirasçıları adına ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1989/865 E. - 1989/1154 K. sayılı verâset ilâmı uyarınca davalı sağ kalan eşi ... intifa hakkını seçtiğinden 1/2 intifa hakkının beyanlar hanesine yazılmasına, taşınmazın 2 pay kabul edilerek 1 payının ... (...) ve 1 payının ... adına tapuya tescine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbiti ve komisyon kararına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 08.07.1976 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemleri vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman tahdit hattı dışında, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 06/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.