Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2280
Karar No: 2014/6113
Karar Tarihi: 05.06.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2280 Esas 2014/6113 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/2280 E.  ,  2014/6113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yörede 2004 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... Köyü 117 ada 1 parsel sayılı 4634.00 m2; 3 parsel sayılı 3700.00 m2; 4 parsel sayılı 2200 m2 ve 120 ada 24 parsel sayılı 6900.00 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, Şubat 1962 tarih 23 numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle tarla niteliğinde davalılar adına tespit edilmiş; Hazine, taşınmazlara uygulanan tapu kaydının değişir sınırlı olduğu, bu nedenle miktarı ile geçerli sayılması gerektiği; evveliyatı orman olan, ormandan ve meradan kazanılan yerlerin zilyetlik ve zamanaşımı yolu ile edinilemeyeceğini ileri sürerek, tapu kaydı miktar fazlasının Hazine adına tescilini istemiş; mahkemece davanın reddi ile taşınmazların davalılar adına tesciline karar verilmiş, hükmün davacı Hazine tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesince bozulmuştur.Hükmüne uyulan 24/04/2008 tarih, 2008/ 1877- 1778 sayılı bozma ilâmında “her ne kadar mahkemece tespit dayanağı kaydın çekişmeli taşınmaza ait olduğu, kayıt miktar fazlası üzerinde ise tespit günüde davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı kabul edilmişse de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi rapor ve haritasında orman kadastro haritasının hangi poligon ve röper noktaları esas alınarak yerine uygulandığının anlaşılamadığı, taşınmazın orman tahdit haritasında konumunun da yeterli biçimde gösterilmediği, çekişmeli taşınmazın sınırında eylemli biçimde orman bulunup kayıt sınırlarının da orman okuduğu gözetildiğinde orman sayılan yerlerden olup olmadığının sağlıklı bir biçimde saptanması gerektiği belirtildikten sonra kesinleşen orman kadastrosu ile aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarına ait harita ve tutanaklarının usûlünce uygulanması; ilk orman kadastrosu ile aplikasyon harita ve tutanakları arasında çelişki bulunması halinde ilk orman kadastrosuna ait haritanın; bu uygulamaya ait harita ve tutanaklar arasında çelişki bulunması halinde ise, tutanakların uyuşmazlığın çözümünde esas alınması, taşınmazın fiziksel yapısı, eğim durumu, ve çevresi incelenip 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklık olup olmadığı da tartışılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, kararın Hazine tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
    30/06/2010 tarih, ve 2010/8557 - 9318 sayılı bozma ilâmında özetle; “Hazine; tapu miktar fazlası olan taşınmaz bölümlerinin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığı iddiası ile dava açtığından davanın reddine karar verilebilmesi için taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalmış olmaları yanında öncesi itibarıyla da orman sayılan yerlerden olmamalarının gerektiği, kaldı ki, ilk orman kadastrosunun seri bazda yapıldığı, bu nedenle memleket haritası, amenajman planı ile hava fotoğraflarının da yöntemince uygulanmasının zorunlu olduğu, mahkemece tarihsiz bir memleket haritasının uygulandığı, hava fotoğraflarının ise uygulanmadığı açıklandıktan sonra
    en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritaları ile kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bu fotoğrafların yorumlanmasıyla üretilen memleket haritalarının uygulanması gereğine değinilmiş, 4662 sayılı Kanun gereğince tapu komisyon kararı ile oluşturulan dayanak kayıt tüm sınırları itibarıyla fidanlık okuduğu; bu sınırların eylemli olarak da Kireçocağı Devlet Ormanına bitişik bulunduğu, kayıt miktarının 10000 m2, parsellerin toplam yüzölçümünün ise 17434 m2 olup, 7434 m2 miktar aşımının sözkonusu olduğu, miktar fazlası olan bu kesimin hem tapu kaydı sınırının orman okuması, hem de taşınmazların eylemli biçimde ormana sınır olması nedeniyle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığı açıklanarak 1979 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosuna ait harita ve tutanakların yöntemince uygulanması, ilk orman kadastro harita ve tutanaklarının, aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanakları ile çelişkili olduğunun belirlenmesi halinde, tutanakların düzenlenmesinde esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritası ile desteklenen ilk orman kadastro tutanaklarındaki sınırlara değer verilmesi, dayanılan tapu kaydının da yöntemince uygulanarak taşınmazların dört yönden Kireçocağı Devlet Ormanlarına bitişik olması nedeniyle miktar fazlasının sınırda bulunan ormana elatmak suretiyle kazanıldığının kabul edilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemce bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda dayanak kaydın tesis tarihi 1949 ve orman tahdidinin kesinleştiği 1980 yıllarından itibaren davalıların taşınmazların tamamı üzerinde sürdürdükleri eklemeli zilyetlik süresinin tespit günü olan 25.11.2004 tarihine kadar 20 yıla ulaştığı ve zilyetlik koşullarının da davalılar yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi davalılar adına tescillerine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1979 yılında 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve sonuçları 15/11/1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra, ... Köyü mülki sınırları içinde bulunan ormanların 3402 sayılı Kadastro Kanunu uygulamalarına esas olmak üzere 6831 sayılı Kanuna göre orman sınırlarının tespiti ile 1979 yılında yapılan sınırlamanın aplikasyonu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması yapılmış, bu çalışma temyize konu davanın varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 05/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi