Esas No: 2022/7130
Karar No: 2022/10234
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/7130 Esas 2022/10234 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/7130 E. , 2022/10234 K."İçtihat Metni"
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar...ve ...vekilince talep edilmiş, davalı ...vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16/02/2022 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ...vekili Av.A.... ve...vekili Av. ...geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde, verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı ...dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine ... 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/ 26087 sayılı dosya ile aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı borçlu adına kayıtlı malvarlığına rastlanılmadığını, borçlunun adına kayıtlı ... İli, Tekkeköy İlçesi, 114 ada, 7 parselin mal kaçırma gayesi ile davalı...’a ondan da diğer davalıya devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile cebri icra yolu ile alacağın tahsiline yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı Kudret Altıok vekili ve davalı ...vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı...vekili ve davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir
Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) (Bu husus davanın görülebilme koşulu olmakla birlikte aciz belgesinin dava açılmadan, dava
../...
-2-
ESAS NO : 2022/7130
KARAR NO : 2022/10234
açıldıktan sonra veya temyiz aşamasında ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından (veya bozulmasından) sonra bile sunulma olanağı vardır.) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.'nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Mahkemece; davalı Ali Kemal' in dava konusu taşınmazda davalı borçlu Sinan' ın kiracısı olarak bulunması nedeniyle, davalı borçlu Sinan' ın ekonomik olarak zor durumda olduğunu bilebilecek kimselerden olması, davalı borçlunun taşınmazını satışa çıkardığında kiracısı olan davalı Ali Kemal' in taşınmazı alabilecekken almayıp, diğer davalı Kudret' ten yaklaşık 3 ay sonra resmi senet ile 250.000,00 TL ve 03/02/2016 tarihli banka havalesi ile 250.000,00 TL ödemek suretiyle 500.000,00 TL satın alması, yine davalı Kudret' in taşınmazı tapu satış aktine göre 228.950,00 TL bedelle satın aldığı ve Kudret' in ayrıca 328.739,05 TL bedelli banka dekontu sunduğu, bu şekilde toplam ödediği bedelin 557.689,05 TL olduğu, toplamda 557.689,05 TL olan taşınmazın yaklaşık 1 ay sonra daha düşük bir bedelle 500.000,00 TL ye satışının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, banka dekontu ile gönderilen bedelin tapu satış akti dahil toplam satış bedeli olması halinde dahi 328.739,05 TL bedel ile alınan taşınmazın bir ay sonra 250.000,00 TL bedelle elden çıkarılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalı borçlu Sinan ile davalı Kudret' in Anadolu Un Sanayicileri Derneği Üyesi oldukları, davalı Kudret' in mahkemenin 2019/21 E sayılı dosyasına konu davada davalı borçluya ait ... ili, İlkadım ilçesi Kılıçdede Mahallesi 7891 ada 18 parsel 3. kat 8 nolu taşınmazı 09/11/2015 tarihinde 100.000,00 TL bedelle devraldığı, davalı Kudret' in davalı borçludan biden fazla taşınmaz satın aldığı, diğer davalı Ali Kemal' in davalı borçlunun kiracısı olduğu bu sebeple diğer davalıların davalı borçlu Sinan Çakır'ın ekonomik olarak zor durumda olduğunu bilebilecek kimselerden olması, her ne kadar bedeller arasında fahiş fark bulunmasa da taşınmazların davalı borçlu Sinan' ın ve davalı Kudret' in elinden
../...
-3-
ESAS NO : 2022/7130
KARAR NO : 2022/10234
çıkardığı bedeller arasında yukarıda belirtildiği şekilde hayatın olağan akışına aykırı şekilde çelişkiler bulunması, davalı Sinan' ın aynı tarihlerde bir çok taşınmazını elinden çıkarması, davalı Ali Kemal' in davalı borçlunun kiracısı olması, devirlerin kısa tarih aralıklarında yapılması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalılar arasında yapılan işlemin muvazaalı olduğu ve davalı Ali Kemal' in davalı borçlunun kiracısı olması nedeniyle iyi niyetli olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulü ile tasarrufun İİK 280/1-2, 283/2 ve BK 19 maddesi uyarınca ... İli Tekkeköy İlçesi Asarağaç mahallesi 114 ada 7 parselde kayıtlı taşınmazın davalı borçlu Sinan Çakır tarafından diğer davalı...'a 06/11/2015 tarihli,...tarafından 03/02/2016 tarihinde Ali Kemal Gündoğdu'ya devrine ilişkin tasarrufunun iptaline, davacıya ... 9. icra müdürlüğünün 2015/26087 esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere cebri icra ve satış yetkisi verilmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de yapılan istinaf incelemesi neticesinde davalı vekillerinin istinaf talebinin reddine karar verilmişse de varılan sonuç doğru değildir.
Somut olayda takip dayanağının kredi genel sözleşmesine dayalı olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine ... 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/26087 sayılı dosya ile takip yapıldığı, takibin kesinleştiği ancak takip dosyasından İİK 105 kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde haciz tutanağı veya kesin aciz belgesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Dairemizin daha önce incelenmesinden geçen 2021/14993 E ve 2021/14999 E sayılı dosyalarda da alacaklının T.C. Ziraat Bankası TAO, alacağın dayanağı olan icra dosyasının da iş bu dava dosyasının dayanağı olan ... 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/26087 sayılı takip dosyası olduğu, iş bu dosyalarda da icra dosyasının incelenmek üzere Dairemize göndrilmediğinin tespit edildiği ancak dosya içerisinde yer alan belgelere göre takip işlemlerinin alınan ihtiyati haciz kararı ile başlatıldığı, dosyadan alınan 04/12/2015 tarihli haciz tutanağının da ihtiyati hacze ilişkin tutanak olduğu, ancak icra dosyasında ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosyada olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkemece ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü kabul edilerek karar verilmişse de; Dairemizce bu yönden denetim yapılamadığından; ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilip edilmediği, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin tespit edilmesi, ödeme emri tebliğ edilmişse ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü kabul edilerek dosyanın diğer hususlar yönünden incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre davalılar...ve ...vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı...vekilinin ve davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı...vekilinin ve davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına HMK’nun 373/1 maddesi uyarınca, dosyanın ilk derece mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar...'a ve Ali Kemal Gündoğdu'ya geri verilmesine 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.