Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4947
Karar No: 2021/8646
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/4947 Esas 2021/8646 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/4947 E.  ,  2021/8646 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, Kurumca iptal edilen çalışmaların gerçek çalışma olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, tüm taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince taraf vekillerinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalı Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ...’a ait ...sicil numaralı ... Tabldot unvanlı işyerinde 18.07.2009 tarihinde çalışmaya başladığını ve bu çalışmasının 01.04.2012 tarihine kadar devam ettiğini, müvekkilinin anılan işyerinde şoförlük, yemek servisi ve temizlik işleri yaptığını, müvekkilinin işyerinden ayrılmasından sonra davalı kurum tarafından müvekkilinin ve bir kısım diğer işyeri çalışanlarının sigortalılıklarının haksız olarak iptal edildiğini, müvekkilinin davalı kuruma başvuru yapması üzerine davalı kurum tarafından işyerinde yapılan inceleme sonunda işyeri tarafından 01.01.2010 tarihinden itibaren yapılan sigorta bildirimlerinin gerçeği yansıtmadığının tespit edilerek işyerinden yapılan tüm sigorta bildirimlerinin resen iptal edildiğinin bildiren cevabi yazının müvekkiline 15.01.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, belirtilen kurum işleminin kabul edilemez olduğunu, zira işyerinde müvekkiliyle birlikte çalışan ...’ın 2010 yılı Nisan-Kasım döneminde işyerinden sigortalı gösterildiği, işçinin 05.01.2010-25.04.2010 tarihlerindeki çalışmaları için açmış olduğu hizmet tespit davası sonucunda davanın kabulüne karar verildiği ve kararın onanarak kesinleştiğini, bu durumun davalı kurumun yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğunu açık olarak ortaya koyduğunu, müvekkilinin 2010-2011 ve 2012 yılının 3 aylık dönemindeki toplam 27 aylık sigortalılığının davalı kurum tarafından hukuka aykırı şekilde iptal edilmesi nedeniyle büyük mağduriyet yaşadığını iddia ederek, kurum işleminin iptali ile müvekkilinin 01.01.2010-31.03.2012 tarihleri arasındaki çalışmalarının tesciline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı ... vekili; davanın haksız ve yersiz olduğunu, davanın hak düşürücü süre geçtikten ve zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını ve öncelikle bu nedenlerle reddinin gerektiğini, iptale konu olan ve davacının çalıştığını iddia ettiği ...’a ait işyeri için düzenlenen 22.05.2012 tarih ve F.Ö.2012/83 sayılı denetim raporuna istinaden davacının da aralarında olduğu bir kısım sigortalıların sigortalılığının fiili çalışmaya dayalı olmadığından bahisle iptal edildiğini, işyeri çalışanlarının söz konusu raporda yer alan ifadeleri incelendiğinde işyerinde kimlerin çalıştığına ilişkin cevaplardaki çelişkinin aşikar olduğunu ve çalışmaya ilişkin ne resmi kayıt sunulduğunu, ne de ödemelere ilişkin herhangi bir belge sunulduğunu, bu nedenlerle davacının çalıştığını iddia ettiği iki işyerinden birinde 31.12.2009, diğerine 01.01.2010 tarihinde çalışabilecek herhangi bir yer olmadığının resmi kayıtlardan anlaşıldığını iddia ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
    Davacının dahili davalı işveren ..."a ait işyerinde 01/01/2010-30/04/2010 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptali ile fazlaya dair istemin reddine, karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... 1.İş Mahkemesi"nden verilen 06.02.2018 tarih, ...Karar sayılı kararına yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, davalı işveren tarafından 18.07.2009-31.03.2012 tarihleri arasında davacının hizmetlerinin bildirildiği ve davacının belirtilen tarihler arasında kesintisiz çalıştığını beyan eden tanık beyanlarına itibar edilmeyerek müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 01.01.2010-30.04.2010 tarihleri arasında çalışması olduğunun kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
    Davalı Kurum vekili, bu dosya ile...2. İş Mahkemesi ilamındaki tespiti istenen tarih aralıklarının birbiriyle örtüşmediğini ve kararın bu dosyaya emsal teşkil etmediğini, 2009 yılından itibaren şirketin ...Sitesindeki adresinde gerçek bir çalışma yapılmadığını, işyeri komşuları ve site yöneticisinin işyerinin yaklaşık 2 yıldan fazla zaman önce faaliyetine son verdiğine ilişkin beyanlarının tespit edildiğini, davacı tarafın faal işyeri olmayan bir yerde gerçek çalışmasının olduğunu iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının iddiasını ispat edemediğinden davanın reddi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Dava, niteliği itibariyle 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır.
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerinin tespitine ilişkin davalar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Bu nedenle işyerinin gerçekten var olup olmadığı Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, işin niteliği, sürekli veya sezonluk nitelikte olup olmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 18.07.2009- 2012/03 tarihleri arasında dahili davalı ...’a ait ...sicil sayılı işyerinden yapılan sigortalı bildirimlerinden, 01.01.2010 tarihi sonrasına ilişkin çalışmaların 22.05.2012 tarihli Kurum Denetmen Raporuna istinaden, fiili ve gerçek olmadığından bahisle iptal edildiği, ...’a ait ...sicil numaralı işyerinin 19.11.2008 tarihinde Kanun Kapsamına alındığı, 31.03.2012 tarihinden kanun kapsamından çıktığı, işyeri mahiyetinin Tablodat yemek üretim fabrikası olarak belirtildiği,...Vergi Dairesince dosyaya sunulan, anılan işverenliğe yönelik işyeri adresinde 29.06.2011 ve 01.07.2011 tarihlerinde yapılan yoklamalar sonucunda, işyerinin Aralık 2009 tarihinde terk edildiği, bu tarihten itibaren faaliyet göstermediğinin tespit edildiği, işyerinin kapalı olduğu rapor edilmekle, vergi dairesinin kendi kayıtlarında ...’a ait işyerinin mükellefiyet kaydını işi bırakma nedeniyle 30.04.2010 tarihi itibariyle resen terk ettiğinin belirtildiği, Kurum icra memurlarınca 10.04.2012 günü işyeri adresine gidildiğinde, anılan adreste ...’ait işyeri olmadığı ve işyerinin iki yıldan fazla bir süredir kapalı olduğu bilgisine ulaşıldığının tutanak altına alındığı, işyeri adresine gönderilen 06.01.2010, 17.06.2010, 17.12.2010 tarihli tebligatların adresin boş olmasından kaynaklı iade geldiği, dosya kapsamında bordro tanığı olarak ifadesine başvurulan ..., ...,... isimli tanıkların da davalı işverenlik nezdinden 01.01.2010 tarihinden sonra bildirilen sigortalı hizmetlerinin SGK Denetmen raporuna istinaden iptal edildiğinin anlaşıldığı, Mahkemece beyanına itibar edilen ... isimli tanığın, hizmet tespiti talebiyle açtığı dava sonucunda, ...’a ait işyerinden 05.01.2010-25.04.2010 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitine karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği ancak anılan dosya kapsamında sigortalılık iptaline Kurum kayıtları irdelenmeksizin, sigortalılığı iptal edilen kişilerin bordro tanığı olarak kabulü suretiyle, beyanlarına itibarla, çalışma olgusunun varlığının kabul edildiği, diğer yandan ...’ın 02.05.2012 tarihli Kurum denetmenine verdiği ifadesinde “..., ..., ... isimli kişileri tanımadığını” beyan etmesine rağmen, eldeki dosya kapsamında Mahkeme’ye verdiği ifadesinde “davacının, kendisi işe başladığında asgari ücretle , şoför olarak çalıştığını” beyan etmesi karşısında, ifadeleri arasında açık ve net bir şekilde çelişkinin mevcut olduğu görülmektedir.
    Somut olayda, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında, talep konusu dönemde davacının çalışmalarının fiili çalışmaya dayalı olup olmadığının tespiti noktasında yapılan araştırma yetersiz olup; Mahkemece, öncelikle iptale dayanak müfettiş raporuyla, sigortalılığı iptal edilmeyen, ...’a ait ... sicil numaralı işyeri bordrolarında kayıtlı kişiler ile davacının çalışmasını bilebilecek, çalışmasının geçtiği iddia edilen işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinin sahipleri ve iş yeri çalışanları (bordrolara geçmiş kişiler) saptanarak somut bilgi ve görgülerine başvurulmalı, tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği dikkate alınarak, anılan işverenliğe yönelik vergi yoklama fişleri, çalışma ve tespit tutanakları nazarında, eylemli çalışmanın var olup olmadığı, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf istemlerinin reddine ilişkin kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi