8. Hukuk Dairesi 2012/4735 E. , 2012/12473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
Davacı-birleşen dosya davalısı ... ile davalı-birleşen dosya davacısı ..., davalılar ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.10.2011 gün ve 88/661 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı-birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-davalı ... 176 ada 9, 10, 11 ve 12 nolu parsellerin sırasıyla ...,... ve ... adlarına kadastro sırasında tespit ve tescil edildiklerini kardeşler olarak kendi aralarında taksim yaptıklarını, kendisine düşen parsel ile Mustafa adına tapuda kayıtlı bulunan 12 parselin miktar bakımından farklı olduklarını, esasen 12 sayılı parselin 376 m2 değil 288 m2 olarak Mustafa adına tespit edilmesi gerektiğini açıklayarak, belirtilen tüm parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle paylaşımdaki gibi sırasıyla 288 m2"nin davalı ..., 230,67 m2’nin ..., 378,62 m2’nin davacı ... ve 288,93 m2’nin ise ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/221 Esas sayılı dava dosyasıyla davacı ... vekili, vekil edeninin kardeşleri olan ..., ... ve ...’ı davalı göstermek suretiyle 176 ada 9, 10, 11 ve 12 sayılı parsellerin tarafların ortak miras bırakanı ve 19.01.1970 tarihinde ölen ...’dan kaldığını belirterek anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle, miras payı oranında vekil edeni adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.
Mahkemece, “176 ada 9, 11 ve 12 nolu parsellerin ¼ payı bakımından tapu kaydının iptaliyle davacı ... kızı, ... adına tesciline, birleşen dosya bakımından 176 ada 10, 11 ve 12 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının ¼ pay açısından iptaliyle birleşen dosyanın davacısı Ali oğlu ... adına tesciline,” karar verilmesi üzerine; hüküm, birleşen dosyada davalı-davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca açılan miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, her iki davada davacı ve davalı durumunda bulunan ... mirasçıları dışında dava dışı başka mirasçılarında bulunduğu Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/955 Esas ve 2008/941 Karar sayılı veraset belgesiyle sabittir. Dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup davayı açanlar bakımından sadece miras payı oranında iptal ve tescile karar verilir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu 176 ada 9, 10, 11 ve 12 nolu parsellerin ortak miras bırakan Mehmet ve Fatma’dan olma 1914 doğumlu ve 19.01.1970 tarihinde ölen ...’dan kaldığı ancak; terekenin tüm mirasçıların katılımıyla paylaşımın yapılıp yapılmadığı mahkemece tam olarak belirlenemediği gibi paylaşım yapılmış ise kimlere, nerelerin ve hangi parsellerin düştüğü de açıklığa kavuşturulmamıştır. Tüm mirasçıların katılımıyla yöntemine uygun bir biçimde paylaşım yapılmış ve dava konusu taşınmazlar davacılara düşmüş ise, buna göre değerlendirmenin yapılması, hiç paylaşım yapılmamış ise, taşınmazların TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu düşünülerek koşulların varlığı halinde iptal ve tescil isteyen davacıların miras payı bakımından iptal ve tescile karar verilmesi gerekmektedir.
Bundan ayrı, 176 ada 9 sayılı parsel Ali oğlu ... adına tapuda kayıtlı iken 21.12.2010 tarihinde yani yargılama sırasında tapuda yaptığı satış ve devirle taşınmazın Hasan Dere isimli şahsa intikal ettiği, Hasan Dere’nin dosya arasında bulunan davaya katılma isteğine ilişkin dilekçe ve ekindeki parsele ait tapu kaydında anlaşılmıştır. Bu durum karşısında HMK.nun 125 (HUMK. m.186). maddesi gereğince davacılardan seçimlik hakkının sorulması, davalarını mülkiyete yönelttikleri taktirde Hasan Dere’ye davanın yöneltilmesi, tazminat (bedel) hakkını seçmeleri halinde davanın bulunduğu haliyle yürütülmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, terekenin paylaşılıp paylaşılmadığı açıklığa kavuşturulmadan ve yargılama sırasında satılan parselin başka şahsa geçtiği gözetilmeden buna ilişkin tapu kaydı ve resmi akit tablosu getirtilip dosya arasına konulmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır. Doğru, düzgün ve sağlıklı sicil oluşturma kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece, kendiliğinden gözönünde tutulur. 176 ada 9 sayılı parsel yönünde verilen iptal kararının Tapu Sicil Müdürlüğünce infaz edilemeyeceği açıktır.
Öte yandan bu aşamada taşınmazların elbirliği mülkiyetine tabi bulunduğu kabul edilerek, davalı-davacı ... vekilinin temyizinin tüm parsellere sirayet edeceğinin kabulü gerekir.
Davalı-davacı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 200,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına iadesine 14.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.