20. Hukuk Dairesi 2014/2971 E. , 2014/5281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu taşınmazların bulunduğu ... Köyünde 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları 11.12.2006 tarihinde 6 aylık askı ilânına çıkarılmış; davacı vekili, 11.06.2007 tarihli dava dilekçesinde; ekteki haritada komisyonca belirtilmiş bulunan orman sınır noktaları arasında kalan kırmızı hatla gösterdikleri bölümünün, müvekkilinin senelerdir zilyetliğinde olan ve tamamen kültür arazisi durumunda olduğunu belirterek orman tahdidine itiraz etmiştir
Yargılama devam ederken, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde arazi kadastrosu çalışmaları başlamış, davalı parsellerin kadastro tutanaklarının edinme sebebi bölümününde taşınmazlara zilyet olan kişiler tesbit edilmiş; ancak, davalı olduklarından bahisle, kadastro tutanakları malik haneleri ve bir kısmının yüzölçüm haneleri açık bırakılarak kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazlara zilyet olan kişiler davaya dahil edildikten sonra, davalı parsel sayısının çokluğu nedeni ile ... Köyü 156 ada 292, 293, 294, 295, 296 ve 297 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tefrik kararı verildikten sonra bu taşınmazlar için yapılan yargılama sonucu davacının davasının kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ... Köyünde bulunan;
-156 ada 292 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla 1/2 hisse ile dahili davalı ... oğlu ..., 1/2 hisse ile dahili davalı ... kızı ... adına;
-156 ada 293 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla dahili davalı ... oğlu ... adına; 156 ada 294 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla dahili davalı ... oğlu ... adına;
-156 ada 295 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla dahili davalı ... oğlu ... adına;
-156 ada 296 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla 1/4 hisselerle dahili davalı ... oğlu ..., dahili davalı ... oğlu ..., dahili davalı ... oğlu ..., dahili davalı ... oğlu ... adına;
-156 ada 297 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla dahili davalı ... Kızı ... adına; tapuya kayıt ve tesciline,
17/06/2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına, taşınmazların yukarıda belirtilen nitelikleri ile ve fen bilirkişi raporunda belirtilen yüzölçümleri ile tapuya kayıt ve tesciline, boş bırakılan yüzölçümü, nitelik ve malik sütunlarının bu şekilde doldurulmasına,
karar verilmiş olup, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, genel arazi ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 11.12.2006 tarihinde ilân edilen, ancak, eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen 6831 sayılı Kanun gereğince yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Yörede genel arazi kadastrosu 2011 yılında yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada davaya konu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 156 ada 295 parsel sayılı taşınmazın adına tesciline karar verilen ... oğlu ..."nın karar başlığına taraf olarak yazılmamış olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün davanın taraflarının yazılı olduğu kısma ... oğlu ..."nin kimlik numarası ve adresi de belirtilmek ve davalı olarak karar başlığına eklenmek sureti ile düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.