Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2848
Karar No: 2014/6063

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2848 Esas 2014/6063 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/2848 E.  ,  2014/6063 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sataşmanın (muarazanın) giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 19/12/2013 günlü hükmün Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Av. ... tarafından temyize cevap dilekçesinde istenilmekle, tayin olunan 03.06.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, duruşma talep eden davacı ...Ş. vekili Av. ... ile temyiz eden Hazine vekili Av. ... ve Orman Yönetimi vekili Av.... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ...Ş., ... İlçesi, ... Mevkii 1086 parsel içinde yer alan 396140 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ve (Turizm Bakanlığının 10/6/1971 gün ve 709 sayılı Turizm Müessesesi, İşletme Belgesi, Bakanlık Oluru, hak lehtarının ... 12. noterliğince düzenlenen 10/8/1971 gün ve 18546 sayılı taahhütnamesi dahilinde 709 yatak kapasiteli (A) sınıfı turistik tatil köyü tesis ve işletmesi amacıyla) 49 yıllığına turizm amaçlı olarak Orman Bakanlığından kiraladıklarını ve 1971 yılından beri kullanımlarında olduğunu, ancak Hazine tarafından kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle 6052 m² bölümü için kendilerine ecri misil tahakkuk ettirilerek bu yerden tahliye edilmelerinin istendiğini ileri sürerek, haksız olarak ecrimisil tahakkuk ettirilmesi ve tahliyelerinin istenmesi ile yaratılan sataşmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
    Orman Yönetimi 05.07.2001 tarihinde, ... Milli Parkı ... serisinde yer alan taşınmazın, davacı şirkete 49 yıllığına kiralandığını ve 396140 m² yüzölçümündeki taşınmaz için kira alındığını, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölümünün de orman rejimi içinde yer aldığını iddia ederek, Hazine tarafından taşınmazın bir bölümü için davacı şirkete ecrimisil tahakkuk ettirilmesi ve tahliye istenmesi ile yaratılan sataşmanın giderilmesi istemiyle davaya katılmıştır.Mahkemece, davaya bakmakta idarî yargı görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ilişkin verilen karar, davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/6/2005 gün ve 2005/3510 - 7930 sayılı karar ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “...davacı şirketin, davalı Orman Bakanlığı ile aralarındaki kira ilişkisine dayanarak, kira sözleşmesinin kendilerine verdiği hakların kullanılmasındaki engellerin kaldırılmasını istediğinden, Hazinenin hak iddiasını önlemek için, çekişmeli taşınmaz bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içindeki devlet ormanı olduğunun tesbit edilmesinde, hukukî yararının bulunduğu, taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki Devlet Ormanı olup olmadığını ve davacı Şirket ile Orman Bakanlığı arasındaki kira sözleşmesine konu olup olmadığını belirlemek görevinin ise Genel Adliye Mahkemelerine ait olduğu, idarî yargının görevine girmediği nedeniyle,mahkemece yargılamaya devamla tarafların sav ve savunmaları sorulup delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi..” gereğine değinilmiştir.Mahkemece bozmaya uyularak, davacı ve katılan davacının davasının reddine ilişkin verilen karar, davacı ...Ş. vekili ile katılan Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.12.2009 gün ve 2009/17406 - 18755 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...1086 parsel içinde yer alan ve davacı şirketin Orman Bakanlığından izin alınarak kullanımında olan 396.140 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman sınırı içinde ve dışında kalan bölümleri ve yüzölçümleri duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, orman sınırı içinde ve dışındaki alan hesaplanırken, idare tarafından oluşturulan kıyı kenar çizgisi ile bağlı kalınmaksızın, 1942 yılında yapılan ilk orman kadastrosunda denizin devamı mahiyetindeki kumsal alanların orman sınırı içinde olamayacağı düşünülerek, orman kadastrosunda orman dışında bırakılması gereken denizin devamı mahiyetindeki kumsal alanın yüzölçümü ve çapı belirlenmeli, araştırma sonucu, Hazine tarafından kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle ecrimisil ve tahliyesi istenen taşınmazın tamamının veya bir kısmının orman sınırı dışında kalan ve ilk orman kadastrosunda orman dışında bırakılması gereken denizin devamı mahiyetindeki kumsal alanda kalan yerlerden olduğu saptanırsa, bu bölüm hakkındaki dava reddedilmeli, Hazine tarafından kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle ecrimisil ve tahliyesi istenen taşınmazın tamamının veya bir kısmının orman sınırı içinde kaldığı saptanırsa bu taşınmaz yönünden dava kabul edilerek sataşmanın (muarazanın) giderilmesine karar verilmeli...” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ...Ş. ve katılan Orman Yönetiminin davasının kabulüne, dava konusu ecrimisil ve tahliyesi talep edilen 6052 m² taşınmazın Devlet Ormanı sayılan alan içinde kaldığı ve tahsisli olduğundan davalı Hazine tarafından yapılan sataşmanın (muarazanın) giderilmesine karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını istemiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kiralanan orman alanına, kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle, ecrimisil tahakkuk ettirilmesi ve tahliye talep edilmesi şeklinde yaratılan sataşmanın önlenmesine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1976 yılında yapılıp kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu, sınırlaması yapılmamış ormanlarda 4785 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile 1990 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
    Genel arazi kadastrosu ise 1971 yılında yapılmıştır. Davaya konu taşınmazın içinde bulunduğu yerin, 940 parsel numarası ve 7095200 m² yüzölçümünde Devlet Ormanı niteliğinde 04.07.1986 tarihinde tapuya tescil edildikten sonra, 25.01.1988 tarihinde ifraz nedeniyle 1076 parsel numarası ve 7073112 m² yüzölçümünde orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş, yine 04.03.1988 tarihinde yapılan ifraz ile 1086 parsel numarası ve 7031570 m² yüzölçümü ve orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve dava konusu taşınmazın 1976 yılında yapılan orman kadastrosunda 4785 sayılı Kanuna göre devletleşen orman olduğu ve 568 sayılı Kanun uyarınca iadeye tabi bulunmadığından orman kadastro sınırları içerisine dahil edildiği ve Orman Yönetimi tarafından 49 yıllığına davacı ...Ş."ye kiralandığı, bu işlemden sonra 1983 yılında yapılan kıyı kenar çizgisi içine alındığı, Hazine tarafından düzenlenen ecrimisil tahakkuk ihbarnamesinin 1. İdare Mahkemesi"nin 25.09.2008 gün 2008/546-1417 sayılı kararı uyarınca “kıyı kenar çizgisi tesbit edilmeden önce kiralandığından fuzuli şagîl sayılamayacağından davacı şirketten ecrimisil talep edilemeyeceği” gerekçesiyle iptal edildiği ve karar Bölge İdare Mahkemesinin 04.03.2009 gün 2009/92-95 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz duruşması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davalı Hazine"den alınarak davacı ...Ş. ve katılan Orman Yönetimine ayrı ayrı verilmesine, Harçlar Kanunun 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi