20. Hukuk Dairesi 2014/4050 E. , 2014/6147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevkiinde bulunan (eski 667) 299 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 6000 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla 1989 yılında yapılan arazi kadastrosunda davalı adına tapuya tescil edilmiştir.Dava konusu yerde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme çalışmalarında 299 ada 1 sayılı parsel adı altında ve 6286,12 m2 yüzölçümü ile yine davalı adına tescil edilmiştir.
Davacı ... Yönetiminin ... Kadastro Mahkemesine verdiği 17.10.2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu parselin bulunduğu köyün orman tahdidinin 1973 yılında yapılarak kesinleştiğini, ancak, daha sonra yapılan arazi kadastrosu ile tesbiti yapılarak ilân edilen davalı parselin ormana tecavüzlü olduğunu, bu nedenle davalı parsele ilişkin yapılan ilk kadastro tespiti ile buna istinaden yanlış tesbit edilen 22/2-a uygulamasının yanlış olduğu, bu nedenle dava konusu 299 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kaldığı tesbit edilecek miktar ile kadastro tesbitinin iptalini ve orman sınırlarına vaki tecavüzün men"ini talep ve dava etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının mülkiyet iddiasında bulunduğu gerekçesiyle, görev yönünden davanın reddine, 299 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Kadastro Kanununu 22/2-a maddesine ilişkin uygulama tutanağının tesbit gibi tesciline karar verilmiş, dosyanın görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda; mahkemece, orman kadastro sınırlarına tecavüzlü olduğu tespit edilen dava konusu 299 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin raporuna ekli krokisinde A (703,64 m2), B (149,11 m2), C (322,66 m2) harfleri ile gösterilen toplam 1175,41 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile, bu kısımların orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, geriye kalan 5110,71 m2"lik kısmın davalı Şakir kızı ... adına tapuda kayıtlı bırakılmasına, davalının (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısma müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından taşınmazın fen bilirkişinin raporuna ekli krokisinde (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlarına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın daha sonra arazi kadastrosu yoluyla oluşturulan ve 22/2-a madde uygulamaları ile yenilene tapu kaydının iptal ve orman niteliğiyle tesciline ilişkindir.
Çekişmeli parselin bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1973 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1989 yılında yapılarak kesinleşen genel arazi kadastrosu ve 2011 yılında yapılan 22/2-a uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
1- Davalının tapu iptali ve tescil davası yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına
dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlarının orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmün ONANMASINA,
2- Davalının, elatmanın önlenmesi davasına gelince; dava konusu taşınmazların, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalının taşınmazlara yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin tapu iptali ve tescil davası yönünden temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05.06.2014 günü oy birliği ile karar verildi.