4. Hukuk Dairesi 2017/253 E. , 2019/625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-karşı davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 22/11/2011 gününde, davalı-karşı davacı ... AŞ vekili Avukat ... tarafından, davacı-karşı davalı ... Taah. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 01/02/2012 gününde verilen dilekçeler ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 04/02/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... (...) vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davacı-karşı davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı-karşı davacı ... AŞ (...) vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 12/02/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı-karşı davalı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının, davalılar ... ve ..."a yönelik temyiz itirazları ile davalı ... ve davalı-karşı davacı ..."ın temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının, davalı ... Belediye Başkanlığına yönelik temyiz itirazına gelince;
Asıl ve karşı dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı ... ve davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl davada davacı vekili; davaya konu taşınmaz için müvekkili şirket ile dava dışı arsa sahibi arasında akdedilen sözleşme uyarınca, gerekli izinler alınarak hafriyat çalışmalarına başlandığını, çalışmalar sırasında arazinin ortasında, imar durumunda
gösterilmeyen, yapı ruhsatına işlenmeyen ve tapuya şerh düşülmemiş olan iki adet ana hat borusu ile rögar tespit edildiğini, bu borulardan birinin davalı ..., rögar ile diğer borunun davalı ..."a ait olduğunu, durumun derhal anılan şirketlere ve davalı belediyeye bildirildiğini, ..."ya ait borunun müvekkili şirketçe perde duvar yapılmak suretiyle güvenceye alındığını, ancak ... tarafından kendi boruları için ekip gönderildiğini, bu ekip tarafından yapılan çalışmalar sırasında borunun patlatıldığını ve inşaat alanını su bastığını, boruların bakım ve onarımı açısından davalı belediyenin sorumluluğu bulunduğunu ve eylemsiz kalarak haksız fiilin meydana gelmesine de sebep olduğunu belirterek davalılardan maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davaya konu isale hatları ile ilgili herhangi bir irtifak hakkı tesisi veya kamulaştırma yapılmadığı, patlamanın boru hattının palplanş çakılarak deplase edilmesi sırasında meydana geldiği, zarardan ... ve ..."ın sorumlu olduğu, davalı ... Belediye Başkanlığının kusur ve sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davalı belediye yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı ... Belediye Başkanlığı, kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir. İstemin ileri sürülüş biçimine göre davacı açıkça; davalı belediyenin, kamu hizmeti kapsamındaki görevlerine dayanmıştır. Bu görevlerin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde ise idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İYUK"un 2. maddesi)
Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden ve öncelikle gözetilir. Açıklanan nedenle; Mahkemece, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde husumet nedeniyle reddine hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Belediye Başkanlığı"na yönelik temyiz itirazları yönünden davacı yararına BOZULMASINA, davacının davalılar ... ve ..."a yönelik temyiz itirazları ile davalı ... ve davalı-karşı davacı ..."ın temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine, bozma nedenine göre davacının davalı ... Belediye Başkanlığına yönelik diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalı ... Belediye Başkanlığına yükletilmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.