MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması

... ile ... aralarındaki dava hakkında Çamlıyayla Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.02.2011 gün ve 46/13 sayılı hükmün Dairenin 30.04.2012 tarih ve 6180/3549 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davacı tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


K A R A R

Davacı, dava konusu 2496 sayılı parselin 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunu, 2/B uygulamasının yapılmasını beklerken, rahatsızlığı nedeni ile 2 yıl süre ile yaylaya çıkmadığını, bu yıl gittiğinde 2496 sayılı parseldeki evin yerine bir inşaat yapıldığını, hiçbir hakkı bulunmadığı halde davalı tarafından ev yapılmak suretiyle müdahalede bulunulduğunu açıklayarak davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, üzerindeki yapının yıktırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, taşınmazın 25.08.2006 tarihinde dava dışı ...’den satın alındığını, davacı ile annesinin zilyetliğinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazın 2/B uygulaması sonunda orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunu, davacının aktif dava açma ehliyeti bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı tarafça yapılan müdahalenin önlenmesine yıkım isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairece; dava tarihinde taşınmaz üzerinde hangi tarafın üstün zilyetliği bulunduğu ve anılan tarihte kim tarafından tasarruf edildiğinin belirlenmesi, somut olayda TMK.nun 984 .maddesi uyarınca hak düşürücü sürelerin geçip-geçmediğinin değerlendirilmesi, ondan sonra oluşacak durumuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğuna işaret edilerek bozma sevk edilmiştir. Davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
HUMK.nun 440. maddesi hükmüne göre Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulacağı açıklanmıştır.
Somut olayda 11.06.2012 tarihinde Yargıtay bozma kararı davacıya tebliğ edilmiştir. Davacı 28.06.2012 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme isteğinde bulunmuştur. Tebliğ tarihinden karar düzeltme dilekçesinin verildiği tarihe kadar Kanunda belirtilen 15 günlük karar düzeltme süresi geçmiş bulunmaktadır. Son gün 27.06.2012 tarih çalışma saati bitimi olup süresinden sonra yapılan karar düzeltme istemi geçersizdir.
Davacının karar düzeltme isteminin sürenin geçmiş olması nedeniyle REDDİNE, 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.