22. Hukuk Dairesi 2016/19656 E. , 2016/24646 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ödenmeyen sendika aidat alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davalı belediyenin sendikaları adına kestiği aidatları mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 61. maddesine nazaran "...kesildikleri tarihlerden itibaren bir ay içinde...." ödemediği gibi müvekkili tarafından gönderilen 02.07.2001 ve 20.01.2006 tarihli ihtarnamelere rağmen de ödemeleri gerçekleştirmediğini iddia ederek aidat alacaklarının ait oldukları (kesildikleri) aylardan bir ay sonra başlayacak en yüksek işletme kredisi faizi oranında faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Kanun"un 61. maddesinin birinci fıkrasına göre ise “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.” Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise “Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.”
Hukukumuzda, sendika aidat alacaklarının tahsili yöntemi bakımından kaynakta kesinti olarak ifade edilebilecek “check off” sistemi benimsenmiştir. Buna göre, üyelik ve dayanışma aidatları işveren tarafından işçi ücretlerinden kesilerek belirli bir süre içinde sendikaya devredilmektedir(NARMANLIOĞLU, Ünal: İş Hukuku Toplu İş İlişkileri, İstanbul, Mayıs 2013, s.206; ESENER, Turhan/BOZKURT GÜMRÜKÇÜOĞLU, Yeliz: Sendika Hukuku, İstanbul, 2014, s.161).
Belirtilen kanuni düzenlemeye göre de, bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini ve sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilmesini ve sendikaya ödenmesini istemesi gerekir. Aksi halde işverenin yükümlülüğünden söz edilemez(NARMANLIOĞLU, s.207).
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 117. maddesinin birinci fıkrasına göre “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer”. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de “Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur”. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 101. maddesi de aynı niteliktedir.
Toplu iş sözleşmelerinde, üyelik ve dayanışma aidat bedellerinin sendikaya ödenme tarihi düzenlenmiş ise ayrıca ihtara gerek kalmadan bu tarihlerden itibaren faize karar verilmelidir. Buna mukabil, anılan konuya ilişkin bir düzenleme yok ise, hüküm altına alınan tutara faizin yürütülmesi için, sendikanın işvereni temerrüde düşürmesi gerekmektedir. Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise, dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır.
Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazları değerlendirildiğinde;
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Dairemizin 21.06.2013 tarihli ilâmıyla araştırmaya yönelik olarak bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de, davanın kısmen kabulüne dair yazılı şekilde verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Somut olayda, mahkemece, 2006 yılı sonuna kadar olan dönem yönünden 08.07.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna itibarla, 2007 ve 2008 yılları yönünden ise davalı ... tarafından dosya kapsamına sunulan 27.01.2010 tarihli yazıya istinaden hüküm kurulmuş ise de, Belediyenin anılan yazısında dosya kapsamına uygun olmayan şekilde, 2007 yılının tamamında ve 2008 yılının ilk beş ayında 20 işçi yönünden hesap yapıldığı ve ayrıca dava konusu dönemi kapsamayan şekilde Mayıs 2008 ilâ Aralık 2008 döneminin de hesaplamaya dahil edildiği, bu suretle hükme esas alınamayacağı anlaşılmıştır. Diğer taraftan, 08.07.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda da, Ocak 2007 ilâ Mayıs 2008 arası dönemde 9 işçi esas alınarak hesap yapılmış ise de, dosya içeriğinden bu dönemde 6 işçinin sendika üyesi olduğu görüldüğünden, bu raporun da dosya kapsamı ile çeliştiği anlaşılmaktadır.
Bütün bu açıklamalar karşısında, mahkemece, öncelikle Aralık 2002 ilâ Mayıs 2008 dönemi yönünden hesap yapılacağının gözetilmesi, Ocak 2007 ilâ Mayıs 2008 arası dönemde sendika üyesi olup üyelik aidatı kesintisi yapılması gereken işçi sayısı ile dayanışma aidatı kesintisi yapılması gereken işçi sayısının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve bu suretle hüküm altına alınması gereken aidat alacağı miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.