22. Hukuk Dairesi 2016/15503 E. , 2016/24644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kesilmeyen üyelik aidat ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında çalışan işçiler ile ilgili işletme toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin müvekkili sendikaya verildiğini, yetki tespiti başvurusu ile yetkinin kesinleşme tarihleri arasında sendika üyelerinin büyük bölümünün çalıştıkları işyeri müdürlüklerine verdikleri dilekçeler ile üyelik aidatlarının ücretlerinden kesilmesini talep ettiklerini ve bu doğrultuda aidat kesintisinin yapıldığını, aynı dönemde davalıya bağlı ... Müdürlüğü ve Tarım Alet ve Makine Test Merkezi Müdürlüğü işyerlerinde, üye işçilerin bir kısmının, yetki alınıncaya kadar üyelik aidatının kesilmemesi yönünde verdikleri dilekçeler gerekçe gösterilerek bu işçilerden yetkinin kesinleşmesine kadar aidat kesintisi yapılmadığını, yetkinin kesinleşmesi sonrasında toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe gireceği Ocak 2013 ayından itibaren kesilen aidatların gönderilmesi ayrıca kesinti yapılmayan aylara ilişkin aidatların da bu üye işçilerden kesilerek gönderilmesinin talep edildiği, ancak belirtilen iki işyerinde kesintilerin yapılmadığını, üyelik aidatlarının kesilmesi konusunda üyelerin muvafakatinin kesinlikle söz konusu olmadığını ileri sürerek aidat alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, talep döneminde toplu iş sözleşmesi yetkisi henüz alınmamış olsa da, bu dönemde işçilerin, davacı sendikanın taraf olduğu önceki toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmaya devam ettikleri, bu nedenle işçilerin muvafakati aranmaksızın üyelik aidatı kesintisinin davalı kurum tarafından yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dava, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 18. maddesi kapsamında, sendika üyelik aidatı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
6356 sayılı Kanun"un 18. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir.” Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de “Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca İşletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.”
Hukukumuzda, sendika aidat alacaklarının tahsili yöntemi bakımından kaynakta kesinti olarak ifade edilebilecek “check off” sistemi benimsenmiştir. Buna göre, üyelik ve dayanışma aidatları işveren tarafından işçi ücretlerinden kesilerek belirli bir süre içinde sendikaya devredilmektedir(NARMANLIOĞLU, Ünal: İş Hukuku Toplu İş İlişkileri, İstanbul, Mayıs 2013, s.206; ESENER, Turhan/BOZKURT GÜMRÜKÇÜOĞLU, Yeliz: Sendika Hukuku, İstanbul, 2014, s.161).
Belirtilen kanuni düzenlemeye göre de, bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini ve sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilmesini ve sendikaya ödenmesini istemesi gerekir. Aksi halde işverenin yükümlülüğünden söz edilemez(NARMANLIOĞLU, s.207).
09.07.2013 tarihinde yürürlüğe giren “Sendika Üyeliğinin Kazanılması ve Sona Ermesi ile Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik” in dokuzuncu maddesinin ikinci fıkrasında da “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikası veya toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa ya da sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikası, aidatların işçilerin ücretlerinden kesilmesi için işverene yazılı talepte bulunur” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosya içeriğinden, uyuşmazlık döneminden önceki son toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresinin 01.01.2011 ilâ 31.12.2012 tarihleri arası olduğu, devam eden döneme ilişkin olarak ise davacı sendikaya 30.05.2013 tarihinde yetki belgesi verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı sendika tarafından dava konusu yapılan dönemin ise, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinin sona ermesinden, yeni yetki belgesinin alındığı 30.05.2013 tarihine kadar olan dönem olduğu anlaşılmıştır.
İnceleme konusu davada, aidat kesintisinin yapılmasının talep edildiği dönemde, toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi sona ermiş olup, ayrıca bu dönem yönünden yetkili bir sendika da bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeler ışığında, işverenin aidat kesme ve ödeme yükümlülüğünden söz edebilmek için, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikası veya toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa ya da sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının bulunması ve talepte bulunması gerekir. Bu itibarla, henüz yetkili işçi sendikasının bulunmadığı art etki döneminde işverenin aidat kesme yükümlülüğünden söz edilemez (TUNCAY, A. Can – SAVAŞ KUTSAL, Burcu: Toplu İş Hukuku, İstanbul, Ocak 2015, sh.96). Bu noktada son olarak şu hususu da belirtmek gerekir ki, sonraki toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinin yetki belgesinin alınmasından önceki bir tarih olarak kararlaştırılmasının da sonuca bir etkisi bulunmamakta olup, geriye etki döneminde de işverenin aidat kesme yükümlülüğünden söz edilemez (ÖZKARACA, Ercüment: Toplu İş Sözleşmesinin Geriye Etkisi, İstanbul, Nisan 2014, sh.242).
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 07.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.