Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2283
Karar No: 2020/3381
Karar Tarihi: 24.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/2283 Esas 2020/3381 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/2283 E.  ,  2020/3381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı ile aralarında geçerli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalı kiracının ödememiş olduğu kira bedelleri ile bu kira bedellerine uygulanması gereken gecikme faizinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının kira sözleşmesini dava dışı üçüncü kişiye devretmiş olması nedeniyle kira bedellerinden sorumlu olamayacağı gerekçesiyle borca itiraz ettiğini, ancak kira sözleşmesinde devir yasağı olması nedeniyle davalı borçlunun itirazında haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacı kiraya verenin zımni rızası ile kiralananın üçüncü şahsa devredildiğini, kira bedeli istenen dönemlerde kiracılık sıfatının bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacı kurumun KDV talebine ilişkin tanzim edilmiş bir fatura ibraz etmediği gerekçesiyle KDV"ye ilişkin talebin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Davacının kira bedelinin KDV eklenerek hesaplanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Öncelikle, uyuşmazlığın ilişkin bulunduğu yasal durum ve kavramlar hakkında genel bir açıklama yapılmasında yarar görülmüştür.
    Vergi, kamu giderlerini karşılamak amacıyla yasalarla gerçek ve tüzel kişilerden mali güçlerine göre istenen bir yükümlülüktür.
    Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler, kişilerden kimi kamu hizmetleri karşılığında yada bir hizmet karşılığı olmaksızın kamu gücüne dayanılarak alınan paralardır ve tüm kamu hizmetleri için yapılan giderlere ortak katılım payını ifade eder.
    Katma Değer Vergisi, mal ya da hizmetin üretiminden tüketiciye intikaline kadar her el değiştirme aşamasında alınan genel bir tüketim vergisidir (Prof. Dr. Mehmet Ali Canoğlu- Doç. Dr. ..., Vergi Uygulamaları ve Muhasebesi, ... Basım Yayım Dağıtım A.Ş. İstanbul, 1990, sh: 425).
    Katma Değer Vergisi de dahil vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin ortak özellikleri kamu gücüne dayanılarak tek taraflı iradeyle ve gerektiğinde zorla alınmaları, bir yasayla konulmalarıdır.
    T.C. Anayasası’nın 73. maddesi, “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır” düzenlemesini içermektedir. Buna göre vergi yükümlülüğünün konusu, yükümlüsü,matrahı ve oranı ile, vergiden doğan ödev ve usul ilişkilerinin yasayla düzenlenmesi gerektiği kuşku ve duraksamadan uzaktır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 8. maddesi vergi yükümlüsünü (mükellefini) “Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişi”; vergi sorumlusunu ise, “verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi” şeklinde tanımlamış; kural olarak, vergi yükümlülüğüne ve sorumluluğuna ilişkin özel sözleşmelerin, Vergi Dairelerini bağlamayacağı hükmünü getirmiştir.
    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde gayrimenkul sermaye iradının tarifi yapılmıştır. Bu maddede sayılan mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu maddenin ilk fıkrasında açıklanmış ve 1.bentte diğer unsurlar yanında bina da (döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için kira bedelleri de dahil) sayılmıştır.
    3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler” başlıklı 1. Maddesinin 1. Fıkrasında; ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu belirtilmiştir. Aynı maddenin 3. Fıkrasının (f) bendinde; “Gelir Vergisi Kanunu’nun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri”nin katma değer vergisine tabi olduğu”, hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, davaya konu kiralanan, davacı ... tarafından, 2886 sayılı Yasa kapsamında büfe olarak kullanılmak üzere davalı tarafa kiralanmıştır. Taraflar arasındaki 05/02/2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi, 2 yıl süreli olup; sözleşmenin hususi şartları 6. maddesinde, başka kurumlara olan her türlü borç ile resmi ve diğer harçların kiracı tarafından karşılanacağı açıklaması yer almaktadır. Kiraya veren Kurumlar Vergisine tabi ise kira parası, kira bedeli +KDV olarak belirlenir. Davacı kendisine ait işletmeyi kiraya vermekle kurumlar vergisine tabi olup kiracının ödemesi gereken miktar, kira bedeli +KDV dir ve nitekim sözleşmedeki kararlaştırma da bu yöndedir. Yine sözleşmenin 5. maddesi ile zamanında ödenmeyen kira bedellerine 6183 sayılı AATUHK"da belirtilen aylık gecikme faizinin uygulanacağı kararlaştırılmıştır.
    Buna göre, Mahkemece, davalı kiracının ödemesi gereken kira parası borcu, KDV eklenmek suretiyle belirlenip bu kira bedeli üzerinden gecikme faizinin hesaplanması gerekirken, hatalı değerlendirme neticesinde KDV alacağı ile bu alacağa uygulanacak gecikme faizine ilişkin kısmın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi