7. Ceza Dairesi 2008/13496 E. , 2012/441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Hükümlülüğüne
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-... Ortaköy – İstanbul Şubesinin iş ve işlemlerinin denetiminde sanığın çevre kirliliği önleme fonu adına trafiğe ilk kez çıkan taşıtlar için tahsil edilen paralara ait tahsilat fişlerinin düzenlenip ilgilisine verilmesinden sonra sanık tarafından Banka kayıtlarında iptal edildikleri yeni kot ve veriler girilerek daha düşük meblağlı tahsilat fişlerinin tanzim edildiği böylece arada oluşan farkın mal edinilmesi usulünün izlendiği bu yolla 18.02.2000 tarihinde başlayan eylemin 04.09.2001 tarihine kadar sürdürüldüğü, sanığın geçici görevli olarak gittiği Beşiktaş şubesinde de benzer uygulamaya devam ettirtiği ve yine 3 banka mudisinin kredili bankomat hesaplarından para çektiği iddia edildiği söz konusu tediye fişlerinin bir kısmından müşteri imzasının boş bırakıldığı bazı tediye fişlerine sahte imza atıldığı gözetilerek; Dosyanın suça konu tüm belgelerle birlikte Üniversitelerden bankacılık konusunda uzmanlaşmış bir öğretim görevlisi, bir ceza hukukçusu ile bankacılık konusunda fiilen görev yaparak uzmanlaşmış bir kişiden oluşturulacak bilirkişi heyetine, olayla ilgili banka kayıtları ve usulsüz işlemlerle ilgili tüm evrak incelettirilerek, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 22/3.maddesinin ikinci cümlesinde yer alan "..suç, bankayı aldatacak ve fiilin açığa çıkmamasını sağlayacak her türlü hileli faaliyette bulunmak suretiyle işlenirse ..." şeklindeki nitelikli zimmet suçunun belirlenmesinde kullanılan kriterlere göre fiiller, kurum içi rutin bir kontrolle ortaya çıkarılabilecek nitelikteyse basit zimmet suçunu oluşturacağı gözetilerek, hapis ve para cezasının tayinine esas olmak üzere sanığın fiillerinden basit ve nitelikli zimmet vasfında olanların ayrı ayrı tespiti yapıldıktan sonra hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun ve zimmetin niteliğinin değerlendirilmesi gerekirken anılan hususları içermeyen yetersiz bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-4389 sayılı Bankalar Kanununun 24/2.maddesine göre "Bu maddeye göre açılacak davalar, ilgili bankanın merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemelerde görülür. "düzenlemesi bulunmakta ise de; 26.12.2003 tarihinde yürürlüğe giren 5020 sayılı kanun ile maddede yapılan değişiklikle "22.maddenin (3) ve (4) numaralı fıkrası kapsamında veya bu suçlarla bağlantılı olup da ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlara ait davalar ilgili bankanın bulunduğu İlin adıyla anılan (1) numaralı Ağır Ceza Mahkemelerinde görülür. Gerekli görülen yerlerde Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu tür suçlara bakmak üzere o yerlerdeki diğer ağır ceza mahkemeleri de görevlendirilebilir veya yeni ağır ceza mahkemesi de kurulabilir" hükmü getirilmiştir. Bu değişiklik uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, 29.12.2003 tarih ve 610 sayılı kararı ile davaya bakma görevinin İstanbul dışında birden fazla ağır ceza mahkemesi olan yerler için 2.Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu belirtilmiştir. HSYK"nun 15.01.2004 gün ve 2 sayılı kararı ile 610 sayılı karar kaldırılarak İstanbul için 8.Ağır ceza, diğer İller için 2 nolu ağır ceza mahkemeleri ihtisas mahkemeleri olarak görevlendirilmiştir.
01.11.2005 gün ve 25983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 164.maddesinde de 5020 sayılı yasa ile değişik 4389 sayılı kanunun 24/2.maddesindeki düzenlemenin korunduğu, HSYK"nun 08.12.2005 gün ve 861 sayılı kararında da önceki kararlar ile 4389 sayılı kanun yürürlükte iken belirlenen mahkemelerin, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 1 inci maddesi gereğince bu kanundan doğan davalara bakmaya devam etmelerine karar verildiği gözetilerek suçun İstanbul`da işlenmesi nedeniyle İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı ile dosyanın gönderilmesine karar verilmesinin gerekmesi,
Kabule göre;
3- 22.08.2003 havale tarihli bilirkişi raporunda ve 24.05.2002 tarihli soruşturma raporunda banka zararının bir kısmının ödendiği belirtilmekle bu hususun araştırılarak buna bağlı olarak banka zararı belirlenmeden hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.01.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.