4. Hukuk Dairesi 2016/14439 E. , 2019/642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl ve birleşen davada davacı ... Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 29/012014 ve 02/12/2014 günlerinde verilen dilekçeler ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 10/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosya kapsamından, davalılardan ... tazminat davası sona ermeden önce ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile hapis cezasına mahkum olmuş ve kendisine vasi atanarak yasal kısıtlılık altına girmiştir. Türk Borçlar Kanunu"nun 43 ve 513 maddeleri hükümlerine göre aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekalet gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulur. Böylece Avukat ...’ın vasi tayin kararının kesinleşmesinden itibaren davalı yasal kısıtlıyı temsil yetkisi kalmamıştır. Bu nedenle vekilin vasiden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi istenilmelidir. Vekaletname verilmezse, mahkeme ilamı vasiye “kanuni süre içinde vasinin mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı; temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” kaydını içerir biçimde tebligat çıkarılmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
2- Davalılar ..., ..., ... tazminat davası sona ermeden önce ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile ayrı ayrı hapis cezasına mahkum olmakla yasal kısıtlılık altına girmişlerdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi bir yıl ve daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağını, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğunu düzenlemiş olup, davalı hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, davalılara, Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi
tayin edilip edilmediği araştırılmalı, Türk Medeni Kanunu"nun 471. maddesindeki "özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden ortadan kalkar" hükmü uyarınca anılan davalıların hapis halinin devam edip etmediği tespit edilmeli, hapis halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda vasi tayin edilmemiş ise öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalıdır. Akabinde gerekçeli karar ile temyiz başvuru dilekçesi, vasilere usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, temyiz süresi beklenmelidir.
3-Davalılardan ..."in tazminat davası sona ermeden önce ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile hapis cezasına mahkum olmakla yasal kısıtlılık altına girdiği, ancak kendisine vasi olarak eldeki dosyada davalı olan ...’in tayin edildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu"nun 471. maddesindeki "özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden ortadan kalkar" hükmü uyarınca anılan davalının hapis halinin devam edip etmediği araştırılmalı, hapis halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda, vesayet kararının değiştirilip değiştirilmediği hususu tespit edilmeli değiştirilmediyse yeni vasi tayin edilmek üzere ihbarda bulunularak öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalıdır. Sonrasında gerekçeli karar ile temyiz başvuru dilekçesi, tayin edilecek vasiye usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, temyiz süresi beklenmelidir.
4- Davalılardan ...’in uyap sisteminden yapılan kontrolde tutuklu olduğu ancak gerekçeli karar tebliğinin, usule aykırı şekilde mernis adresine yapıldığı anlaşılmaktadır. Anılan davalının ceza infaz kurumunda tutuklu olarak mı yoksa hükümlü olarak mı bulunduğu araştırılarak, tutuklu ise cezaevinde bizzat davalıya tebligat yapılmalı; hükümlü olarak bulunuyor ise; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi bir yıl ve daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağını, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğunu düzenlemiş olup, davalı hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, davalılardan ...’ye, Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalı, Türk Medeni Kanunu"nun 471. maddesindeki "özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden ortadan kalkar" hükmü uyarınca anılan davalının hapis halinin devam edip etmediği tespit edilmeli hapis halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda vasi tayin edilmemiş ise öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalıdır. Akabinde mahkeme gerekçeli kararı davalı vasisine tebliğ edilmeli sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1-2-3-4) sayılı bentlerde açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 13/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.