Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5546
Karar No: 2013/10182
Karar Tarihi: 13.06.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/5546 Esas 2013/10182 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/5546 E.  ,  2013/10182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı, davalılar ve asli müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vek.Av.... geldi. Asli müdahil..... Koop.vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı vek.Av...... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 13.06.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan 1085 parsel nolu taşınmazdaki davalı hisselerini haricen satın aldığını, satış bedeline karşılık çeşitli vade ve tarihlerde bono tanzim ederek davalılara verdiğini, ayrıca bu bonoların ödenmesine teminat olmak üzere davacıya ait ... ...’deki taşınmaz üzerine 16.06.1988 tarihinde ipotek tesis edildiğini, bono bedellerini davalılara ödeyerek borcunu bitirdiği halde teminat mahiyetinde olan ipoteğin kaldırılması sebebiyle ipoteğin fekki davasını kazandığını, davalıların haricen kendisine sattıkları taşınmazdaki hisselerini dava dışı 3.kişiye noterde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile satmaları üzerine bu şahsın açtığı tapu iptal ve tescil davasının kabul edilerek taşınmazın 3.şahıs adına tesciline karar verildiğini, aralarında harici satış geçersiz olsa da davalıların tahsil ettiği bedeli iade borcu bulunduğunu ileri sürerek, satışa konu hisselerin dava tarihi itibariyle değerinin tesbit ile şimdilik 400.000 TL’nin tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
    Davalılar vekili cevabında, öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında dava konusu gayrimenkulün hisselerinin satımı konusunda resmi veya gayri resmi bir sözleşme düzenlenmediğini, ipotek belgesinin ise, taraflar arasındaki daha önce ... 3.Noterliğince düzenlenen 03.02.1988 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak yapılan aracılık karşılığı bedelin ödenmesi gerekirken, ödenmemesi nedeniyle oluşan zarardan dolayı düzenlendiğini, satımla bir ilgisinin bulunmadığını, bu ipotek belgesiyle ilgili taraflar arasında görülen önceki davalarda davacı tarafından çok çelişkili beyanlarda bulunulduğunu, diğer yandan; dava konusu davalılara ait gayrimenkul hisselerinin davacı tarafından davalılardan aldığı vekaletname ile dava dışı Sınırlı Sorumlu ..... Konut Yapı Kooperatifine satıldığını ve satış bedelinin de davacı tarafından alındığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, önceki 01.06.2006 tarihli ilam ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2007/7155 E.-2007/9247 K.sayılı ilamı ile; "geçersiz şekilde düzenlenen taşınmaz mal satışları 10 yıllık genel zamanaşımı hükümlerine bağlı olup zamanaşımı süresinin başlangıcı tapuda ferağ verilmeyeceğinin anlaşıldığı tarihtir. Öte yandan, bu gibi sözleşmelerde satıma konu taşınmazın zilyetliği alıcı yana devredilmiş ise zamanaşımı süresi işlemez. Somut olayda, davalıların dava konusu taşınmazı 3.kişiye noter satış vaadi sözleşmesi ile satmalarından sonra bu kişinin açtığı tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarih olan 14.6.2002 tarihi itibariyle ifanın imkansız hale geldiği anlaşıldığına göre ancak bu tarih itibariyle zamanaşımı süresi işlemeye başlar ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmamıştır. Mahkemece; işin esasına girilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın hukuki tavsifinin yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma sonrası yapılan yargılama aşamasında; S.S.... Konut Yapı Kooperatif vekili 08.06.2010 tarihli harcını da yatırarak vermiş olduğu dilekçesiyle asli müdahale talebinde bulunmuş, bu dilekçesinde; dava konusu davalılara ait hisselerin davacı.....tarafından davalılardan alınan vekaletnameye dayalı olarak 15.06.1989 tarihinde müvekkili ...... Yapı Kooperatifine satıldığını ve satış bedelinin alıcı Kooperatif tarafından satıcı (davacı) ....e ödendiğini, daha sonra mal sahiplerinin Kooperatif aleyhine açtıkları dava sonucu tapunun iptal edildiğini, dolayısıyla davacı ....’in davalılardan satış bedelini talep hakkının bulunmadığını, zira bu bedelin müvekkili kooperatife ait olduğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL’nin davalılardan (eldeki davanın taraflarından) tahsili talep ve dava edilmiş, mahkemece, öncelikle müdahale talebinin kabulüne karar verilmiş, yargılama sonucunda ise, müdahale talebiyle ilgili delil toplamadan müdahalenin şartlarının oluşup oluşmadığı vs. hususların araştırılıp tespit edilmeden hiçbir gerekçe gösterilmeden 22.02.2011 tarihli duruşmada müdahilliğine karar verilen S.S.... ...onut Yapı Kooperatifinin müdahale talebinden cayılmasına, fazla alınan harcının iadesine karar
    verilmiş, davanın esası yönünden ise; bozmaya uyulması neticesinde alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafın harici gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle davalılardan 170.095,94 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle 170.095,94 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı, davalılar ve müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, sebepsiz iktisap kurallarına göre harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereği verilen paranın iadesine ilişkindir.
    Dava sırasında asli müdahil vekili yukarıda bahsedildiği şekilde müdahale talebinde bulunmuş, şimdilik 10.000 TL’nin davalılardan (eldeki davanın taraflarından) tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda asli müdahillikten cayılmasına ve harcın iadesine karar veriştir.
    O halde; önce asli müdahilin temyizinin incelemesi neticesinde temyiz itirazlarının kabulü gerekmiş olup, aşağıdaki değerlendirme yapılmıştır.
    1086 sayılı HUMK 53 ve devamı maddelerinde fer"i müdahale düzenlenmiş, HUMK’da asli müdahale düzenlenmemiştir. 6100 sayılı HMK 65.maddesinde asli müdahale, aynı yasanın 66 ve devamı maddelerinde fer"i müdahale düzenlenmiştir.
    HUMK 53.maddesine fer"i müdahale; hakkı veya borcu bir davanın neticesine bağlı olan üçüncü şahsın iki taraftan birisinin yanında yer almasıdır. HMK 66.maddesine göre fer"i müdahale; üçüncü kişinin davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla tahkikat sona erinceye kadar davada yer almasıdır.
    HMK 65/1.maddesine göre, asli müdahale; bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişinin, hüküm verilinceye kadar yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açmasıdır. Aynı yasanın 65/2.maddesinde; asli müdahale davası, asıl yargılama ile birlikte yürütülür ve karara bağlanır.
    Somut olayda; S.S......... Konut Yapı Kooperatifi verdiği dilekçesiyle davanın taraflarını hasım gösterip hak iddia ederek, harcını yatırarak asli müdahalede bulunmuştur. Buna göre asli müdahale yönünden yeniden harç ikmali yapılmak suretiyle tüm deliller toplanıp asli müdahale talepleri hakkında bir karar verilmelidir.
    Asıl davada, karar, davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Buna göre asli müdahalenin halli ön mesele olarak değerlendirilip bu hususun ikmalinden sonra asıl davada, davacının davalılara ödediğini ileri sürdüğü harici satış bedeliyle ilgili olarak sebepsiz zenginleşme gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında tüm deliller toplanıp gerekçeleri de açıklanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hiçbir gerekçe açıklanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir
    Kabule göre de; ifanın imkansız hale geldiği 14.06.2002 tarihi itibariyle denkleştirici adalet hesabına göre bilirkişi tarafından belirlenen miktarın hüküm altına alınması gerekirken, dava tarihi itibariyle belirlenen miktarın hüküm altına alınması da doğru değildir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen taraflar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin yek diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi