Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10752
Karar No: 2012/11747
Karar Tarihi: 04.12.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/10752 Esas 2012/11747 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/10752 E.  ,  2012/11747 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 22.05.2012 gün ve 314/760 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.12.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği düşünüldü:



    KARAR

    Davacı ... vekili, davacının çalışarak elde ettiği gelirle alınan ve davalı adına tapuya tescil edilen 4 parça taşınmazda davacının hakkını davalının vermek istemediğini, davacının taşınmazların alımlarında katkısı olduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2002 yılı öncesi edinilen taşınmazlardan Yenifoça’daki için 40.000 TL., Büyükçekmece’deki için 40.000 TL., Çankaya’daki için 50.000 TL. bedelin katkı payı hükümlerine göre dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile, 2002 yılı sonrası edinilen Datça’daki taşınmaz için fazla hakları saklı kalmak üzere 40.000 TL. değer artış payının TMK 227 ve devamı maddelerinde düzenlenen yasal mal rejimi hükümlerine göre dava tarihinden geçerli yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, taşınmazların alımında davacının katkısı olmadığını, davacının 19 yaşına kadar eğitim amaçlı çalıştığını ve gelirinin düşük olduğunu, 1974 ile 2001 yılları arasında ise garson olarak yarım gün çalıştığını, 2001 yılı sonrası rapor aldığı için tam maaş alamadığını, sonrasında işsizlik yardımı aldığını, davalının ise, 1980 yılından itibaren birden fazla işte çalışarak ciddi gelir elde ettiğini, davacının az miktardaki gelirini de kendi hesabında biriktirmek ve dava dışı taşınmazların alımında kullandığını, Yenifoça’daki taşınmazı davalının dayısının hibe ettiğini, Çankaya’daki taşınmazın göçmenlere tahsis edilen göçmen evine yurt dışında doğmaları sebebiyle abisi ve iki ablası ile hissedar olduğunu, davalının ise Türkiye’de doğduğu için hissedar olamadığını, babasının kardeşler arasında haksızlık olmaması için kendi adına ve aidatlarını ödediği evin kooperatif üyeliğini davalıya devrettiğini, sonraki taksitleri de davalının ödediğini, çekilen kura ile 16.12.1988 tarihinde evin tapusunun alındığını, Büyükçekmece’deki dairenin ise kooperatif evi olup taksitleri davalının ablasına gönderdiği paralarla ödendiğini, Datça’daki evde ise davacının bir katkısı olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savundu.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının % 20 oranında katkısı bulunduğuna, buna göre hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 61.323,18.TL katkı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, değer artış payı ile ilgili talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar, 04.07.1980 tarihinde evlenmiş, 25.06.2004 tarihinde Almanya’da açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 04.10.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Yabancı mahkeme boşanma kararının Ankara 7.Aile Mahkemesinin 12.03.2007 tarih 2006/897 Esas 2007/250 Karar sayılı ilamı ile tanınmasına karar verilmiştir. Başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170 m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m. 202,225). Dava konusu Büyükçekmece 234 parselde 5 numaralı mesken 26.08.1993 ve Çankaya 7936 ada 11 parselde 38 numaralı mesken 16.12.1988, Yenifoça 2 parselin 1/2 payı ise, 12.04.1990 tarihinde taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin, Datça 619 ada 3 parselde 27 numaralı mesken ise, 01.02.2005 tarihinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınarak davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Edinme tarihleri itibarıyla davacının talebi Datça’daki taşınmaz için değer artış payı, diğer üç parça taşınmaz için ise katkı payı alacağına ilişkindir.
    Taraflar arasındaki mal rejimi yabancı mahkemede boşanma davasının açıldığı 25.6.2004 tarihinde sona erdiğine, Datça’daki taşınmaz mal rejimi sona erdikten sonra 01.02.2005 tarihinde davalı tarafından satın alındığına göre bu taşınmazın mal rejimi hükümlerine dayalı olarak tasfiye edilme imkanı bulunmamaktadır. Mahkemenin red kararı bu taşınmaz yönünden yerindedir. Kaldı ki bu taşınmazla ilgili davacı vekilinin açık bir temyizi de yoktur.
    Mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen diğer üç parça taşınmazın edinildikleri tarihe kadar taraf gelirlerinin belirlenmesi, ayrı ayrı tarafların kişisel harcamaları, ayrıca kocanın TKM’nin 152.maddesinde yazılı infak ve iaşe yükümlülüğü dikkate alınarak tasarruf edebilecekleri miktarların belirlenmesi, bu miktarlar gözetilerek katkı payı oranının bulunması ve bu oranın taşınmazların dava tarihi itibarıyla tespit edilen piyasa rayiç (sürüm) değerleri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının belirlenmesi gerekir. Mahkemece katkı payı oranı ve alacağının belirlenmesi için alınan bilirkişi raporlarında iki tarafın gelirlerinin kesin olarak belirlenme imkanı olmadığı açıklanarak TKM’nin 152.maddesi ile TMK’nun 4.maddesinde yazılı hakkaniyet ilkesi de gözetilerek davacının katkı oranı 12.10.2009 tarihli raporda % 20, 28.07.2010 tarihli raporda ise %50 olarak belirlenmiş, çelişkinin giderilmesi amacı ile alındığı anlaşılan 23.03.2012 tarihli raporda ise, katkı oranının benzer şekilde Borçlar Kanununun 42 ve 43.maddeleri gereğince mahkemece resen takdir edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Mahkemece, katkı payı alacağı ile ilgili olarak anılan maddelerden hareketle davacının katkı oranının % 20 olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamına göre evlilik tarihi sonrasında her iki tarafın da Almanya’da çalışarak gelir elde ettikleri konusunda ihtilaf yoktur. Ancak davacının kısmen gelirlerine ulaşılabilmiş ise de aradan geçen uzun süre sebebiyle davalının gelirlerine ulaşma imkanı olmadığından iki tarafın da elde ettikleri gelirlerin miktarının net olarak belirlenme imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, tarafların kişisel harcamaları, özellikle kocanın TKM’nin 152.maddesinde yazılı infak ve iaşe yükümlülüğü, dava konusu taşınmazlar dışında 1989 ve 1992 tarihlerinde yarı paylı olarak edinilen taşınmazlar, tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, az yukarıda taraf gelirlerinin net olarak belirlenme ve ulaşma imkanı bulunmadığından Borçlar Kanununun 42 ve 43.maddeleri uyarınca halin mutat cereyanı, bu tür davalarda gözetilmesi gereken hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri de dikkate alındığında mahkemenin bu ilkeler doğrultusunda belirlediği davacının %20 katkı oranı ile netice itibarıyla belirlenen toplam 61.323,18 TL. katkı alacağı miktarında usul ve yasaya aykırılık görülmediğine göre taraf vekillerinin yerinde olmayan ve işin esasına yönelen temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
    Ancak, yasal faize, katkı payı alacağı bakımından “dava”, ıslah yapılmışsa ıslah edilen miktar bakımından “ıslah” tarihinden itibaren hükmedilebilir. Mahkemece, davacı lehine hükmedilen 61.323,18 TL katkı payı alacağına dava tarihinden geçerli olmak üzere faize hükmedilmesi gerekirken hatalı olarak hüküm tarihinden geçerli faize hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları faiz bakımından yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün usul ve yasaya uygun görülmeyen faize ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 910,65 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 900 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine,
    04.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi