4. Hukuk Dairesi 2018/119 E. , 2019/571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... İnş. Tur. Nak. ve ... Merk. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı Ziraat Bankası AŞ aleyhine 22/07/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat, birleşen davada aynı davalı aleyhine 14/02/2017 tarihinde verilen dilekçe ile faiz alacağı istenmesi üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın reddine, davalı tarafın tazminat talebinin reddine dair verilen 04/05/2017 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/05/2017 gün ve 2015/494-2017/260 karar sayılı kararının kaldırılmasına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilerek asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesince verilen 06/11/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre tarafların yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nun 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de
bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine ve aşağıda yazılı onama harcının 44.40 TL"sinin davacıya, 8.857,80 TL"sinin de davalıya yükletilmesine, peşin alınan harçların bundan mahsubuna 11/02/2019 gününde kesin olarak oy çokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dava; İİK 78. maddeye dayandırılan, haciz yazısına rağmen, bankadaki hesaptan ödeme yapılması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili; asıl davada haciz müzekkeresinin gereğini yerine getirmeyen davalının, müvekkilini zarara uğrattığını iddia ederek, uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuş, birleşen davada ise asıl alacağın faizini talep etmiştir. Yerel mahkemece davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine, İstinaf Mahkemesince istinaf isteminin kabulü ile asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık; takibin kesinleşmesinden sonra icra müdürlüğünce gönderilen haciz yazılarının davalı tarafından yerine getirilip getirilmediği, getirilmemişse bunun hukuka uygun olup olmadığı bankadaki mevduata haciz uygulanmaması nedeniyle davalı bankanın sorumlu tutulup tutulamayacağı, uğranılan zararla bankanın işlemleri arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Dosya kapsamından davalı bankaya icra müdürlüğünce iki adet haciz yazısı gönderildiği sabittir. Bunlardan ilki 09/10/2013 tarihli, ikincisi ise 17/05/2014 tarihli olup 20/05/2014 tarihinde davalı bankaya tebliğ edilmiştir. Davalı bankanın dava dışı borçluya ait hesabına, 20/05/2014 tarihinde 209.759,18 TL para girişinin olduğu da açıktır. Davalı banka bu paranın 104.000 TL"lik bölümünü haciz istemine aykırı olarak dava dışı borçluya ödemiştir. Bakiye miktar ise dava dışı borçlunun davalı bankadan kullandığı krediler için bankaca mahsuben hesaptan çekilmiştir.
Temyize konu edilen istinaf mahkemesi kararının 104.000 TL"nin tahsili ve faize yönelik kısmen kabul kararı usul ve yasaya uygun olup, bu bölümün onanması yönündeki çoğunluk kararına katılmaktayım. Ne var ki davalı bankanın dava dışı borçlu şirkete kredi verip vermediği, vermişse geri ödemelerinin hangi şartlarda yapıldığı, alacağın muaccel olup olmadığı yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
İİK 78 ve devamı maddeleri uyarınca haciz müzekkeresi ile borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı vardır. Borçlunun üçüncü kişi olan bankadaki hak ve alacaklarına doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmesi halinde, banka borçluya ait hak ve alacaklar var ise haciz gereğince işlem yapmak, yok ise bunu icra dairesine bildirmek durumundadır.
Somut olayda davalı banka tarafından yapılması gereken dava dışı borçluya ait hesaba bloke koymak, para akışını önlemek iken davalı banka haciz müzekkeresine rağmen para çıkışlarına izin vermiş, kendi alacağı için de hiçbir bloke uygulamamıştır.
Şu durumda; mahkemece mahsup edilen 105.758.46 TL"lik alacak yönünden davalı banka kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme ile bankanın bir alacağının var olup olmadığı, muaccel hale gelip gelmediği belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile verilen karar bu yönden usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekir. O nedenle sayın çoğunluğun kararın tümden onanması yönündeki görüşüne katılmıyorum. 11/02/2019