3. Hukuk Dairesi 2020/548 E. , 2020/3336 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının ... Eczanesi"nin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, kurum müfettişlerince kuruma gönderilen reçeteler incelendiğinde sigortalı ve hak sahiplerine verilmeyen ilaçların kuruma fatura edildiğinin ve usulsüz reçete düzenlendiğinin belirlendiği, bu nedenle taraflar arasındaki 2001 yılı eczane sözleşmesinin 7 yıl ile feshine karar verildiğini, davalı hakkında ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nde açılan ceza davasının derdest olduğunu, iş bu dava ile de kuruma gönderilen reçete bedelleri olan ana para 5.441.452.96 TL (eski Türk Lirası) ile 6.384.803.845 TL faiz olmak üzere toplamda 11.826.256.791 TL"nin (eski Türk Lirası) yasal faiziyle beraber davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının iddialarını kesin ve inandırıcı olarak ispatlayamadığı, ceza dosyasında davalının aynı suçlamadan beraat ettiği, dosya kapsamı ve denetime uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporunda da aynı hususların vurgulandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davalının usulsüz fatura düzenlediği iddiasına dayalı olarak açılan alacak davasına ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu"nun 74.maddesi "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz." şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirilmeksizin, ağır ceza mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde davalı hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği, Yargıtayca atılı suçların zamanaşımına uğramış olması nedeni ile ceza davasının düşürüldüğü, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, mahkemece rapor esas alınmak suretiyle karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, ceza dosyası esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dikkate alınan ceza mahkemesi kararında, davalı sanığın suçu işlemediği yönünde bir gerekçe oluşturulmadığı, delil yetersizliği nedeni ile davanın reddine karar verildiği ayrıca anılan ceza dosyasının Yargıtay 11. Ceza Dairesi"nin 2012/1066 Esas ve 2013/11083 Karar sayılı dosyasında yapılan temyiz incelemesinde davanın zamanaşımı nedeni ile düşürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Ne var ki, TBK"nın 74. maddesinde de belirtildiği gibi hukuk hakimi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı olmadığı gibi somut uyuşmazlıkta anılan ceza yargılaması davanın reddine karar vermek için yeterli değildir.
O halde mahkemece, dosyanın konusunda uzman bilirkişilerin de yer aldığı bilirkişi kuruluna tevdi edilerek tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak şekilde, cezai işleme konu sözleşme maddeleri tek tek değerlendirilip taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor alınmalı, ayrıca müfettiş raporunda beyanı alınan cezai işleme esas sigortalılar tanık olarak dinlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeden davaya konu uyuşmazlıkla ilgili yeterli araştırma yapılmadan sadece ceza mahkemesinin kararı dikkate alınıp eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"un 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.