9. Hukuk Dairesi 2014/20624 E. , 2015/32673 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının davalıya ait işyerinde 09/09/1994 - 15/02/2013 tarihleri arasında part time şeklinde işyeri hekimi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız fesih edildiğini ileri sürerek,kıdem tazminatı,genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 01/09/1994-16/02/2012 tarihleri arasında müvekkili şirkette işyeri hekimi olarak görev yaptığını, 16/02/2012 tarihi itibari ile hesaplanan 48.969,72 TL kıdem tazminatının davacıya ödendiğini, davacının 17/02/2012 tarihi itibari ile yeniden işyeri hekimi olarak çalışmaya başladığını, 15/02/2013 tarihinde bir yıllık süre dolmadan mevzuat değişikliği gereği iş sağlığı ve güvenliği konusunda ortak sağlık birimlerinden hizmet alınması zorunluluğu getirilmesi sebebi ile iş akidinin fesih edildiğini, bu dönem ile ilgili kıdem tazminatına hak kazanmadığından gerekli ödemenin yapılmadığını, davacının genel tatil çalışma alacağının bulunmadığını, davacının çalışma düzeni gereği sürekli çalışmadığından yıllık izin ücreti alacağı hakkının bulunmadığını, davacının talepleri ile ilgili zaman aşımı süresinin geçtiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;davacı doktor olup, davalıya ait işyerinde 09/09/1994-14/02/2013 tarihleri arasında iş yeri hekimi olarak görev yaptığı, davacının davalı şirkette 17 yıldan fazla süre ile çalışmış olduğu, karşılıklı bir güven ilişkisi oluştuğu,davacının emeklilik sebebiyle işyerinden ayrılmak istediği ve bu konuda işveren davacının kıdem tazminatını hesaplatıp ücreti ile birlikte ödenmesi konusunda davacıya 22/02/2012 tarihli 50.651,85 TL tutarındaki çeki verdiği ancak davacı işyerinden ayrılmadan ertesi gün çalışmasına devam ettiği ve bu çalışmasının da en son iş sözleşmesinin fesih edildiği 14/02/2013 tarihine kadar sürdüğü,dolayısıyla davacının çalışmasının kesintiye uğramadığı, davacının çalışması 09/09/1994-14/02/2013 tarihleri arası kesintisiz olduğu kabul edildiği,davacının kıdem tazminatının çek ile ödenip ödenmediği konusuna gelince; davacı doktor olup ticari bir faaliyette bulunmadığı,ayrıca çeki cüro ettiği ... isimli kişiyi de tanımadığı,talimat ile ifadesi alınan ..."ün de davacıyı tanımadığı, ... 1993 doğumlu olup, çekin ödendiği tarihte 19 yaşında bulunduğu,davacının ... ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığı,bu çeki ..."e ciro etmesini gerektirir bir durumda bulunmadığı,her ne kadar davacı attığı imzanın hukuki sonuçlarını bilebilecek eğitim seviyesinde bulunuyor ise de davacının iddiası ve ..."ün yeminli ifadesi bir arada değerlendirildiğinde, davacının güvene dayalı bir şekilde ibranameyi imzaladığı, ayrıca çeki aldığı, yine güvene dayalı bir şekilde söz konusu çeki ... isimli kişi adına ciro ettiği, ... isimli şahsında bu çekleri bankadan tahsil ettikten sonra Özka Şirketine verdiği, davacının Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli olmasına rağmen aslında çalışmasına hiç ara vermediği ve dolayısıyla davacının kıdem tazminatının da aslında hiç ödenmediği kanaatine varıldığından, davacının kıdem tazminatı ile ilgili talebinin kabulüne ,yalnız ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden, sadece dava dilekçesinde talep edilen miktar yönünden faize hükmedildiği,ayrıca dava dilekçesinde faizin başlangıcı ile ilgili herhangi bir açıklama bulunmadığından, davacının dava tarihinden itibaren faiz talep ettiği kanaatine varıldığı ve dava tarihi olan 21/03/2013 tarihinden itibaren faize hükmedildiği, davacının genel tatillerde çalıştığını somut delillerle ispat edemediği, davacının genel tatil çalışma alacağı ile ilgili talebinin reddine ,davacı çalıştığı süre içerisinde yıllık ücretli izinlerini kullandığından ve davalı işveren bu durumu yazılı belge ile ispat ettiğinden, davacının izin ücreti ile ilgili talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağının olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığı gerekçesiyle yıllık izin talebi reddedilmiş ise de; davacı yıllık izinli görülen bazı günlerde çalıştığını, bu günlere ilişkin yıllık izinlerini kullanmadığını iddia etmiş, protokol defteri sunmuştur.
Mahkemece davacının sunduğu protokol defteri ile izin formları ve gerekirse ücret bodroları karşılaştırılarak davacının yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı netleştirilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik araştırma ile yıllık ücretli izin alacağı talebinin reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmişktir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.