20. Hukuk Dairesi 2013/10105 E. , 2014/5774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2012/272 - 2013/434
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ..... Beldesi"nde bulunan 1576,83 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve fen bilirkişisi M. C.. Y.. 03.06.2013 havale tarihli raporunda kesik çizgi ve (A) harfi ile gösterilen 1563,56 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra dava tarihinde kesinleşen, aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yıllarında yapılıp 03.06.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşmiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 15.03.1974 ilâ 15.04.1974 tarihleri arasında ilân edilerek 16.04.1974 tarihinde kesinleşmiş ve davalı taşınmaz “Çamlık – Devlet Ormanı” niteliğiyle tescil harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece, dava konusu 1576,83 m² yüzölçümlü taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi şartlarının oluştuğu kabul edilerek davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişle değildir. Şöyle ki; davacı tarafından tapuya tescili bulunmayan taşınmazın tapu siciline kaydı talep edildiğine göre, dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olup olmadığı yeterince, belediye sınırları içinde bulunduğu anlaşılan taşınmazın kesinleşen imar planı içinde kalıp kalmadığı araştırılmamış, 3402 sayılı kanunun 14. maddesindeki sınırlamaya ilişkin inceleme ve araştırma ile yörede yapılan orman tahdidinin işlendiği hava fotoğrafına dayalı olarak tahdit uygulaması yapılmamış, Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 1981/25 E. - 1983/9 K. sayılı dosyası getirtilip uygulanmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, yörede 1974 yılında yapılan orman kadastrosunun işlendiği hava fotoğrafı, orman kadastrosuna ilişken harita ve tutanaklar, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafı ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, komşu 519 sayılı parselin dayanağı Asliye 1. Hukuk Mahkemesi"nin 1981/25 E. - 1983/9 K. sayılı dava dosyası, taşınmazın imar planı içinde olup olmadığı, varsa imar planının kesinleşme tarihi, yine tahsisli mera kapsamında bulunup bulunmadığı araştırılarak ilgili belgeler bulunduğu
yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek ve kadastro paftası, orman kadastro sınırı, imar planı, dava konusu taşınmazın sınırları ayri renkli kalemle işaretlenmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, orman kadastrosu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritaları ile klizimetreden yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalıdır.
Yukarıda antlatılan şekilde yapılacak araştırma sonucunda, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde ise taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, komşu parsellerin dayanağı belgelerin dava konusu taşınmazı ne olarak gösterdikleri incelenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idarî tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 Sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tesbit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre) ziraat mühendisinden rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.