Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4696
Karar No: 2019/2495
Karar Tarihi: 03.04.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4696 Esas 2019/2495 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/4696 E.  ,  2019/2495 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan iş verene ait iş yerinde geçen ve Kurum"a bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 22.04.2004 tarihinden itibaren 30.11.2007 tarihine kadar 1 yılı aşkın ve 30.11.2007 - 25.05.2009 tarihleri arasında kesintisiz olarak davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının 01.01.2009-25.05.2009 tarihleri arasında 135 günlük 23,20 TL ücret ile 01.07.2008-31.12.2008 tarihleri arasında 30 günlük 21,29 TL ücretle 01.03.2008-30.06.2008 tarihleri arasında 20 günlük 20,28 TL ücret ile davalı ...San. Tic Ltd Şti de sigortalı nitelikte çalıştığının tespitine” karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverene ait 1119690 sicil numaralı işyerinin 01.11.2007- 14.04.2009 tarihleri arasında, 1072874 sicil numaralı işyerinin 10.08.2007-01.04.2008 tarihleri arasında yasa kapsamında olduğu, davacının 30.10.2008 – 07.11.2008 tarihleri arasında ve 18.11.2008 tarihinden itibaren 20 gün raporlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, her ne kadar Dairemizin 08.04.2014 tarihli 2013/7230E, 2014/7188K sayılı bozma ilamı doğrultusunda imzalı ücret bordroları dikkate alınarak bordrolarda belirtilenden daha fazla çalışılmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş olması yerinde ise de davacının 2008/11.ayında raporlu olduğu sürenin göz önüne alınmamış olması hatalıdır. Bunun yanı sıra davalı işyerlerinin her ikisinin de tespitine karar verilen 25.05.2009 tarihinden daha önce kanun kapsamından çıktıklarının dikkate alınmaması, davacının, davalının hangi sicil numaralı işyerinde hangi tarihler arasında çalıştığının tespitine karar verildiğinin hükümde açıkça belirtilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmiş olması da yerinde değildir.
    Yapılacak iş, davacının raporlu olduğu tarihlerde davalı işyerinde çalıştığının kabulüne karar verilemeyeceğini göz önünde bulundurmak, davacıya talebini açıklatmak, davalının hangi adresteki inşaat işyerlerinde hangi tarihler arasında çalıştığını beyan etmesini istemek, davalı işyerlerinin kanun kapsamında olduğu tarihleri göz önünde bulundurmak, kanun kapsamından sonra faal olup olmadığını vergi mükellefiyeti, ticaret sicili kayıtlarını getirterek belirlemek, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra infazda tereddüt yaratmayacak şekilde davacının hangi davalı işyerinde hangi tarihler arasında çalıştığının tespitine karar verildiğini açık ve net gösterecek biçimde sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ..."ne iadesine 03.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi