Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2164
Karar No: 2019/4034

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/2164 Esas 2019/4034 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/2164 E.  ,  2019/4034 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
    SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet
    TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Ret, bozma

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezasından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.000,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde;
    Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı
    verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise, müştekiye ait iş yerinden 60,00 TL para çalındığı anlaşılmakla, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nun 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin göz ardı edilmesi,
    2-Suça sürüklenen çocuk hakkında Adli Tıp Uzmanı tarafından düzenlenen raporda, suça sürüklenen çocuğun 04.01.2014 tarihinde işlediği iddia edilen ""İş yerinden ve kurumdan hırsızlık - mala zarar verme"" suçlarının hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin geliştiğinin belirtilmesine rağmen, suça sürüklenen çocuğun işlediği iddia olunan ""İş yeri dokunulmazlığının ihlali"" suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediğine ilişkin farik mümeyyizlik raporu aldırılmadan, bu suçtan mahkumiyetine karar verilmesi,
    3-Her ne kadar mağdurun hırsızlık suçu nedeniyle uğradığı 60,00 TL zarar giderilmediğinden suça sürüklenen çocuk hakkında CMK"nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılsa da; suça sürüklenen çocuk hakkında, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde sayılan nesnel ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, adli sicil kaydındaki bilginin hükmün açıklanmasına ilişkin olduğu ve atılı suçun 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilmek için aranan 5271 sayılı CMK"nun 231/6-a maddesinde gösterilen "Kasıtlı suçtan mahkum olmama" nesnel koşulunun bulunduğu, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun zarar doğurmayan suçlardan olduğu, öznel koşullar yönünden olaya bakıldığında, suça sürüklenen çocuğun tüm aşamalarda suçunu ikrar ettiği ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışının da bulunmadığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında ""...adli sicil kaydındaki ilamlar nedeniyle yasal olanak bulunmadığından CMK"nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,..."" şeklinde yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    4-Suç tarihinin 05.01.2014 olmasına karşın gerekçeli karar başlığında 04.01.2014 olarak gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 26/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi