3. Hukuk Dairesi 2020/343 E. , 2020/3357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava; vasiyenamenin tenfizi istemine ilişkin olup, davalılar davayı kabul ettiklerini beyan etmişler, mahkemece de davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 20.02.2017 tarih 2016/157 E. - 2017/1659 K. sayılı ilamı ile; “Davalının cevap dilekçesi ile ön inceleme duruşmasından önce davayı kabul ettiğini beyan etmesi nedeni ile davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenecek vekalet ücretinin yarısına hükmolunması gerektiği, yine davalının davayı kabulünün ilk celseden önce sübut bulduğu gözetilerek karar ve ilam harcının üçte birine hükmolunması gerektiği, ayrıca mahkemece, karar ve ilam harcının hesap edilmesi için, vasiyetnameye konu ..., Bostancı Mahallesi, pafta:168, ada:695, parsel:4 sayılı taşınmazın 21 nolu bağımsız bölümde keşif icra etmek suretiyle bu taşınmazın da harca esas değerinin bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiği”nden bahisle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece Darimizin bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne, davacı vekili için Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi"nin 6. maddesi uyarınca (davalı kabulünün ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce sübut bulduğu gözetilerek) 1/2 oranında hesap edilen 15.975,00-TL vekalet ücretinin davalılardan dayanışmalı olarak alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep(kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.
Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Somut olayda; mahkemece verilen hükmü davalılardan yalnızca ... temyiz etmiş, Dairemizin 20.02.2017 tarih 2016/157 E. - 2017/1659 K. numaralı kararı ile hüküm yalnızca bu davalı lehine bozulmuş, diğer davalı ...yönünden verilen hüküm davacı lehine usuli kazanılmış hak doğurmuştur. Buna rağmen mahkemece; davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak göz ardı edilerek, hesaplanan vekalet ücretinin davalılardan dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 5. fıkrasında yer alan “...davalılardan dayanışmalı olarak alınıp” ifadesinin çıkarılarak yerine “davalı ...’dan alınıp” ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün davalı yararına düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.