7. Ceza Dairesi 2011/11267 E. , 2013/4236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4389 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanıkların hükümlülüklerine, 3 yıl süreyle kamu hizmetlerinden mahrumiyetlerine,
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Temyiz incelemesinde Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevli olduğuna dair üye ...`ın karşı oyuyla Dairemizin görevli olduğuna ve davaların birleştirilmesine gerek bulunmadığına üyeler ... ve ...`ın karşı oylarıyla karar verilerek yapılan incelemede;
I-Hükmedilen cezanın miktar ve nevine göre sanıklar ..., ..., ..., ... müdafiileri ile sanık ...`in duruşmalı inceleme isteğinin 5320 sayılı yasanın 8. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Başbakan, Başbakan Yardımcıları, Devlet Bakanları, Maliye Bakanı, Bayındırlık ve İskan Bakanı, Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanı, Devlet Planlama Teşkilatı müsteşarından oluşan Yüksek Planlama Kurulu`nun 03.04.1998 gün 98/T-17 sayılı kararı ile "Yüksek Planlama Kurulu`nun 25.03.1998 tarihli toplantısında Denizcilik Sektörü ile ilgili olarak; gemicilik sektörünün devam etmekte olan mali sıkıntılarının çözümüne yardımcı olmak ve yapılmış olan ihracatın devamını sağlayabilmek için 50 milyon ABD dolarına kadar bir miktarın 1997 yılında ihraç malı taşımış olan şirketlere Para - Kredi ve Koordinasyon Kurulunca belirlenecek esaslar çerçevesinde prim verilmesine, Denizcilik sektörüne ... vasıtasıyla 200 milyon ABD dolarına kadar yatırım ve işletme kredisi tahsisi için dış kaynaklı kredi temin edilmesine, Emlak Bankasının kendi yetkisi çerçevesinde Türk
denizciliğini desteklemek ve gemi yatırımlarını geliştirmek amacıyla Türkiye`de yerleşik bankalara 200 milyon ABD dolarına kadar teminat mektubu verilmesine, 540 sayılı Kanun Hükmünde Kararname`nin 5. maddesine göre karar verilmiştir." denilmek suretiyle karar verilmiştir.
Bu karar Devlet Bakanlığının 21.04.1998 gün 007-513 sayılı yazısı ile Türkiye ... AŞ. Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir.
Söz konusu karar üzerine denizcilik sektöründe faaliyette bulunan Ece Denizcilik ve Ticaret A.Ş.`i kredi talebinde bulunmuştur.
... yönetim kurulu başkanı ve üyeleri olan sanıkların katıldığı 20.08.1998 gün 21 sayılı yönetim kurulu toplantısında alınan 20.08.1998/21-1096 sayılı ile "Genel Müdürlüğün 17.08.1998/1066 tarih ve sayılı önergesi ile onaya sunulan Deniz/İstanbul Şubemiz müşterisi Ece Deniz ve Tic. A.Ş.nin kredilerinin aşağıdaki limitler ve belirtilen şartlarla kabulüne,
Kredi şartları:
1-Döviz kredisi (kefalet karşılığı)`nin limiti 600.000 USD olup, yönetim kurulumuzun 18.03.1996 tarih, 9/411 sayılı kararıyla kullandırılacaktır.
2-Döviz kredisinin (yurtdışı kaynaklı) limiti 3.250.000.- USD olup, 04.06.1998 tarihinde Hamburgisch Landesbank ile Bankamız arasında imzalanan protokol çerçevesinde, aşağıda belirtilen şartlar dahilinde Genel Müdürlükten izin alınarak kullandırılacaktır.
3-Kredi 6`şar aylık taksitler halinde toplam 5 yılda itfa edilecektir.
4-Krediye 6`şar aylık dönemlerde, senelik Libor + 2 (Libor + 1 yurtdışına ödenecek, % 1 Bankamıza kalacak, oranında faiz tahakkuk ettirilerek tahsil edilecektir.
5-Krediye ilişkin yurtdışına ödenecek tüm masraflar firmadan tahsil edilecektir.
6-Kredilerin teminatına; Şirketin borçlu, bankanın alacaklı ve firma ortaklarından ..., ... ve ... ile gruba dahil firmalardan ... Denizcilik ve Tic. A.Ş.`nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu dövizi natık senetler alınacaktır.
7-Düzenlenecek tüm kredi sözleşme, taahhütname ve kontrgarantilere, şirket hükmi şahsiyetinin haricinde, şirket ortaklarından ..., ... ve ... ile gruba dahil firmalardan ... Denizcilik ve Tic. A.Ş.`nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak kefalet imzaları alınacaktır." şeklinde karar alınmıştır.
... Deniz Şubesinin 06.11.1998 gün 03200 sayılı yazısı ile kredinin kullandırılması hususunun genel müdürlüğe iletilmesi üzerine ... A.Ş. Genel Müdürlüğünün 06.11.1998 tarihli ve 972 sayılı yazısına göre;
Deniz Şubesi müşterilerinden Ece Denizcilik ve Ticaret A.Ş. firması lehine yönetim kurulunun 20.08.1998 tarih 21/1096 sayılı kararı ile tahsis edilen 3.250.000.- USD limitli döviz kredisinin (yurtdışı kaynaklı) tamamının 5 yıl vade ve senelik libor
+ 2 faiz oranı ile kullandırılmasına ilişkin talebin;
- Firmanın mali durumunun, verimliliğinin gözönünde bulundurulması ve firmadan azami verim elde edilmesi,
- Firma kredisinin kullandırım koşullarının eksiksiz yerine getirilmesi ve gerekli güvencelerin alınması,
- Kredi limitinin müsait olması ve söz konusu kredi tutarının Hamburgische Landesbank`tan bankamıza aktarılmış olması,
-Firmadan, kullandırılan kredinin her yıl % 100`ü kadar bankamıza döviz girdisi sağlanması, koşulları ile uygun görülerek söz konusu kredi 06.11.1998 tarihinde kullandırılmıştır.
Dosya kapsamına göre yukarıda açıklandığı şekilde gerçekleşen olayda sanıklara atılı zimmet suçunun manevi unsuru olan kast unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekmekte olup, tüm sanıkların unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.12.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
... yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan sanıkların banka kaynaklarından usulsüz kredi kullandırdıkları iddia edilen Ece Denizcilik ve Ticaret A.Ş"nın sahip ve yöneticileri hakkında aynı kredi işlemi ile ilgili olarak zimmet suçuna iştirakten 03/07/2008 tarihli iddianameyle 4389 sayılı yasanın 22/3 maddesi gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/248 esas sayılı dava dosyasında yargılamanın devam ettiği gözetilerek aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle delillerin ve sanıkların hukuki durumlarının birlikte değerlendirilmesi için sözü edilen davaların birleştirilmesine karar verilerek yargılamanın birlikte yapılması gerektiği
düşüncesiyle hükmün bu sebepten de bozulması görüşünde olduğumdan bu konudaki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
KARŞI OY
1) ... yönetim kurulu başkan ve üyesi olan sanıkların usulsüz olarak 20/08/1998 tarihinde tahsis edilen krediyi 06/11/1998 tarihinde kullandırdıkları iddiasıyla TCK 202/1, 219/son, 33.maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış olup, yapılan yargılanan sonucu 15/07/2004 gün ve 2002/60-2004/276 sayılı sanıkların 4389 sayılı yasaya muhalefet suçundan mahkumiyetlerine dair hükmün temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 13/12/2005 tarih 2005/22831 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verildiği, bozma sonrasında mahkemenin 18/12/2007 gün 2006/38-2007/317 sayılı 4389 sayılı Bankalar kanunu gereğince cezalandırılmalarına dair kararın temyizi üzerine yine aynı daire tarafından inceleme yapılarak 15/12/2008 gün 2008/11282 sayılı bozma kararı verildiğinden, ikinci bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında, 18/12/2009 tarihli hükmün temyiz incelemesini Yargıtay işbölümü rehberi ortak hükümler 2.madde gereği görevli dairenin Yargıtay 5. Ceza Dairesi olup, görevsizlik kararı ile dosyanın anılan daireye gönderilmesi gerektiği
2) ... yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan sanıkların banka kaynaklarından usulsüz kredi kullandırdıkları iddia edilen Ece Denizcilik ve Ticaret A.Ş"nın sahip ve yöneticileri hakkında aynı kredi işlemi ile ilgili olarak zimmet suçuna iştirakten 03/07/2008 tarihli iddianameyle 4389 sayılı yasanın 22/3 maddesi gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/248 esas sayılı dava dosyasında yargılamanın devam ettiği gözetilerek aralarında bulunan hukuki ve fiili irtibat sebebiyle sanıkların hukuki durumunun ve delillerin birlikte değerlendirilmesi için sözü edilen davaların birleştirilmesine karar verilerek yargılamanın birlikte yapılması gerektiği düşüncesiyle de hükmün bozulması görüşünde olduğumdan bu konudaki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
KARŞI OY
T. Emlak Bankası A.Ş. Deniz şubesince 17.08.1998 günü ve 2168 sayılı teklifle Ece Denizcilik ve Ticaret A.Ş. lehine şirket ortaklarının ve gruba dahil
kardeş firmalardan birinin kefaleti teminatında yurt dışı kaynaklı kredi kapsamında 3,250 000 bin dolar tutarında döviz kredisi önerisinde bulunulmuş olup; firma hakkında düzenlenen ve kredi önerisine esas alınan 23.07.1998 tarihli mali tahlil ve istihbarat raporuna göre, söz konusu firmanın sermayesinin yetersiz mali bütçesinin zayıf olduğu, finansmanda kısa ve orta vadeli kredilerden yararlandığı, faliyetlerinde eksi bilanço verdiği ve kredi ilişkilerinde dikkatli davranılması gerektiği hususu belirtilmiş, ancak firmanın kredibilitesi, mali bünyesi ve borç ödeme gücündeki belirgin olumsuzluklara ve yetersiz teminat şartlarına rağmen şubenin uygun görüşle teklif ettiği kredi önerisi denizcilik kredileri koordinatörlüğünce de uygun bulunarak 20.08.1998 günlü 1096 sayılı kredi önergesi ile yönetim kurulu onayına sunulmuş ilgili firmaya kredi sağlanmış; ancak söz konusu firmaya verilen kredinin geri ödemesinin yapılmaması nedeni ile 30.06.2001 günü kredinin takibe alındığı, 27.07.1999"dan itibaren hiç tahsilatının yapılmadığı gibi borcunu ödemek için herhangi bir girişimde bulunmayan firmanın Güzin S adlı gemiyi almak için 1995 yılında H.Landesbank"dan doğrudan kullandığı krediyi geri ödememesi nedeniyle mülkiyetindeki bu geminin Landes Bankca Güney Afrikada tutulması suretiyle satışının yaptırılması dolayısıyla da firmanın borçlarını ödeyebilmek için, fon yaratmak gücünün tamamen ortadan kalktığı, buna göre; görevleri dolayısıyla kendilerine tevdii olunan ya da muhafazaları ve sorumlulukları altında bulunan banka kaynaklarını tahsil edilmeyeceğini bildikleri halde kredileri açmak suretiyle, anılan şirkete mal edinmesini sağlayan banka yöneticileri hakkında, eylemin zimmet suçunu teşkil edeceği kanatiyle sayın çoğunluğun sanıkların beraat etmesi gerektiğine yönelen görüşüne iştirak edilmemiş olup, muhalif kalınmıştır.