4. Hukuk Dairesi 2016/11920 E. , 2019/497 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu aleyhine 28/09/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan davalıların temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkiline ait ... ili ... ilçesi ... köyü ... pafta ve ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalı EPDK tarafından kamulaştırılarak diğer davalı şirket tarafından HES için su kanalı geçirildiğini, davalı şirketin kanal çalışmaları sırasında taşınmazın kamulaştırma dışında kalan kısımlarının da zarar gördüğünü, inşaatın çevresinin taş ve moloz işgaline maruz bırakıldığını, müvekkile ait fındık bahçelerinin söz konusu kanal inşaatı nedeniyle toprak kaymasına maruz kaldığını, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne başvurularak 2011/32 D. İş dosyasıyla tespit yaptırıldığını, tespit dosyasının da iddialarını destekler nitelikte olduğunu, bu nedenle müvekkiline ait taşınmaz üzerinde bulunan fındık bahçesine davalıların verdiği maddi zararın müştereken ve müteselsilen tazminini istemiş, ayrıca kamulaştırma harici bırakılan kısmın da kamulaştırılması isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, öncelikle davalı EPDK yönünden husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu taşınmazda bu davalı tarafından yürütülen bir inşaat faaliyetinin söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazda davalı EPDK tarafından kısmen kamulaştırma yapıldığını ve kamulaştırılan saha diğer davalı şirkete teslim edilerek bu kısımdan iletim hattı geçirildiğini, davacı tarafın somut bir zarardan değil heyelan riskinden bahsetmekte olduğunu, taşınmazda eğer ileriye yönelik bir heyelan riski mevcut ise bu müvekkilinin yaptığı inşaat çalışmalar ile meydana gelmiş bir risk değil taşınmazın doğal yapısı ve dik oluşu ve üzerindeki orman örtüsünün geçmiş yıllardaki kullanım şekli ile ortadan kaldırılmasına bağlı olduğunu, bu yapıda bir taşınmazın eskiden orman iken açma yapılarak fındık bahçesi haline getirildiğini bu nedenle taşınmazda heyelan riskinin mevcut olacağını, bunun sorumluluğunun müvekkiline bağlanmasının yanlış olduğunu, fındığın; kökü olmayan, toprağı tutmayan, toprak kaymasını önlemeyen bir bitki olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davalı EPDK"nın kamulaştırma kararı çerçevesinde, davalı şirketin kuracağı HES Projesi çalışmaları esnasında davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan fındık bahçesine zarar verdiği ve bu zararın bilirkişi raporu ile tespit edildiği, zarardan kamulaştırma kararını alan ve uygulayan davalıların birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
1-Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi yönünden;
Temyiz eden davacı vekiline gerekçeli karar 02/06/2016 tarihinde, davalılar vekilinin temyiz dilekçesi ise 29/06/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, katılma yoluyla temyiz dilekçesi ise 13/07/2016 tarihinde verilmiştir. Davacı vekili HUMK’nın 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük temyiz süresi ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra kararı temyiz ettiğine göre temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılar vekilinin EPDK’ya yönelik husumete ilişkin temyiz itirazı yönünden;
Dosya kapsamından; davalı ... Enerji Üretim Ticaret ve Sanayi A.Ş."ye EPDK tarafından 03/12/2009 tarihinde üretim lisansı verilerek taşınmaz sahibi ... aleyhine 19/04/2010 tarihinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/193 esasına kayden açılan acele el koyma davasında, acele kamulaştırma kararı verilerek davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ...köyü 6 pafta, ... parsel sayılı taşınmazın 2.314,68 m2’lik kısmına el konulmasına 11/06/2010 tarihinde karar verildiği, daha sonra EPDK tarafından davaya konu taşınmaza ilişkin ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/266 esasına kayden kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili istemiyle 04/06/2012 tarihinde dava açıldığı, 30/05/2013 tarihinde ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii ... parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazın kamulaştırma nedeniyle Maliye Hazinesi adına tescilinin ilgili tapu sicilinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan belgelerin incelenmesinde; EPDK tarafından davalı ... Enerji Üretim Ticaret ve Sanayi A.Ş."ye ... ili ... ilçesi ... köyünde kurulacak HES tesisi için 03/12/2009 tarihinde üretim lisansı verilerek, kamu yararı kararı yerine geçmek üzere 04/03/2010 tarihinde kamulaştırma kararı alındığı anlaşılmaktadır.
4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"un 1. maddesinde davalı Kurumun amacı, elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanması olarak düzenlenmiştir. Anılan Kanun"un 5. maddesinde, bu kanun uyarınca piyasada faaliyet gösterecek olan tüzel kişilerin Kurumdan lisans almak zorunda olduğu, 15. maddesinde, davalı EPDK tarafından verilecek kamulaştırma kararlarının kamu yararı kararı yerine geçtiği, bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderlerin kamulaştırma talebinde bulunan lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödeneceği, kamulaştırılan taşınmazın mülkiyetinin, üretim veya dağıtım tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluşuna, bunların bulunmaması halinde ise Hazineye ait olacağı, kamulaştırma bedelini ödeyen lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri lehine bedelsiz irtifak hakkı tesis edileceği düzenlenmiştir. Ancak, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 30. maddesinin 5. bendi ile 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"un 15. maddesi yürürlükten kaldırılmış, 30/03/2013 tarihinde yürürlüğe giren Kanun"un 19.
maddesiyle EPDK tarafından yalnızca kamu yararı kararı verilebileceği, kamulaştırma işlemlerinin ise üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yapılacağı düzenlenmiş, bu yasal düzenleme ile EPDK’nın kamulaştırma yapma yetkisi de ortadan kalkmış, kanal geçirilen davacıya ait taşınmazın kamulaştırma nedeniyle Maliye Hazinesi adına tapu sicilinde tescili ise 30/05/2013 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; davaya konu eylemin gerçekleştirildiği 2009-2010 yıllarında HES inşaatına ilişkin davalı EPDK’nın ilgili mevzuatı gereği yetkili olduğu üretim lisansını verdiği, lisans sahibi şirketin ihtiyaç duyduğu taşınmaza ilişkin kamulaştırma kararını aldığı, bunların dışında taşınmaza fiilen el atmadığı gibi, davaya konu taşınmazda lisans sahibi şirketin gerçekleştirdiği haksız eylemlerle ilgili bir kontrol yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, davalı EPDK’ya husumet düşmez.
Yerel mahkemece yukarıda açıklanan yönler gözetilerek, davalı EPDK hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Davalılar vekilinin esas hakkındaki temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, davalının dava konusu inşaat çalışması sırasında taşınmazına verdiği zararın tazmini talep etmiş, ayrıca kamulaştırma harici bırakılan kısmın da kamulaştırılması isteminde bulunmuştur.
Şu durumda mahkemece yapılacak iş, tüm deliller toplandıktan sonra konusunda uzman ziraatçi, jeolog ve kadastrocu bilirkişiler ile taşınmaz başında keşif icra edilmek suretiyle davacının oluşan gerçek zararının tespitinden ibarettir. Bu yön gözetilmeden, eksik tahkikata dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalılardan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu yararına, (3) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalılardan ... yararına BOZULMASINA, davacının temyiz dilekçesinin (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, bozma sebebine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.