17. Hukuk Dairesi 2018/5553 E. , 2020/4648 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 30/08/2009 tarihinde müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı ... yönetimindeki ... plaka sayılı araç ile ..."dan..."ye doğru seyahat ederken ..."nın kullandığı ... plaka sayılı traktörün orman arazisinden gelen tali yoldan yolu kontrol etmeksizin kara yoluna çıkması üzerine, müvekkilinin bulunduğu araca sol ön tekerlek kısmından çarptığını, davacının kaza sonucunda yaralandığını, kazada davalı ..."nın birinci dereceden asli kusurlu olduğunu, davacının geçimini inşaat işçiliği yaparak kazandığını, kaza sebebiyle çalışamadığını, bu sebeplerle davacının uğradığı 5.000,00 TL manevi tazminat ile 6 aylık maaş kaybı, davacıda oluşan iş gücü kaybı zararına ilişkin şimdilik 2.000,00 TL"lik manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının davasının kısmen kabulü ile davaya konu trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı ve bilirkişi tarafından uğranılan zararın davalıların kusur oranlarına
isabet eden (%80) miktarı olan 23.168,00 TL maddi tazminat ile 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... Sigorta A.Ş. açısından sigorta poliçesinde öngörülen limitler dahilinde ve bununla sınırlı olmak kaydıyla haksız fiil tarihi olan 30/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesi ile ... Sigorta A.Ş."ye bir dava ikame edilmemiş, adı geçen kişilere dava davalı vekilinin beyanı üzerine ihbar edilmiş, davada taraf sıfatı bulunmayan ihbar olunan sıfatını haiz ... Sigorta A.Ş. aleyhine hüküm tesis edilmemiştir. Davada taraf sıfatı bulunmayan ve aleyhine hüküm de tesis edilmeyen ihbar olunanın, hükmü temyiz etme yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle ihbar olunan vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda; mahkemece kararın gerekçesinde; "Davacı, dava dilekçesi ile sigorta poliçesine aracılık eden acenta olan ... Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti."ye karşı davasını yönelttiği, davalı acentenin dava konusu olayda pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, mahkememizce bu hususun, sehven göz ardı edilerek karar verildiği, anlaşılmıştır." ifadeleri kullanılmış, hem de hemen devamında yukarıdaki gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde "…Davacının davasının kısmen kabulü ile davaya konu trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı ve bilirkişi tarafından uğranılan zararın davalıların kusur oranlarına isabet eden (%80) miktarı olan 23.168,00 TL maddi tazminat ile 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... Sigorta A.Ş. açısından sigorta poliçesinde öngörülen limitler dahilinde ve bununla sınırlı olmak kaydıyla haksız fiil tarihi olan 30/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine.." ifadeleri kullanılmış ve gerekçe ile uyumsuz olacak şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Bu durumda, mahkemece yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve içtihada uygun şekilde tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gerekçe ile hüküm çelişkisi içermeyen, kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken Anayasa ile 6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298. maddelerinde belirtilen unsurlardan yoksun, çelişkili gerekçe ve gerekçe hüküm çelişkisi içerecek şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre davalı ..."nın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."nın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. ve davalı ..."ya geri verilmesine 09/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.