17. Hukuk Dairesi 2019/6586 E. , 2020/4667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı sürücü idaresindeki davalı ... şirketine sigortalı aracın sebep olduğu kaza nedeni ile davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla toplam 7.500,00 TL maddi 10.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, yargılama sırasında talebini yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 203.381,88 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (sigorta şirketinin sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının maluliyet oranına ilişkin olarak ... Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı"ndan alınan raporda davacının meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %48.2 olduğu, geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 3 ay olduğu kanaati bildirilmiş, mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır. Kaza tarihi 22.07.2008 itibariyle yürürlükte olan "Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü" hükümleri esas alınması gerekirken yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınması doğru değildir.
O halde mahkemece davacının maluliyetinin, kazanın vuku bulduğu tarihte yürürlükte olan tüzük hükümleri gereğince tespiti için ATK 3. İhtisas Dairesi"nden maluliyet raporu aldırılması ve sonrasında gerekirse konusunda uzman bilirkişiden yeniden aktüerya raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Dava konusu kaza, çift taraflı meydana gelmiş, olaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davalı sürücü ..."ın arkadan çarpma kuralını ihlal ettiğinden %90 oranında kusurlu olduğu, motorsiklet sürücüsü davacı ..."nun ise kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kask takmaksızın trafiğe çıkmakla %10 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ve davacının %10 oranında kusuru düşülerek hesaplanan tazminat hüküm altına alınmıştır.
6098 sayılı Borçlar Yasasının, "Tazminatın belirlenmesi" üst başlıklı 51/1 maddesi ile( 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde (Borçlar Kanunu 44. madde) öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. "Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı" yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Davacı motorsiklet sürücüsüne, meydana gelen kazada kesinleşen ceza dosyasında alınan raporla da uyumlu olan mahkemece alınan raporda kask takmamak dışında kusur atfedilememiş olup dolayısı ile davacı sürücü kusursuzdur. Davacının kasksız şekilde nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde yolculuk yapması ise
sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmelidir. Yolculuk yapmaya uygun olmayacak şekilde kasksız yolculuk yapmak gibi hususlar bilirkişi tarafından kusur oranı belirlenirken dikkate alınacak hususlar değildir. Oysa mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının kasksız motorsiklet kullanmasına göre davacı %10 kusurlu görülmüştür.
Mahkemece; davacının sürücünün trafik akışına ilişkin olarak kusursuz olduğu kabul edilerek daha sonra davacının uygun olmayan şekilde kasksız motorsiklet kullandığı anlaşıldığından, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin manevi tazminata dair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 09/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.