4. Hukuk Dairesi 2016/14380 E. , 2019/569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten ... Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/09/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, ... Orman İşletme Şefinin Aralık 2013 tarihinde rampalarda lif yonga ve yakacak odunların istifinde eksiklikler olduğunu tespit etmesi üzerine, ... Orman İşletme Müdürlüğünce görevlendirilen muhakkikin yaptığı denetim sonucu 809 ster ibreli lif yonga, 58 ster ibreli yakacak, 81 ster yapraklı yakacak odunun rampalarda olmaması nedeniyle istiflerde açık olduğunun belirlendiğini, konunun daha detaylı incelenmesi için görevlendirilen müfettiş tarafından düzenlenen 14/05/2014 tarihli raporla orman muhafaza memuru olan davalının sebebiyet verdiği usulsüzlükler sonucu oluşan kurum zararının davalıdan tahsili gerektiği sonucuna varıldığını, davalının rampalara ilişkin tutulması gereken defterleri kendisine yapılan uyarılara rağmen tutmaması, görevini yaparken kurallara uymaması nedeniyle idare zararına sebebiyet verdiğini belirterek uğranılan zararın tazmin edilmesini istemiştir.
Davalı, göreve başladığı 23/05/2013 tarihinde görevi devraldığı orman muhafaza memuruyla birlikte rampalarda tespit ettikleri odunları belirten bir tutanak düzenlediklerini, işletme şefliğine teslim ettiği bu devir tutanağının daha sonra bulunamadığını, imzasının bulunduğu 25/07/2013 tarihli ara sayım tutanağının ise yanlış bilgiler içerdiğini, 2012 yılı sayımının usulüne uygun yapılmadığının müfettiş raporuyla sabit olduğunu, kendisi hakkında görevi kötüye kullanma suçundan, işletme müdürü ve işletme şefi haklarında ise görevi ihmal suçundan kamu davası açılması için ... Bölge Müdürlüğünce konunun Cumhuriyet savcılığına bildirildiğini, ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu benimsenerek davalının tutulması zorunlu olan bir kısım defterleri tutmadığı, bir kısım defterlerde de kazıntı ve silinti olduğu, istiflerin yönetmelik hükümleri doğrultusunda tesis edilmediği ve açık tespit edildiği, davalının göreve başladıktan sonra devraldığı emvalle ilgili devir teslim tutanağının bulunmadığı, davalının bizzat katıldığı ve imzasının bulunduğu 25/07/2013 tarihli fiili ara sayımlarda bu yönde bir beyanının bulunmadığı, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
a) Davalı hakkında cevap dilekçesinde de belirtilen ceza soruşturmasına ilişkin bir bilgi ve belge dosya kapsamında bulunmamaktadır. Davalı hakkında başlatılan ceza soruşturması ve açılan ceza davasına ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmeden ve sonuçları araştırılmadan, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Dosyadaki bilgi ve belgelerden; yapılan işin mahiyeti, davalının görev ve sorumluluk alanının genişliği, orman işletme şefliğinde çalışan tek orman muhafaza memuru olması, 2012 yılına ilişkin orman içi istif kayıt ve orman içi istif icmal defterlerinin tutulmaması, 2012 yıl sonu sayımlarının arazide fiilen yapılmaması vb. hususlar dikkate alındığında, zararın tümünün davalıya yükletilmesi hakkaniyete uygun olmayacaktır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, dosya kapsamındaki diğer olgular da gözetilerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. ve 52. maddeleri uyarınca zarar miktarından davalı yararına uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.