Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava , tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, 113 ada 307 parsele ilişkin davanın feragat yönünden reddine, diğer taşınmazların tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; S...ve C...T..."nin nüfus kütüğünde M... F... oğlu S... T... ve M... F... oğlu C... T... olarak kayıtlı oldukları halde B... Köyünde bulunan 21 parça taşınmaz ile A... Köyünde bulunan 106 ada 130 parsel sayılı taşınmazın tapuda M... oğlu C... T... ve M... oğlu S... T... adlarına kayıtlı oldukları anlaşılmaktadır.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine veya tespitine ilişkin taleplerdeki amaç, kayıt malikinin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesi olduğundan bu tür işlerde verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmez. Kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesi mümkündür.
Çekişmesiz açılan bu tür işlerde, yapılan araştırma ile veya hak sahibi olduğunu iddia eden bir kişinin itirazı üzerine ortaya bir çekişme çıkarsa, mülkiyet aktarımına sebebiyet verebilmesi ihtimali ortaya çıktığından, artık bu davanın çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesine imkan bulunmamaktadır. Yargılama usulleri birbirinden farklı olduğundan ve çekişmesiz yargı işlerinde teknik anlamda bir hasım bulunmadığından, davaya görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilemez.
Somut uyuşmazlıkta 107 ada 280, 285 ila 289 parsel sayılı taşınmazların hükmen tesciline ilişkin dava dosyaları getirtilip incelenmeden karar verilmiştir. Bundan ayrı Nüfus Müdürlüğü; A... Köyü nüfusuna kayıtlı M... oğlu 1.7.1946 doğumlu S... T... ile M... oğlu 1.9.1961 doğumlu C... T..."nin nüfus kayıtlarını göndermiş olup, zabıta araştırmasında da A... Köyünde M... çocukları C... ve S... T..."nin bulundukları belirtilmiştir.Bu durumda mahkemece 07 ada 280 ,285 ila 289 parsel sayılı taşınmazların hükmen tesciline ilişkin dava dosyalarının getirtilip incelenmesi , tapu kaydındaki isimle aynı ismi taşıyan ve sağ oldukları anlaşılan M... oğlu 1.7.1946 doğumlu S... T.... ile M... oğlu 1.9.1961 doğumlu C... T..."nin duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulması, mülkiyet hakkı iddiasında bulunmaları halinde dava mülkiyetin aktarımına ilişkin olup artık bu davanın çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesine imkan bulunmamaktadır. Bu durumda davacılar tarafından M... oğlu 1.7.1946 doğumlu S... T... ile M... oğlu 1.9.1961 doğumlu C... T..."nin aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde çekişmeli yargı usulüne göre ayrı bir dava açılması gerektiğinden temyize konu davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece değinilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.