Esas No: 2021/24713
Karar No: 2022/10274
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/24713 Esas 2022/10274 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/24713 E. , 2022/10274 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 27/09/2018 Gün 2015/15665 E 2018/8351 K sayılı ilamında; “....1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesinde 1.000,00 TL olarak bildirdiği maddi tazminat talebininin hangi kalemlere (daimi maluliyet, geçici iş göremezlik, belgeli veya belgesiz tedavi giderleri) ilişkin olduğu kuruşlandırılmak suretiyle davacı vekiline açıklattırılması, davacının çalıştığı birime müzekkere yazılarak kaza sebebiyle tedavi olduğu dönemde alamadığı ek ücret, fazla çalışma v.s olup olmadığının sorulması, sonucuna göre maddi tazminat talebine ilişkin karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırmayla karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Mahkemece davacının sosyal güvencesi kapsamı dışında tedavi gideri bulunmadığının şahsi dosyası ve ATK raporundan anlaşıldığı gerekçesiyle tedavi giderlerine ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
O halde, davacıya ait kaza ile ilgili tüm tedavi belgeleri (ameliyat vs.) getirtilerek, uzman doktor bilirkişiden tedavilerin kaza ile ilgili olup olmadığı hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınmak suretiyle davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 6111 sayılı yasa ile değişik 98. maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi, SGK ödemeleri var ise bunlar kesin olarak belirlendikten sonra 6111 sayılı yasa karar yerinde tartışılarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olan belgeli tedavi giderleri dışında kalan tedavi giderleri var ise bu giderlerden davalıların sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar, davacının yüzünde sabit iz kalması, mesleği ve kusur oranları dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir...” gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonunda;Davacı ...'in maddi tazminat talebinin kabulü ile 3.699,55TL'nin davalılar ... ve ... yönünden olay tarihi olan 04/01/2012 tarihinden, davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (sigorta şirketi yönünden sorumluğun poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacı ...'in manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 6.000,00TL manevi tazminatın 04/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yargılama yapılmış olmasına dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.