20. Hukuk Dairesi 2014/2954 E. , 2014/5260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2006 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü 185 ada 81 sayılı 11.705,16 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle incirlik niteliğinde davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine yönelik verilen kararın, davacı Hazine tarafından temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.06.2010 gün ve 2010/8056 - 8572 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, çekişmeli taşınmazın kadastro tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafındaki konumunun belirlenmediği, yörede yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılıp yapılmadığının tesbit edilmediği, zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yeterince araştırılmadığı açıklanarak; yörede yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılması halinde seri dışında kalan taşınmazlar yönünden orman kadastro komisyonunca herhangi bir inceleme yapılmadığından kesinleşen orman kadastrosundan söz edilemeyeceğinin gözetilmesi, bu sebeple eski tarihli ve kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl öncesine ait memleket haritaları, hava fotoğrafları ve tahdit belgeleri getirtilerek taşınmaz başında yapılacak keşifte tüm belgelerin yöntemince uygulanarak taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, davalı yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, dava konusu taşınmazın tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Karar, bu kez de, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/05/2012 tarih ve 2012/5902 - 7446 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bozma kararında özetle; “Bilirkişilerce yapılan uygulamada taşınmazın geniş çevresi gösterilmediğinden uygulamanın denetlenemediği, memleket haritasındaki renkler ve rumuzların da net olarak gözükmediği, çekişmeli taşınmaza bitişik komşu olan 185 ada 83 sayılı taşınmazın davalı olduğu Nazilli Kadastro Mahkemesinin 2010/163 - 2011/42 sayılı dosyasında raporları hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu ile temyize konu dosyadaki
bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu bu nedenle raporların hüküm kurmaya yeterli olmadığı açıklanarak kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanakların yöntemince uygulanması, tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verilmesi, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığının tesbiti halinde, bu kez en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının uygulanarak bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmesi; keşifte, çekişmeli taşınmazın hâkim tarafından gözlemlenerek üzerinde neler bulunduğunun (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, orman ağaçlarının toplumu dağınık mı bulundukları vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılması, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, zilyetlik koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilâmına uyulmuş, tesbitin iptaliyle çekişmeli parselin orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1967 yılında seri bazda orman kadastrosu yapılmış, sonuçları 09/06/1969 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.