Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5169
Karar No: 2012/12467
Karar Tarihi: 14.12.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/5169 Esas 2012/12467 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Tapu iptali ve tescil davasında, Hazine adına idari yoldan tapuya bağlanan parselin davacıların murislerinden kaldığı, taşınmazın bir kısmının davacılar tarafından satın alındığı ve diğer kısmının Hazineye ait olduğu iddiasıyla dava açılmıştır. Mahkeme, dava konusu yerin Huzurevine tahsis edildiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, uyuşmazlık konusu taşınmazın imar ve ihya koşullarının araştırılmadığını belirterek kararın bozulmasına karar vermiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince imar ve ihya koşullarının araştırılması gerektiği ve hava fotoğraflarının incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 11. maddesi de dikkate alınarak arkeolojik sit alanı ve koruma koşullarının incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2012/5169 E.  ,  2012/12467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil


    ... ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.12.2011 gün ve 402/612 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de duruşma isteminin pul yokluğundan reddine karar verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:



    KARAR

    Davacılar vekili, Hazine adına idari yoldan tapuya bağlanan 980 sayılı parselin vekil edenlerinin murislerinden kaldığını, zilyet ve tasarruflarında bulunduğunu, taşınmazın bir kısmının davacı ...’ya satıldığını açıklayarak Hazinenin tapu kaydının iptaliyle miras bırakan Ali Galip Salim ile Mehmet Salim mirasçıları adına veraset belgesindeki payları oranında mirasçıları adına, ... tarafından satın alınan kısmın ise, onun adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, “dava konusu yerin Huzurevine tahsis edildiğini, kamu emlakına dönüştüğünü, imar ve ihyaya ilişkin delillerin elde edilemediğini, davacıların askı ilan süresi içinde zilyetlik iddiasında bulunmadıklarını ve yeri sahiplenmediklerini belirterek davanın reddine” karar verilmesi üzerine hüküm tüm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, harici satın alma, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, dava konusu yerin huzurevine tahsis edildiğini, taşınmazın kamu emlakına dönüştüğünü, imar ve ihya koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu taşınmaz 22.11.2007 tarihinde idari yoldan ham toprak niteliği ile Hazine adına tescil edilmiştir. Dosyadaki bilgilere ve komşu 22 sayılı parselin kadastro tutanağına göre dava konusu yer, 19.12.1959 yılında fundalık niteliğiyle tapulama harici bırakılan yerlerden olduğu dosya arasında yer alan 27.08.2007 tarihli mera teknik ekip raporu ekindeki krokiden anlaşılmıştır. 980 sayılı parselin tapudaki miktarı 47795 m2’dir Hazine aynı zamanda dava konusu yerin sit alanı olduğunu savunmuş, eldeki dosya içinde bulunan Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/226 Esas sayılı dosya arasında yer alan orijinal paftaya göre taşınmaza yakın yerlerde “1. derece sit alanı” ibaresinin yer aldığı belirlenmiştir. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar kazanma koşullarının davacılar yararına oluştuğunu açıklamışlar ise de, imar ve ihyadan söz etmemişlerdir. Dava konusu yer fundalık niteliğiyle tapulama harici bırakıldığına göre imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde yer alan imar ve ihyanın tüm olumlu ve olumsuz koşullarının araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Zira taşınmazın zilyetlik, imar ve ihya yoluyla edinilmesi konusunda duraksama söz konusudur.
    Bu nedenle imar ve ihya koşullarının oluşup oluşmadığının en iyi belirleme yöntemi, hava fotoğraflarıdır. Bu bakımdan dava konusu yerin 22.11.2007 tarihinde Hazine adına tapuya bağlandığı tarihten geri doğru en az 20 yıl öncesine ait (1970-1987 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, 1970-1987 yılları arasında düzenlenen foto plan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosyaya eklenmesi, dava konusu taşınmaza komşu 18, 21,22 ve 982 sayılı kadastro parsellerine ait kadastro tutanak ve ekleriyle kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları da bulundukları yerlerden istenerek dava dosyasıyla birleştirilmesi, taşınmazın bulunduğu bölgede pafta üzerinde 1. derece sit alanı ibaresi yer aldığından teknik bilirkişinin rapor ve krokisinin onaylı fotokopileri eklenerek, durumun Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğünden sorulması, bölgeye ait arkeolojik pafta ile varsa kararların istenmesi, dosya arasına konulması, söz konusu tüm kayıt ve belgeler ile hava fotoğraflarının komşu parsellere ait tapu ve vergi kayıtlarının uzman bilirkişi jeodezi fotoğrametri uzmanı mühendis, arkeolog bilirkişi, teknik ve yerel bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, dava konusu taşınmazın davacılar ve murisleri tarafından hangi tarihte imar ve ihyasına başlandığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri ve hangi tarihte tamamladıkları hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasındaki çelişkinin HMK.nun 261. maddesi uyarınca giderilmesi, komşu parsellere ait tapu ve vergi kayıtlarının belirtilen kişiler aracılığıyla uygulanması, dava konusu taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye kroki üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, hava fotoğraflarıyla, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilecek ve yukarıda isimleri açıklanan paftalara göre taşınmazın hangi tarihte imar ve ihya edildiği, hava fotoğraflarının çekildiği ve Kadastro Müdürlüğünden getirtilen paftaların düzenlendiği tarihlere göre taşınmazın hangi durumda bulunduğu konularında konunun uzmanı bilirkişilerden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli ve karşılaştırmalı rapor istenmesi, aynı şekilde arkeolojik pafta ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğünce alınan kararlara göre dava konusu yerin 1. derece arkeolojik sit alanı kapsamında kalıp kalmadığı ya da hangi derece veya nitelikteki sit alanı olduğu, altında ve üstünde korunması gerekli eserin bulunup bulunmadığı konularında uzman arkeolog bilirkişilerden aynı biçimde rapor istenmesi, 2863 sayılı Kanunun 1 ve devamı maddeleriyle 11. maddesindeki koşulların inceleme yönünden gözönünde tutulması,dava konusu yerin Hazine adına tapuya bağlandığı 22.11.2007 tarihine kadar kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihyayla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinin saptanması halinde 20 yıllık kazanma süresinin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten Hazine adına taşınmazın tapusunun oluştuğu tarihe kadar hesaplanmasının düşünülmesi taşınmazın huzurevine tahsis edildiği ve kamu emlakına dönüştüğü gözetilerek iptal ve tescile değil, zilyetliğin (mülkiyetin) davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesinin düşünülmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 178,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 14.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi