3. Hukuk Dairesi 2013/6470 E. , 2013/10122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; davacının maliki olduğu aracın 2 kez garanti kapsamında davalı tarafından motorunun değiştirildiğini, bu süreçte birkaç kez değişik arızaların davalı serviste giderildiğini, 11.09.2008 tarihinde yeniden servise girdiğini ve “turbo O ringi ile radyatör alt muhafazasının değiştiğini”, 16.09.2008 tarihinde park halindeki aracın radyatöründen sıvı aktığı ve çalıştırılamadığı, bunun üzerine yeniden davalıya götürüldüğünde; “hararet sebebiyle motorun yandığının ve kullanımdan kaynaklandığı” belirtilince, davacının mahkemeye tespit yaptırdığı ve 2008/413 D.İş tespit raporunda; “araç arızasının hatalı bakımdan kaynaklandığının belirlendiğini” bu nedenle; hasar bedeli, aracı kiralama bedeli, çekici ücreti olmak üzere toplam 15.318,19 TL"nın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; hasar tamirinde davalının bir kusuru bulunmadığını, sürücü hatasından kaynaklanan ve hararet halinde kullanılmasına devam edilmesi neticesinde motor yakılması nedeniyle ayıplı hizmet bulunmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının iddia edilen hatalı işlemleri ile davacı arasında meydana gelen arızalar arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
Dosyada mevcut ve davacı tarafından yaptırılan delil tespitine ilişkin 2008/413 D.İş tespit bilirkişi raporunda; “Araçta 11.09.2008 tarihinde yapılan tamir-bakım esnasında radyatör alt muhafazası ve Turbo O ringinin değişiminin hatalı yapıldığı, bağlantının sızdırmazlığının tam olarak oluşturulamadığı ve bu bölgelerin, aracın normal kullanımı sırasında devreye giren radyatör devridaim pompasının oluşturduğu iç basınca dayanamayıp, radyatör soğutma suyunu dışarı sızdırdığı, bu nedenle soğutma suyu boşalan motorun aşırı ısınarak yatak sardığı ve tamamen hasara uğradığı, bunun 11.09.2008 tarihindeki onarımın hatalı yapılmasından kaynaklandığı, kullanıcı müdahalesine ve hatasına rastlanmadığı” açıklanmıştır.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan 11.01.2011 tarihli raporda ise; "Aracın motor yatak sarmasının susuz kalmasından kaynaklandığı, olaydan önce davalı şirket tarafından radyatör alt muhafazası ve turbo oringi değiştirildiği, yapılan tesbitte radyatör demonte olarak görüldüğünden su kaçağının bu bölgeden olduğunun kabul edildiği ancak, turbo oringinin radyatörün diğer tarafından ve turbo devresinden olması nedeniyle bu parçanın hatalı takılmasının su kaçağına neden olmayacağı gibi, alt muhafazanın da su devresiyle ilgisi bulunmadığı, bu parçanın montajı sırasında yapılan işçiliğin hatalı yapılması durumunda radyatöre sert bir cisim ile çarpılarak delinmesine neden olunabileceği, ancak yapılan tesbitte böyle bir açıklama bulunmadığı, dolayısıyla radyatördeki su kaçağının radyatör peteklerindeki delinme sonucu meydana geldiği, bu hususta davalı firma tarafından yapılan onarımların etkisi bulunmadığı, daha önceki arızaların da normal kullanımdan kaynaklandığı, motor arızasının servis hizmetinin davalı tarafından hatalı yapılmasından kaynaklanmadığı" belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, birisi 08.10.2008 tarihli ve hasarın hatalı servis ve bakım hizmetinden kaynaklandığını belirten diğeri 11.01.2011 tarihli "motor arızasının servis hizmetinin davalı tarafından hatalı yapılmasından kaynaklanmadığı" yönünde birbiriyle çelişen ve aralarında aykırılık bulunan ve davacı tarafından itiraz edilen iki rapor arasındaki çelişki giderilmek için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 11.01.2011 tarihli ikinci bilirkişi raporu kanaat verici düzeyde bulunarak hükmü esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.